TEKNOLOJİ EĞİTİMLE HARMANLANDI; HİBRİT EĞİTİM MERKEZİ KAPILARINI AÇTI
Tamamen teknolojik gelişim üzerine kurulu özel binada Bahçeşehir Üniversitesi, Hibrit Eğitim Merkezi'ni açtı.
Tamamen teknolojik gelişim üzerine kurulu özel binada Bahçeşehir Üniversitesi, Hibrit Eğitim Merkezi'ni açtı. Teknolojinin eğitimle harmanlandığı merkez, dünyada eğitim teknolojisinde ilk Start-Up merkezi olma özelliği de taşıyor.
Türkiye'de uzun yıllardır hibrit eğitim modelini uygulayan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tamamen teknolojik gelişim üzerine kurduğu özel binada, Hibrit Eğitim Merkezi'ni açtı. Harvard, Yale, Johns Hopkins gibi dünyanın önde gelen üniversitelerinde var olan teknolojilerin aynısına sahip sınıf ile öğrenciler hem sınıflarda fiziksel olarak bulunabilecek hem de derslere dışarıdan bağlanabilecekler. Dokunmatik projeksiyonlar sayesinde ise görüntü ve ses tahtaya yansıtılacak, sınıfın camlarına öğrenciler tarafından yazılar yazılabilecek.
"ÖĞRENCİLERİN TÜM GELİŞİMLERİ İÇİN HİBRİT YAKLAŞIM MODELİ"
Hibrit ve online eğitimin profesyonel olarak nasıl bir sistemde gerçekleştirileceğine dair açıklamalarda bulunan BAU Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz, 'Bir öğrencinin gelişimi sadece akademik değildir. Biz hep Türkiye'de dersleri ve sınavları konuşuyoruz. Biz öğrencinin fiziksel, entelektüel, kariyer, psikolojik, sosyal gelişimi gibi tüm gelişim alanlarında bir hibrit yaklaşım modeli geliştirdik. Amacımız öğrenme deneyiminin tüm üniversite boyunca her alanda online veya dijitalde, yüz yüze kampüs içinde veya kampüs dışında, İstanbul'da yada dünyanın herhangi bir yerinde ders içerisinde, üniversite içerisinde veya sektörde olabilecek stajlarda farklı deneyimleri elde edinmesi olarak bu eğitimi modelledik. Sadece ders değil ama yönetsel anlamda da üniversitenin o geleneksel, hiyerarşik yapısını biraz daha çevik yaklaşımla harmanladık' diye konuştu.
İŞ FİKRİ OLAN GENÇLER DESTEKLENECEK
Bu merkezin yapacağı işin, tüm bu öğrenme deneyiminin tasarımında yeni fikirler ortaya çıkartmak olduğuna vurgu yapan Karadeniz, 'Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite için örgün eğitim içerisinde yeni fikirleri hayata geçirebilecek Start-Up'ları da bünyemize almayı düşünüyoruz. Özellikle eğitim teknolojileri dikeyinde iş fikri olan, girişimi olan gençleri bu merkeze alarak alt yapıyla, mentorlükle, eğitim kurumlarıyla bir araya getirerek yenilikçi teknolojileri eğitime entegre etmelerini sağlayacağız' dedi.
EĞİTİMDE YENİ MODELLERİN DENENECEĞİ MERKEZ OLMAYI HAYAL EDİYORUZ
Her yaş grubunda sektördeki eğitimden yaşam boyu eğitime kadar yeni teknolojiler, eğitim tasarımları geliştirip, alt yapıyı sunup yenilikçi fikirlerin hayata geçmesini sağlayacaklarını belirten Prof. Dr. Karadeniz, 'Burada Ar-Ge alt yapısı var, akademisyenler, programlarımız var. Bir de uygulama sahasında iş birliği yaptığımız sivil toplum kuruluşları ve sektör var. Hepsinin bir araya geleceği, eğitimde yeni modellerin denenebileceği bir merkez olmayı hayal ediyoruz.Bu merkezde bir öğrenci sınırı yok. Pandemi koşullarına göre yüz yüze ama online tarafta sınırsız öğrenci, eğitim görebilecek' ifadelerini kullandı.
