Tihek Heyeti Kilis'te
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan ve beraberindeki heyet, Kilis'te incelemelerde bulundu.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan ve beraberindeki heyet, Kilis'te incelemelerde bulundu.
Arslan, ikinci başkan Mesut Kınalı ve üye Mehmet Altuntaş ile geldiği kentte, PYD/PKK tarafından atılan roketin düştüğü Çarlık Camisi'nde incelemede bulundu, Öncüpınar Sınır Kapısı ile konteyner kentte sığınmacılarla bir araya geldi.
Arslan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de insan hakları ihlallerini tespit etmek, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi için yeni kurulan bir kurum olduklarını söyledi.
Türkiye'nin siyasi otoritesi bulunmayan komşu ülkeden bir terör tehdidi ile karşı karşıya olduğunu belirten Arslan, "Komşu ülkedeki siyasi boşluktan kaynaklanan ve yabancı ülkelerin de bir şekilde destek vermiş olduğu kaotik bir ortam var. Bunun getirdiği, ülkemizi tehdit eden bir gelişim var. Bu gelişimi bölgedeki, yöredeki yansımalarını görmeyi arzuladık." dedi.
Konteyner kentte Suriyeli sığınmacılarla görüşerek sorunlarını dinlediklerini anlatan Arslan, gerektiğinde sığınmacılar için ilgili kurumlara tavsiye niteliğinde raporlar sunacaklarını dile getirdi.
Bölgeye gelerek Zeytin Dalı Harekatı'na destek verdiklerini de vurgulayan Arslan, şöyle konuştu:
"Net bir şekilde söylemek gerekir ki terör bir insanlık suçudur ve insan hakları ihlallerinin en önemli kaynaklarından bir tanesidir. Devletler haklarını, vatandaşlarını her türlü insan hakkı ihlaline karşı korumak yükümlülüğündedir. Devletler de bu konuda dayanışma yapmak zorundadır. Devletler eğer kendilerinin insan hakları savunucusu olduğunu iddia ediyorlarsa bu konuda iradelerini samimi bir şekilde ortaya koymaları ve birlikte mücadele etmeleri gerekmektedir. Bunun aksine başka türlü konuşup arka planda terör örgütlerini destekliyorlarsa burada çok ciddi bir insan hakları sorunu vardır. Bundan dolayı da terör örgütlerine destek verenler kınanmalıdır, bizler de bunu şiddetle kınıyoruz. Eğer çok ciddi samimiyet sorunu olmasaydı dünyada terör olaylarının yaşanmayacağını düşünüyorum. Mümkün mertebe bu samimiyet testini geçen bölge devletleriyle bölge halklarının birbirleriyle iş birliği içerisinde bir an önce komşu sınırına gelmiş terör tehdidini birlikte bertaraf etmeleri gerektiğini düşünüyoruz."