Tek İstekleri Bayramı Ülkelerinde Kutlamak

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Suriyeli ailenin iki çocuğunun evde oynaması, bisiklete binmesi, - Annenin çocuklarını bayrama hazırlaması, kıyafetlerini giydirmesi, kendisinin makyaj yapması, - Babanın çocuklarıyla ilgilenmesi, annenin ev işleriyle ilgilenmesi, - Aile röportaj (ailenin sesi birinci, tercümanın sesi ikinci kanalda), Tek istekleri bayramı ülkelerinde kutlamak- Ülkesindeki iç savaştan dolayı önce Ürdün'e oradan da Türkiye'ye sığınan Suriyeli aile, 8. bayramı da gurbette ve buruk geçiriyor- Mahmut Musa: - " Suriye'de bayram bir başka güzeldi. Büyükler, eş, dostlar bir araya gelir, kurban keserdik. 4 yıldır ülkemizden ayrıyız ve çok özlüyoruz"- Hiba Elhiraki: - "Eşimin annesinin cenazesine bile gidemedik. Bu kalbimizde yara olarak kaldı. Kimsesiz olduğumuzu hissediyoruz" RAMAZAN ERCAN - Ülkesindeki iç savaş nedeniyle önce Ürdün'e oradan da Türkiye'ye sığınan Suriyeli aile, 8. bayramı da yakınlarından uzakta geçiriyor. Kirada oturdukları Buca ilçesi Akıncılar mahallesindeki evde AA ekibini misafir eden Hiba Elhiraki (34), Suriye'deki iç karışıklık nedeniyle Humus kentinden Ürdün'e sığındıklarını, "Bugün yarın döneriz" diye düşündüklerini ancak savaşın bitmediğini bu nedenle 3 yıl bu ülkede yaşadıklarını anlattı.O dönemde 6 aylık olan Muhammed Semhar'ın 4,5 yaşına girdiğini, 2 yaşındaki Muhammed Sermed'in ise Ürdün'de dünyaya geldiğini dile getiren Elhiraki, kendilerini Ürdün'de iyi karşılayan insanların zamanla Suriyelilere yönelik düşmanlık içerisine girmesi nedeniyle orayı da terk etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.Çıkış yolu olarak Türkiye'yi gördüklerini, 5 ay önce İstanbul'a daha sonra İzmir'e geldiklerini belirten Elhiraki, şöyle konuştu: "Bütün devletler sınırlarını kapattı. Bizi tek kabul eden ülke Türkiye oldu. Biz bir ülkeden bir ülkeye gittik. Gittiğimiz yerde kabul görmeyi istedik. Ürdün de bizi kabul etmedi, dışladılar. Bu amaçla Türkiye'ye geldik. Burada da çocuklarımız kabul edilmez, sokaklarda dövülürse, istenmeyen insanlar haline gelirsek tek amacımız artık Avrupa'ya gitmek olur. Güvenliğimizle ilgili koşullar sağlandığı sürece Türkiye'de kalacağız."Üniversitede iktisat eğitimi aldığını ancak 3. sınıfta okulu terk etmek zorunda kaldığını, ülkelerindeki mutlu günleri hatırladıkça acısının katlandığını ifade eden Elhiraki, zor şartlara rağmen ayakta kalmaya çalıştıklarını, hayatlarının mücadele ile geçtiğini söyledi.Elhiraki, "Eşimin annesi biz buradayken hayatını kaybetti, cenazesine bile gidemedik. Bu kalbimizde yara olarak kaldı. Kimsesiz olduğumuzu hissediyoruz" diye konuştu.-"Deniz yolu tehlikeli"Bir atölyede marangoz olarak çalışan Muhammed Musa (40) da gece geç saatlere kadar ağır koşullarda çalıştığını, haftalık 250 lira aldığını, aylık 600 lira kira ödediklerini, aldıkları paranın 120 liraya yakın kısmını elektrik ve suya harcadığını gerisiyle de geçinmeye çalıştıklarını anlattı.Türkiye'de kalacaklarını ancak çıkış yolu bulamamaları halinde Avrupa'ya gideceklerini dile getiren Musa, deniz yolunun tehlikeli olması nedeniyle tercih etmeyeceğini vurguladı.Musa, "Çocuklarımın güvenliği daha önemli. Ama insanlar kurtuluş olarak bunu göze alıyorlar" diye konuştu.- Suriye'deki bayrama özlemKurban Bayramını buruk geçirmenin hüznü yüzüne yansıyan Musa, "Suriye'de bayram bir başka güzeldi. Büyükler, eş, dostlar bir araya gelir, kurban keserdik. Çocuklar toplanır eğlenirlerdi. Tatlılar yapılırdı. Hangi sokağı, caddeyi dolaşırsanız bayram olduğunu hissederdiniz. 4 yıldır ülkemizden ayrıyız ve çok özlüyoruz. Burada bir hayali yaşıyoruz aslında. Uzaklığı yaşıyoruz. Güven ortamı olursa ülkemize döneriz. Tek hayalimiz ülkemizde bayramı kutlamak" ifadelerini kullandı.