TKDF Başkanı: Kadınların kazanılmış haklarına karşı cephe oluşturuluyor
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Avukat Canan Güllü, 9. Yargı Paketi taslağındaki medeni haklarla ilgili maddelere tepki göstererek, kadınların kazanılmış haklarının gasp edilmeye çalışıldığına işaret etti. Güllü, siyasi iktidarın tarikatlarla işbirliği yaparak sivil toplum hafızasını da sekteye uğratmaya çalıştığını belirtti.
(ANKARA) - 9. Yargı Paketi taslağı nı ANKA Haber Ajansı'na değerlendiren Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Avukat Canan Güllü, siyasi iktidarın tarikatlarla işbirliği protokolleri yaptığını hatırlatarak,"Cehaletin varlığının yükseldiği, cehalete karşı yükselen sesin ise üstünün örtülmeye çalışıldığı bir sürece giriyoruz. Kadınların kazanılmış haklarına karşı cephe oluşturuluyor" dedi.
ANKA Haber Ajansı'nın ortaya çıkardığı 9. Yargı Paketi taslağına tepkiler sürüyor. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Avukat Canan Güllü, 9. Yargı Paketi taslağındaki medeni haklarla ilgili maddelere tepki gösterdi. Güllü, "Taslakta kadınlara Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararları kabul etmeyen, kadını birey olarak görmeyen eski sistemin tekrar devam etmesine karar verildiğini görüyoruz" sözleriyle kadınların kazanılmış haklarının gasp edilmeye çalışıldığına işaret etti.
"SİVİL TOPLUMU SEKTEYE UĞRATMAYA ÇALIŞIYORLAR"
"Siyasi iktidarın vatandaşların kazanılmış haklarını gasp etme yönünde bir irade gösterdiğini" İstanbul Sözleşmesi örneğiyle hatırlatan Güllü, "Burada daha çok muhafazakarlaşan bir Türkiye'nin tablosu görüyoruz. Paket taslağının alt yapısında kadınların kazanılmış haklarına karşı cephe oluşturmak, kazanılmış hakları yok saymak var" dedi.
Siyasi iktidarın tarikat ve cemaatlerle iş birliği yaptığına dikkati çeken Güllü, sivil toplum hafızasının toplumsal hak gasplarını unutmayacağını dile getirdi ve 9. Yargı Paketi'yle sivil toplum hafızasının da sekteye uğratılmaya çalışıldığını kaydetti. Güllü, şu görüşleri dile getirdi:
"Sivil toplum hafızası Türkiye'nin en büyük kazancıdır. Şimdi bu kazancı da sekteye uğratmaya çalışıyorlar. Sivil toplumun yaptığı projeleri 'Terör örgütleri ile iş birliği yapılıyor' ithamıyla yaftalıyorları. Şimdi de hibelerle ayakta kalmaya çalışan sivil toplumu, Türkiye'nin de Avrupa Birliği ile ortaklık yolunda katkı sunduğu projeler yoluyla yükselecek sesler "etki ajanı, casus" yaftası ile suçlanacak.
"MUHALEFETİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ"
Türkiye'nin en büyük sıkıntısı ya ajansınız ya teröristsiniz ya da dinsizsiniz. Bu yaftalamalarla ülkenin geldiği noktanın hikayesi çok basit ve çok acı. Geleceğe dair çok korkunç senaryoların yazılmasına sebep olacak argümanlar taşıyan bu sürece baktığımızda cehaletin varlığının yükseldiği, cehalete karşı yükselen sesin de üstünün örtülmeye çalışıldığı bir yola giriyoruz. Burada bize düşen mücadelemizi devam ettirebilmek. Muhalefetin en büyük görevi ortaya çıkıyor. Bugün muhalefetin en yüksek tonda ses yükseltmesi gereken andır. Dayanışma kutuplaşmayı engelleyecek çabalar olumludur tabii ki yapılmalıdır fakat kaygı uyandıracak süreçlere giden bu olaylara karşı 9. Yargı Paketi'ne karşı büyük bir ses yükseltmesi gereken muhalefeti de göreve çağırmış olalım."
