Haberler

Teis Genel Başkanı Saydan Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tüm Eczacı İşverenler Sendi·kası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, "Bilimsellikten son derece uzak olan kargo ya da posta yoluyla hastaya ilaç teslimi uygulamasını TEİS olarak asla kabul etmiyoruz.

Tüm Eczacı İşverenler Sendi·kası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, "Bilimsellikten son derece uzak olan kargo ya da posta yoluyla hastaya ilaç teslimi uygulamasını TEİS olarak asla kabul etmiyoruz." dedi.

TEİS Başkanı Saydan, eczacıların sorunlarını ve 2017'den beklentilerini düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

Saydan, eczacıların önceki yıllarda olduğu gibi 2016'da da birçok sorunla baş etmeye çalıştıklarını ancak birçok eczacının da eczanesini kapatmak zorunda kaldığını ifade etti. Tasarruf tedbirleri kapsamında, bilinçli ilaç kullanımı ve yurt dışından ilaçların tasarruf için PTT aracıyla getirilmesi uygulamasının yanlış olduğunu savunan Saydan şunları söyledi:

"İlaç eczanelerimizden ve eczacı eliyle temin edilecek bir üründür çünkü ilaçların saklanma koşulları çok farklıdır, mevzuat gereği eczanelerimiz ve buzdolaplarımızın içi her gün kontrol edilmektedir. Bilimsellikten son derece uzak olan kargo ya da posta yoluyla hastaya ilaç teslimi uygulamasını eczane eczacılarının sendikası TEİS olarak asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunun yargı kararıyla tescili niteliğinde daha önce açılan bir dava sonucunda verilmiş bir karar da bulunmaktadır. Danıştay 2. Dairesi tarafından verilmiş emsal kararda Danıştay, böyle bir uygulamanın kamu yararına olmadığının, yasalara ve yönetmeliklere aykırı olduğunun altını çizmiştir."

İlaçların posta yolu ile hastalara ulaştırılmasının, hastaların ilaçların nasıl kullanılacağı, ne gibi riskler taşıdığı, optimum faydanın sağlanması için nelere dikkat edilmesi gibi hususlarda hastanın eczacı tarafından bilgilendirilmesini engelleyeceğini belirten Saydan, takviye edici gıdaların posta yolu ile hastalara ulaştırılmasının Türkiye'de ve dünyada acı tecrübeleri olduğunu aktardı.

TEİS olarak SGK'ye noterden yazılı ihtar çekildiğini ve uygulamadan vazgeçilmesi istendiğini ancak olumsuz cevap verildiğini anlatan Saydan, SGK ve PTT arasında imzalanan "Kapsamında İlaç Bulunan Gönderilerin Taşınmasına İlişkin Protokol"ün iptali için Danıştay 15. Dairesinde yürütmenin durdurulması ve iptali istemi ile dava açtıklarına işaret etti.

"Eczacı can ve mal güvenliğinden endişe yaşıyor"

Eczanelere yönelik şiddet ve hırsızlık gibi olaylar yüzünden özellikle gece nöbet tutan eczacıların can güvenliğinin tehlikede olduğunu belirten Saydan, "Eczacı artık can ve mal güvenliğinden endişe yaşıyor. Gece nöbetlerinde yaşanan soruna hala kalıcı bir çözüm bulunamadı. Çareyi kapıları kapatarak kepenk arkasından ilaç vermekte buluyorlar." dedi.

Saydan, özellikle Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde eczacılara yönelik şiddetin arttığını ileri sürerek "İlaç ve sağlık hizmeti veren eczacılara yönelik saldırılara karşı bir an önce önlem alınmasını, emniyet güçlerinin gece nöbetçi eczaneleri hassas nokta olarak değerlendirmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

Eczane tabelaları

Eczane tabelalarının değiştirilmesine ilişkin düzenlemenin eczacılara mali külfet oluşturacağına da değinen Saydan, "Vergileri ödenen levhaların sökülmesi hukuki değildir. Sendika olarak dava açtığımız için konu mahkemeliktir." dedi.

Tasarruf amacıyla kanser ilaçlarının eczanelerden alınarak hastanelere verilmesi uygulamasının her yıl 159 bin kişiye kanser teşhisi konulan ülkede hastaları mağdur ettiğini iddia eden Saydan şunları kaydetti:

"Bazı hastanelerin kemoterapi ilaçları dahil aylık toplam ilaç giderleri yaklaşık 2 milyon liradır ancak saklama koşullarının uygun olmaması nedeniyle her ay yaklaşık 44 bin lira civarında ilaç zayi oluyor. Bu da toplam kemoterapi ilaçların içerisinde aylık yaklaşık yüzde 2,2 oranına denk geliyor. TEİS olarak bu uygulamadan tasarruf edilemeyeceğini hatta birçok soruna yol açacağını ilk günden beri kamuoyuyla paylaştık. Bu süreçte hastanelerden çalınan ilaçlardan tutun da hastaların ilaçlarına ulaşamadıkları ve 'Bir hafta sonra gelin ilaç o zaman gelecek' türü cevaplarla karşılaşması gibi birçok sorun yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. İlaç harcamalarında tasarruf etmek isterken hem harcama miktarının artmasına hem de hastaların ilaca ulaşmasında sorun yaşanmasına neden olan söz konusu yöntemden bir an önce vazgeçilmelidir."

Takviye edici gıdaların kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde pazarlandığını aktaran Saydan, Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre internet ve benzeri ortamlarda satılan bitkisel ilaçların yüzde 50'sinin sahte olduğu ve bu ürünlerin satışı için denetimin artırılması gerektiğini bildirdi.

Kaynak: AA / Güncel
title
Close