Haberler

Tezcan: "Siyasette Söylenecek Her Şeyi Kararlılıkla Söyleyeceğiz"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin, "Biz memleketin en önemli gerçeğine parmak bastık, tehdit ve kuru gürültüye de pabuç bırakmayacağız.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin, "Biz memleketin en önemli gerçeğine parmak bastık, tehdit ve kuru gürültüye de pabuç bırakmayacağız. Onun için öyle her yandan saldırarak susturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Yağma yok." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Toplantı sonrası açıklamada bulunan Tezcan, ABD'deki terör saldırısını lanetlerken, ABD halkına başsağlığı diledi.

Tezcan, "Dünya terörle mücadele konusunda ortak bir noktada buluşmak zorunda olduğunu hatırlamak zorunda" dedi.

Bütçe görüşmelerinin TBMM'de başladığını anımsatan Bülent Tezcan, "Bu bütçe halkın bütçesi değil, Ankara'daki beylerin bütçesi." ifadesini kullandı.

Bu bütçede üretimi artıracak, yoksulların sorunlarına çare bulacak çözümlerin olmadığını vurgulayan Tezcan, bütçede faiz lobilerine aktarılacak 70 milyar lira olduğunu söyledi.

Tezcan, "Bu bütçe yoksulluk ve açlığı ortadan kaldıracak bir bütçe değil." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bugün yapılan 3. Turizm Şurası toplantısına değinen Tezcan, "Ülkenin itibarını ayaklar altına alırsanız, turizmi ayağa kaldıramazsınız. Bu toplantılar ne yazık ki nafile toplantılar." değerlendirmesini yaptı.

Tekirdağ'da yaptığı konuşma

Bülent Tezcan, Tekirdağ'da Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat'a destek vermek amacıyla yaptığı konuşmaya değindi.

Söz konusu konuşmasında "Recep Tayyip Erdoğan, faşist diktatördür. Hem de onların anladığı dilden söylüyorum. Şeddelisidir diktatörün şeddelisidir hem de." dediğini hatırlatan Tezcan, bu sözlerinin pazartesi gününden bu yana sanki Türkiye'nin temel meseleymiş gibi aktarıldığını belirtti.

İktidarın bu sözlerinden çok rahatsız olduğunu savunan Tezcan, şunları söyledi:

"Pazartesi günü bir gerçeği açıkladım. Dedim ki 'kral çıplak.' Sadece bizim açıklayabildiğimiz, CHP kadrolarının açıklayabildiği bir şeyi söyledim ortalık, karıştı, AK Parti'nin hükümet yetkililerinden, milletvekillerinden, yöneticilerinden taşı alan üstüme koşmaya başladı. Ben niye koştuklarını biliyorum. Niye bu telaşa kapıldıklarını biliyorum. Olurda 'reis kenarda oturduğumuzu görürde bizimde istifamızı ister' diye görüntüyü kurtarmak için koşuştular. Biz memleketin en önemli gerçeğine parmak bastık, tehdit ve kuru gürültüye de pabuç bırakmayacağız. Onun için öyle her yandan saldırarak susturacaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Yağma yok. Gerçeği söylemeye devam edeceğiz. Konuşamayanlar adına konuşmaya devam edeceğiz."

Söylediği sözleri tekrar hatırlatan Tezcan, bu sözlerinde ahlaki bir terim olmadığını ve tamamen siyasi bir söylem olduğunu ileri sürdü.

İktidar yetkililerinin hoşuna gidecek şeyleri değil, bir gerçeği dile getirdiğini vurgulayan Tezcan, sözlerine Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın kendisine hitaben, "edebsizlik, ahlaksızlık, terbiyesizlik, seviyesizlik" dediğini aktardı.

"Benimki siyaset literatüründen alınmış sözler, bunlarınki ahlaki literatürden çıkarılmış sözler." diyen CHP Sözcüsü Tezcan, iki sözün yan yana konulduğunda hangisi sözün hakaret içerdiğinin ortaya çıkacağını söyledi.

