Terörle Mücadeleyi Yürüten Yetkilileri Deşifre Eden Avukatın Yargılandığı Dava

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik 2014 yılında soruşturma ve operasyonları yürüten yetkililerin isimlerini basın yoluyla deşifre ettiği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle hakkında dava açılan avukat Ali Aksoy'un yargılanmasına devam edildi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Aksoy ve avukatı ile mağdur sıfatıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, Aksoy'un son duruşmada reddihakim talebinde bulunduğunu ancak önceki duruşmada mahkeme başkanlığı yapan hakimin görev yeri değiştiğini gerekçe göstererek bu talebin değerlendirilmediğini ifade etti.

Daha önce verdiği ifadesini tekrarlayan Başsavcıvekili Bato, sanık hakkında şikayetçi olduğunu, sanığın yargılamayı uzatma çabasına mahkeme tarafından itibar edilmemesini isteyerek, Aksoy'un yargılandığı konunun net ve açık olduğunu belirtti.

Sanık Aksoy, 2014'teki basın açıklamasında zikrettiği isimlerin kamuoyunca bilinen isimler olduğunu, hiçbir şekilde bunları hedef göstermek adına isimlerini vermediğini savunarak, istihbarat ya da devletin gizli ajanı sayılabilecek kişilerin isimlerini deşifre etmediğini, eyleminde suç unsuru bulunmadığını ileri sürdü.

Aksoy'un avukatı, müvekkilinin avukatlığını yapan meslektaşının istifa etmesinden dolayı dosyayı yeteri kadar inceleyemediğini gerekçe göstererek savunma yapabilmesi için ek süre talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, avukatın bu talebini kabul ederek duruşmayı erteledi.

Olay

İzmir'de 2014 yılında FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında bazı şüphelilerin avukatlığını üstlenen Ali Aksoy'un, İzmir Emniyet Müdürlüğünün Bozyaka'daki hizmet binası önünde yaptığı basın açıklamasında, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı Engin Dinç, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato ve İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen'in isimlerini basın yoluyla açıklayarak deşifre ettiği ve hedef gösterdiği iddia edilmişti.

Olayı soruşturan cumhuriyet savcısı, Aksoy hakkında "açıklama ve yayınlama suçunun basın ve yayın yoluyla işlenmesi" suçlamasıyla İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine dava açmıştı.

Mahkeme heyeti, terörle mücadele eden Dinç, Bato ve Dikmen'in isimlerini basın yoluyla ifşa ederek bunları hedef gösterdiği gerekçesiyle sanık Aksoy'a 3 yıl hapis cezası vermişti. Aksoy'un avukatının kararı temyiz etmesi üzerine, dosyadaki incelemesini bitiren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, kararı usul yönünden bozarak yerel mahkemeye göndermişti.