Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Terör Örgütü Propagandası Suçundan Tutuklanan Akademisyenler

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Özkan Öztürk, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanan akademisyenlere ilişkin, düşünce özgürlüğü olarak lanse edilen bildirgenin, terörün can damarı olduğunu belirterek, "PKK'nın eylemlerini meşru gösterme gayreti, örgütün ruhunu okşar. Dolayısıyla bu şekilde propaganda yapmak örgüte hizmet etmektir" dedi.

Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Özkan Öztürk, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanan akademisyenlere ilişkin, düşünce özgürlüğü olarak lanse edilen bildirgenin, terörün can damarı olduğunu belirterek, "PKK'nın eylemlerini meşru gösterme gayreti, örgütün ruhunu okşar. Dolayısıyla bu şekilde propaganda yapmak örgüte hizmet etmektir" dedi.

Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bombalı eylem yapan, tetiği çeken ve terör eylemini gerçekleştirenle, bunun propagandasını yapmanın aynı kategoride değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

"Terörle mücadele kapsamında bu suçların cezai müeyyidesi ağırlaştırılmalı"

Bu şekilde terör olaylarının meşru gösterilmesine yönelik çabaların, ifade özgürlüğü içinde düşünülemeyeceğini ifade eden Öztürk, şunları kaydetti:

"Hukuk düzeninde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Düşünce özgürlüğü olarak lanse edilen bu bildirge, terörün can damarıdır. PKK'nın eylemlerini meşru gösterme gayreti, örgütün ruhunu okşar. Dolayısıyla bu şekilde propaganda yapmak örgüte hizmet etmektir. Terör eylemi gerçekleştirenlerle aynı suçla yargılanması gerekir. Terörle mücadele kapsamında bu suçların cezai müeyyidesinin ağırlaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Akademik açıklamanın hukuk içinde meşru görülebilecek bir tarafı yoktur. Hiçbir demokratik toplum ve devletlerde terör ve propagandası affedilmez."

Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Konya Şube Başkanı Mustafa Yıldız ise akademisyenlerin imza verdiği bildirinin teröre destek verdiğini dile getirdi.

Söz konusu bildirinin tek taraflı, Türk milleti ve devletini suçlayan içeriğe sahip olduğunu aktaran Yıldız, "Teröre destek veren bildiriye imza atan, bunu savunan aydın ve yazarlar, Avrupa ve batı toplumlarındaki bunun örneklerine baksınlar. ABD ve diğer batılı ülkelerde böyle şeylere karşı çok daha ağır tedbirlerin alındığını görecekler" diye konuştu.

"Avrupa'da böyle bir ifade özgürlüğü örneği gösteremezler"

Yıldız, bildiriye imza atanların, eylemleriyle teröre destek vermediklerini savunduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Fakat dağdaki teröristler, arkalarında cübbeli akademisyen desteğini gördüğünde eylemlerinin meşru olduğunu düşünüyor. Terör örgütüne açıkça akademik destek sağlanmış oluyor. Tek taraflı bildirge, düşünce ve ifade özgürlüğü olarak değerlendirilemez. Kutsal saydıkları Avrupa'da böyle bir ifade özgürlüğü örneği gösteremezler. ABD'nin devlet görüşmelerini ifşa eden Wikileaks belgelerini açıklayan kişi ülkesine dönemedi. Devletin varlığı ve bütünlüğünü tehdit eden bu bildirge, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, imza attıkları bildiri nedeniyle gözaltına alınan ve mahkemeye sevk edilen 3 akademisyen, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanmıştı.

Kaynak: AA / Güncel
title