"Kötü söz sahibinindir" açıklamasında da bulunan Tezcan, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Kimse benim ağzımdan bugüne kadar siyasette ahlak ve edep dışı bir söz duymamıştır, duymacaktır da. En ağır siyasi eleştiriyi yaparım. En ağır siyasi sözü söylerim ama kötü söz sahibine aittir. Tıpkı burada olduğu gibi. Kim kötü söz söylediyse sahibine aittir. Bunun üzerinden öyle bir tablo yarattılar ki bir kutuplaştır siyasetini getirdiler merkeze oturttular. Siyaseten savunacağın bir şey varsa çık söyle. 'Ben demokratım, bunu söyleyemezsin' de. Söyle görelim neren demokrat, neren değil. Ama sen çıkacaksın, bir taraftan trollerle kampanya, bir taraftan hükümet sözcüleriyle kampanya, bir taraftan mahkemeleri harekete geçirme hesabıyla, bir yapay tehdit ortamı yaratacaksın, benide yıldırıcağınızı sanacaksınız. Yok öyle yağma. Biz mazlumların sesi olmaya devam edeceğiz. Niye kutuplaştırıyorsunuz toplumu? Siyaset bir tartışma alanı, çıcağız konuşacağız. Faşizmin yöntemidir kutuplaştırma. Bu anlaşılan onları çok rahatsız etti."

"Bundan daha büyük yalan olur mu"

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın kendisine yönelik " Türkiye'de diktatörlük olsa sen bu sözleri söyleyemezsin." dediğini aktaran Tezcan, hakkında bulunulan suç duyurusu ve başlatılan soruşturmayla, Bozdağ'ın tekzip edildiğini savundu.

Demokrasi için ödenecek bedel neyse bunu ödeyeceklerini vurgulayan Tezcan, "Siz de ülkede demokrasiyi ortadan kaldırmanın bedelini millete ödeyeceksiniz." ifadesini kullandı.

"Biz konuşamayanlar adına da konuşuyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz, bu süreçten rahatsız olan AK Partili bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları var ama konuşamıyorlar. Eminim biz bunları söyledikçe yürekleri soğuyor, huzur buluyorlar." diyen Tezcan, Türkiye'de demokrasinin olmadığını, bu rejimin adının "faşist diktatörlük" olduğunu, milletin bunu bilmesi gerektiğini söyledi.

Faşizmin büyük yalanların organizasyonuyla iktidarını sürdürdüğünü belirten Tezcan, "Goebbels Hitler'in propaganda, yalan bakanı değil miydi? Büyük yalanlar üzerine kurulu kampanyaları yürütmez mi faşist iktidarlar? Bugün yürütülmüyor mu? Evet. Dün FETÖ ile işbirliği içinde olan iktidar, şimdi kendisine muhalif olan herkese fetöcü diyor, bundan daha büyük yalan olur mu? Sözcü, Cumhuriyet gazetesi fetöcü diye dava açıyorlar. Bundan daha büyük yalan olur mu?" diye konuştu.

"Savcılar resen harekete geçmeli"

"Kendilerinden başka herkes fetöcü ama devletin harim-i ismetini FETÖ'ye teslim eden bu iktidar fetöcü değil, bundan daha büyük bir yalan olur mu? Böyle bir yalan organizasyonunu ancak faşist iktidarlar hayata geçirebilir ve ne yazık ki Türkiye bu noktadadır. Goebbels bunları görseydi, kendinden utanırdı 'Ben mesleğimi iyi yapamamışım.' diye." ifadesini kullanan Tezcan, Türkiye'nin 20 Temmuz darbesinin üzerine kurulmuş bir diktatörlükle karşı karşıya olduğunu kaydetti.