SİBER GÜVENLİK ÖN PLANDA
Merkezde dünyadaki örnekleri barındıran sınıflar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Karadeniz, sözlerini şöyle tamamladı:
'Yatırımlarımız sadece alt yapıyla alakalı değil. Bu merkez içerisinde son teknoloji var ama aynı zamanda bunun bir yazılım tarafı, veri, sunucu tarafı ve bunun güvenliğinin sağlandığı bir yatırım süreci de var. Bu noktada sadece donanım sağlamak tek başına yeterli değil. Kişisel Verileri Koruma Kanunu'na göre aynı zamanda siber güvenlik açısından tehditleri ortadan kaldırmak, veriyi yedekleyebilmek hem de öğrencilere farklı yazılımlarla, alt yapılarla sanal sınıflar, laboratuarları da sunmak gerekiyor.Öğrencilerin de fon kaynaklarına ulaşabilmesi lazım. Teknolojik olarak hem donanım ya da yazılım anlamında yapay zekayla, siber güvenlikle, bulut bilişimle ilgili bir şey geliştireceği zaman ek fon desteğine ihtiyacı var. Biz fonlarla, gençleri de bir araya getireceğiz.'
DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNDEKİ TEKNOLOJİ TÜRKİYE'DE
Merkezin Türkiye için ilk olma özelliğini taşıdığını dile getiren BAU Hibrit Eğitim Merkezi Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Ergün Akgün ise, 'Bu özellik sadece içindeki teknolojiyle ilgili değil aynı zamanda bu teknolojinin eğitimle birlikte harmanlanmasından kaynaklanıyor. Bu oda da son teknoloji görüntü ve ses sistemleri kullanılıyor. Harvard, Yale, Johns Hopkins Üniversitelerinde kullanılan bir teknoloji. Bu teknolojiyi bizim kendi hibrit standartlarımıza göre oluşturup bu sınıf içerisine entegre ettik. Öğretim üyelerimiz istedikleri zaman bu sınıfın içerisinde canlı derslerini yapabiliyor. İçerideki bütün teknolojileri bir tablet üzerinden kontrol edebiliyor aynı zamanda karşı taraftaki öğrencilerin seslerini, görüntülerini ve paylaşmak istedikleri dokümanları burada görüntüleyebiliyorlar' dedi.
20'YE YAKIN SINIF BULUNUYOR; SINIF ORTAMINDA OLAN HER ŞEY MÜMKÜN
Bina içerisinde 20'ye yakın sınıf olduğunu ifade eden Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bu sınıflar içerisinde 10 tane sınıfımız öğretim üyelerimizin canlı ders yapması için tasarlanan, görüntü ve sesin uygun yapıldığı ve her anabilim dalının kendi özel teknolojilerinin olduğu sınıflardan oluşuyor. 2 büyük stüdyomuz var. Öğretim üyelerimiz bant kayıttan ders tasarlayabiliyorlar. Aynı zaman 'Geleceğin Öğrenme Laboratuvarı' dediğimiz ve 7 farklı alandan oluşan bir sınıfımız bulunuyor.Bu binanın içerisinde bulunan teknoloji; görüntü, ses ve internet teknolojisi olarak 3'e ayrılıyor. Öğretim üyesinin bir sınıf ortamında yaptığı her şeyi; tahta kullanmaktan sunum paylaşmaya kadar bu sınıfın içerisinde yapıyor. İstediği dokümanı, istediği nesneyi öğrencileri ile paylaşabiliyor. Aynı zamanda öğrencilerin de nesne ve doküman paylaşmasına olanak sağlıyor. Öğretim üyelerimiz ekranlardan hangi öğrenciyle göz teması kurarsa o öğrenci hocasının kendine baktığını anlıyor. Birebir sınıf ortamındaki etkileşimi ve iletişimi oluşturmaya olanak sağlıyor? diye konuştu.
24 saat çalışan BAU Hibrit Eğitim Merkezi, herkese açık.