Tekirdağ Ahim Önünde Çadır Kuran Sedef?e Baba Desteği
Otizmli olduğu gerekçesiyle kolejin anaokulu bölümüne alınmayan oğlu Ozan Sanlısoy için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne çadır kuran Sedef Erken'e Tekirdağ'da yaşayan babasından destek geldi.
Otizmli olduğu gerekçesiyle kolejin anaokulu bölümüne alınmayan oğlu Ozan Sanlısoy için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne çadır kuran Sedef Erken'e Tekirdağ'da yaşayan babasından destek geldi. Kızı ve torununun haklı olduğunu ifade eden Erdoğan Erken, 'Kızım Sedef Erken ile gurur duyuyorum ve sonuna kadar yanındayımö dedi.
Otizmli olduğu gerekçesiyle kolejin anaokulu bölümüne alınmayan Ozan Sanlısoy'un davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülmeye devam ederken anne Sedef Erken, Strasbourg'a gidip dün mahkeme binası önünde eylem çadırı kurmuştu. Erken'e Tekirdağ'da oturan babasından da destek geldi. Macaristan Fahri Konsolu olan baba Erdoğan Erken, kızıyla gurur duyduğunu ve davalarında haklı olduklarını anlatarak, 'Otizmli olduğu gerekçesiyle kolejin anaokulu bölümüne alınmayan torunum Ozan Sanlısoy'a okul yöneticileri ayrımcılık yaptılar. Biz bu konuyu yargıya taşıyıp suç duyurusunda bulunduk. Ancak Savcılığın takipsizlik kararı vermesi ve ardından aile olarak Ağır Ceza mahkemesine yapılan itiraza da ret kararı çıktı. Kızım Sedef Erken, Türkiye'de 'Eğitim Hakkı', 'Etkili Başvuru' ve 'Adil Yargılanma Hakkı'nın ihlal edildiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. Kızım Sedef Erken ile gurur duyuyorum ve sonuna kadar yanındayım. Oradaki Türk hakimler de kızıma destek oluyorlar. İnşallah hayırlı bir sonuç alacağızödedi.
OLAY NEYDİ?
Otizmli olduğu gerekçesiyle İstanbul'daki bir kolejin anaokulu bölümüne alınmayan Ozan Sanlısoy'un ailesi, okul yöneticileri hakkında 'ayrımcılık' davası açılması için suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılığın 'takipsizlik' kararı vermesinin ardından aile Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz etmiş ancak ret yanıtı almıştı. Aile, Türkiye'de 'Eğitim Hakkı', 'Etkili Başvuru' ve 'Adil Yargılanma Hakkı'nın ihlal edildiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmuş ve mahkeme davayı kabul etmişti. Dava 2 yıldır AİHM'nin gündeminde yer alıyor.