Davaların adını AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın koyduğunu, Büyükada iddianamesinde "bunlar casus" denmesine rağmen, iddianamede casusluğa ilişkin bir şeyin bulunmadığını ifade ede Tezcan, gazetecilerin, aydınların, öğretim üyelerinin, siyasetçilerin tek merkezden talimatla suçlu olarak mahkeme önüne çıktığını ileri sürdü. Tezcan, "Bunun adı faşizmdir, bunun sorumlusu olan, bunu temsil eden de faşist diktatördür, hiç bunda alınacak bir şey yok." dedi,

Belediye başkanlarının şantaj ve tehditle görevlerinden alındığını kaydeden Tezcan, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un "tehdit edildim" açıklamasından sonra savcıların resen harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Tezcan, "Bir belediye başkanı korkudan istifa ediyorsa ve bunu ağlayarak ifade ediyorsa, bu saatten sonra ona 'kimden korktuğunu açıkla' deme hakkı kimsede değildir. Kim işaret ediyorsa 'sen istifa edeceksin' diye, o aileyi tehdit etme töhmeti onun üstündedir. O çıkacak, anlatacak." diye konuştu.

"Kötü söz söylemeyeceğiz"

Türkiye'de herkesin korktuğu bir düzenin yaratıldığını, bunun adının "faşizm" olduğunu savunan Tezcan, korkanların ve konuşamayanların adına konuştuğunu, konuşmaya da devam edeceğini söyledi.

Bunun bir demokrasi mücadelesi olduğunu, bunu başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün CHP kadrolarıyla verdiklerini dile getiren Tezcan, faşizme karşı mücadelenin bayrağını taşımaya devam edeceklerini vurguladı.

"Sözümüzün ölçüsü ve ayarı, ahlak ölçülerimiz içerisindedir. Kötü söz söylemeyeceğiz, ahlak sınırlarının dışına çıkmayacağız ama siyasette söylenecek her şeyi kararlılıkla söyleyeceğiz. Siyaset dilimizin ayarının anahtarı onların elinde değil." diyen Tezcan, Türkiye'de yaratılan saray rejiminin toplumu sıkıştırmasından kurtaracak hareketin kararlı temsilcisi olmaya devam edeceklerini kaydetti.

Tezcan, bugünün 1 Kasım 2017 olduğunu, saltanatın kaldırılmasının üzerinden 95 yıl geçtiğini anımsatarak, "Bugün ne yazık ki yeni saltanat sevdalılarıyla mücadele ediyoruz. Haklıyız, kazanacağız. Saltanat sevdalılar kazanamayacak." diye konuştu.

-"Belediye başkanlarını millet seçer"

Tezcan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kılıçdaroğlu'na yönelik 'tarihin çöplüğünde yer alacaksın.' dedi. Bu konuda değerlendirmeniz nedir?" sorusuna Tezcan, "Tarihin çöplüğü, diktatörlerle doludur. Tarihin çöplüğüne dönüp bakın, diktatörlerden geçilmez. Diktatörlere karşı mücadele eden demokrasi kahramanları ise her zaman tarihin şeref locasında yer almışlardır. Onun için tarihin çöplüğüne birileri gidecekse, o kendi genel başkanlarıdır. Tarihin şeref locasında yeri şimdiden ayırtılan biri varsa, o da adalet yürüyüşünü yapan Kemal Kılıçdaroğlu'dur." yanıtını verdi.

"Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'un istifasına" yönelik bir soruyu Tezcan, "Belediye başkanları aday olurlarken, partilerinin yetkisindedir ama belediye başkanlarını millet seçer. Milletin seçtiğini sizin geri alma hakkınız yoktur. Kendini millet sanan anlayış, tam da faşizme özgü bir anlayıştır." diye yanıtladı.

Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 8-10 Kasım'da Strasbourg'da düzenlenecek "Dünya Demokrasi Formu'na katılacak.

Tezcan:
Kaynak: AA / Güncel
DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title