TEKİRDAĞ ÇORLU'DA 25 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ TREN KAZASI DAVASI BAŞLIYOR-1
TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin öldüğü tren kazasıyla ilgili 'kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu' bulunan TCDD personelleri Turgut Kurt, Özkan Polat, Celaleddin Çabuk ile Çetin Yıldırım, 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis...
TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin öldüğü tren kazasıyla ilgili 'kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu' bulunan TCDD personelleri Turgut Kurt, Özkan Polat, Celaleddin Çabuk ile Çetin Yıldırım, 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarına çarşamba günü başlanıyor. Kazada kızı, yeğeni, 2 kız kardeşini kaybeden Zeliha Bilgin, Hayaller bitti, hayatlar gitti. Kocaman bir aileydik, ben en kıymetli 4 canımı kaybettim. Evladımı, kardeşlerimi kaybettim. Bana birileri bunun hesabını vermeli. Benim tek istediğim tüm sorumların yargılanması dedi.
7'Sİ ÇOCUK 25 KİŞİ ÖLDÜ
Edirne'nin Uzunköprü ilçesi ile İstanbul Halkalı seferini yapan 362 yolcu, 6 personeli bulunan yolcu treni 8 Temmuz 2018 günü Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazada 7'si çocuk 25 kişi öldü, 328 kişi yaralandı. Türkiye'yi yasa boğan kazanın ardından Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı geniş kapsamlı soruşturma başlattı. Oluşturulan bilirkişi raporunda kazanın, 1900'lü yıllarda yapıldığı değerlendirilen kagir (taş ya da tuğladan) menfez ile rayların arasının sağanak nedeniyle boşalması sonucu meydana geldiği belirtildi. Kazadan 10 gün önce uyarılmasına rağmen gerekli bakım ve kontrolleri yapmadığı gerekçesiyle 'bakım müdürü, yol bakım onarım şefi, hat bakım onarım memuru ve köprüler şefi' olarak çalışan 4 görevli 'asli kusurlu' bulunurken, bilirkişi heyeti rapora, tren makinistinin seri fren yaparak uzun sürüklenme mesafesinin önüne geçtiği, meydana gelebilecek kayıpların artmasına engel olduğu ve kazanın şiddetini azalttığı kanaatine vardığını yazdı.
'ASIL KUSURLU' 4 ŞÜPHELİYE 15 YIL HAPİS İSTEMİ
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı,bilirkişi raporunda 'kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu' bulunan, TCDD 1'inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14'üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü'nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği'nde Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği'nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve geçen Mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan ve Köprüler Şefi Çetin Yıldırım'ın, hakkında 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Gözaltına alınan 4 görevli, Cumhuriyet Savcılığı'nda ifadeleri alındıktan sonra 'adli kontrol' talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Mahkeme, şüphelileri adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
MAKİNSTLER VE TCDD YÖNETİMİNE TAKİPSİZLİK
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, kazayla ilgili yürüttüğü soruşturmada tren şefi Hüseyin Kahraman, makinistler Halil Altınkaya ve Suat Şahin ile siyasetçiler, bürokratlar, TCDD'nin üst yönetimi yer alan kişiler kovuşturmaya yer olmadığını karar verdi.
'SESSİZ BEKLEYİŞ' EYLEMLERİ
Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralılar ve avukatları, kazada sadece 4 kişi hakkında dava açılıp, diğer sorumlular hakkında takipsizlik kararı verilmesini protesto etmek için Nisan ayında Çorlu adliyesi önünde 'sessiz bekleyiş' eylemleri başlattı. Çorlu'nun ardından, Uzunköprü, İstanbul ve başka yerlerde eylemlerini sürdüren aileler, Ankara'da Anayasa Mahkemesi önünde de taleplerini dile getirdi ve takipsizlik kararına ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
YARGILAMA BAŞLIYOR
Kazanan meydana gelmesinde asıl kusurlu bulunan TCDD personelleri Turgut Kurt, Özkan Polat, Celaleddin Çabuk ile Çetin Yıldırım, 'taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanmalarına Çorlu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3 Temmuz günü başlanacak. Kazada ölenlerin aileleri, yaralananlar ve avukatlar, kendilerine destek verilmesi için herkesi duruşmanın yapılacağı gün Çorlu adliyesi önüne davet etti.
AİLELER ADALET BEKLİYORUZ
Kazada 14 yaşındaki kızı Bihter, kız kardeşleri Derya Kurtuluş, Emen Duman ile yeğeni 6 aylık Beren Kurtuluş'u Zeliha Bilgin, kazanın ardından çok zor günler yaşadıklarını belirterek, artık adalet istediklerini anlattı. Kazada ihmallerin bulunduğunu söyleyen Bilgin, şunları söyledi
Geride bıraktığımız bir 11 ayımız var, adalet mücadelemiz var. Bu kadar büyük acılarla adalet arayışımız var. Çaldığımız kapılar var, her şey ortada. Çok büyük ihmaller var. Ama adalet yok. İstediğimiz adaleti ne yazık ki bulamadık. Artık mahkememiz başlıyor,
4 kişi yargılanacak bu mahkemede. Bizim istediğimiz bu değildi. 25 kişinin geride kalan acılı ailelerinin istediği tüm sorumluların yargılanmasıydı. Kimse korunmadan, adaletli bir şekilde bu ihmal zincirine kimler imza attıysa hepsinin karşımıza çıkıp tek tek hesap vermesiydi. Biz bir şey istemedik ki. Bizim canlarımız geriye de gelmeyecekti. Ne benim evladım, 2 kardeşim, yeğenim hiç birinin geri gelmeyeceğini biliyoruz bizler. Bu 11 aylık adalet arayışı, mücadelesinde verdiğimiz çaba bu ihmaller yüzünden yanmasın diyeydi.
