Tekirdağ Macaristan'dan gelecek misafirlerini bekliyor

Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, Türk-Macar Dostluk Anlaşması'nın 100. yıl dönümü olması dolayısıyla 2024'ün Türkiye ve Macaristan'da karşılıklı kültür yılı olarak kutlanacağını hatırlatarak Macar turistleri Tekirdağ'a beklediklerini söyledi.

Macarlar açısından Türkiye'de 4 önemli şehir olduğunu aktaran Hacıoğlu, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli ve Kütahya bulunan Macar anıtlarının ilgi çektiğini vurguladı.

Türkiye ve Macaristan arasında karşılıklı kültür yılı ilan edilmesinin turizm açısından önemine değinen Hacıoğlu, Tekirdağ'da gelecek yıl çok daha fazla turizm hareketliliği beklediklerini ifade etti.

Tekirdağ'da Macarların büyük izlerinin olduğunu ifade eden Hacıoğlu, "Tüm Macar halkını Tekirdağ'a davet ediyoruz. Burada Macar Anıtları adına görmeleri gereken çok şey var. Son 350 yılda yetiştirdikleri büyük devlet adamı Prens Rakoczi'nin hatıralarının yaşadığı müze son derece güzel bir müze bulunuyor." diye konuştu.

Rakoczi'nin Tekirdağ'da ikamet ettiği konutunun Macaristan Devleti tarafından Rakoczi Müzesi olarak inşa edildiğini hatırlatan Hacıoğlu, konutun içindeki eşyalarıyla son derece dikkat çekici olduğunu belirtti.

Erdel Prensi Rakoczi'nin Tekirdağ'da vefat ettiğini hatırlatan Hacıoğlu, "Macarların son 350 yılda yetiştirdiği en önemli devlet adamı Erdel Prensi Rakoczi, Osmanlı'nın himayesinde Tekirdağ'da ikamet etti, hayatının son 15 yılını burada geçirdi ve vefat etti. Kendisi 150 kişilik kafilesi ile Osmanlı'nın tedarik ettiği yerlerde kaldı." diye konuştu.

Hacıoğlu, Tekirdağ'ın Macarlar için başta Rakoczi Müzesi olmak üzere Macar Çeşmesi, Macar Sokağı, Midesi Kelemen Parkı, Avşar İçmesi, Yarapsanlı Çamuru, Macar heykelleri ve İbrahim Müteferrika Parkı'yla olağanüstü bir ortama sahip şehir olduğunu kaydetti.

Rakoczi Müzesi

Eski bir Türk evi olan bina 1676-1735 yılları arasında yaşayıp, son yıllarını Tekirdağ'da geçiren Erdel Prensi ve Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II. Rakoczi Frençh'in anılarına ithafen Macar Hükümeti tarafından müze olarak düzenlendi. Mülkiyeti ve içindeki eşyalarıyla birlikte Macar Hükümeti'ne ait olan müze, 25 Eylül 1982 tarihinde ziyarete açıldı. Sergilenen eserler arasında Türk-Macar ilişkilerini ve iki ulusun halk sanatlarındaki beraberliklerini simgeleyen eserler ile Rakoczi'nin şahsi ve ailesine ait eşyalar yer alıyor.