Pamukova tren katliamında tüm sorumlular yargılansaydı, 8 Temmuz tren faciası olmayabilirdi. Çorlu tren faciasında adalet hızlıca yerini bulsaydı, tüm sorumlular yargılansaydı belki Ankara yaşanmayacaktı. Bu ihmalsizlik zincirlerine imza atanlar adalet önünde hesap vermediği sürece ne yazık ki bu ülkede ihmaller sonucu ölümler, kayıplar böyle facialar hiç bitmeyecek devam edecektir.
'HAYALLER, HAYATLAR GİTTİ'
Zeliha Bilgin, tüm ailelerin beklentisinin kazadaki tüm sorumluların yangılanması olduğunu ifade ederek, sadece 4 kişinin yargılanmasını kabul etmediğini söyledi. Bilgin, Tabi ki o 4 kişi de vardı bu ihmal zincirinin içinde. Ama koskoca Devlet Demir Yolları'nda sadece 4 kişi nasıl sorumlu olabilir Madem 4 kişi sorumlu neden diğerleri o koltuklarda oturuyor Türkiye'de son zamanlarda tren kazaları gündemde hiç bitmiyor. Bir şey yapamıyorsunuz demek ki hepsi üst üste geliyor. Ben 4 kişinin ifadesinin okudum, hatta birazını okudum. Çünkü tamamını okumayı içim el vermedi. Böyle bir yüz yılda adam, 'baktık o gün tahmin edemedik, bana yolu kimse demetlememi söylemedi, benim suçum yok' diyor. Bu nasıl bir ifadedir, böyle bir şeyi kabul etmiyorum. Benim hayatım bitti, hayatım gitti. Hayaller bitti,hayatlar gitti. Kocaman bir aileydik, ben en kıymetli 4 canımı kaybettim. Evladımı, kardeşlerimi kaybettim. Bana birileri bunun hesabını vermeli. Benim tek istediğim tüm sorumların yargılanması diye konuştu.
'TÜM SORUMLULAR YARGILANSIN'
Kazada 6 aylık bebeği Beren ile eşi Derya Kurtuluş'u kaybeden Melih Kurtuluş, sadece 4 kişinin değil tüm sorumluların yargılanmasını istediklerini dile getirdi. Kazanın ardından aylar süren adalet arayışları olduğunu söyleyen Kurtuluş, Buradaki amacımız bu kaza ile ilgili olarak tüm sorumluların yargılanması. Bu kazanın sorumlularının sadece 4 kişiden ibaret olmadığını, üst düzeyde de bu kazanın sorumlularının olduğunu insanlara anlatmak ve bunların da yargılanması yönündü bir talebimiz var. Bugüne kadar tüm bu konudaki taleplerimiz reddedildi. Ama bu bizim bu konuda pes edeceğimiz anlamına gelmiyor. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız. Tabi bu süreçte dava sürecini de görmek gerekiyor. Bilirkişi raporunun tüm kamuoyunda Devlet Demir Yolları ile ilgili bağlantıları ticari ilişki içinde olan kişiler olduğunu gördüler. Bu bilirkişi raporun da itirazımız oldu. Olay sonrası apar, topar tren yolunun tamir edilmesi ve malzeme ile çöken yolun gerekli inceleme yapılmadan doldurulması sanki yangından mal kaçırırmış gibi delillerin karartılırcasına yeniden yolun düzeltilmesi bizi bu konuda şüpheye düşürüyor dedi.
Devlet Demir Yolları yöneticilerinin mahkeme sonucu da dahil edilmesi istediklerini belirten Melih Kurtuluş, Böyle bir talebimiz olacak ve bu konu da her zaman ısrarcı olacağız. Gerekirse daha sonraki süreçte dava açacağız. Tutanaklara baktığınız zaman bu kaza öncesinde menfezle ilgili Mayıs ayında bir tutanak tutulduğu görünüyor. Zaten iç denetim raporunda da menfezle ilgili sorun tespit edildikten sonra beton sıklaştırma yapılmağı ortaya konulmuş. Bu iç denetim raporuna rağmen göz ardı edilen bir durum var savcılık iddianamesinde. Bunlara da itirazımız olacak. Hakkımızı arayacağız. Bu kadar insanın canını ucuz olmaması gerekiyor. Bizim canlarımız gitti. Bakın sürekli tren kaza haberleri var. Dünyanın en güvenli ulaşım aracı, ülkemizin en riskli ulaşım aracına dönmüş durumda. Bizim vicdanımız rahat umarım adalet ararken de bize adalet sunacak olan adalet beklediğimiz insanların vicdanı rahat olur diye konuştu.