Tecavüzcüsünü Öldürüp Beraat Etti
Gaziantep'te tecavüzcüsünü öldürüp beraat eden kadının avukatları arasında 'emek hırsızlığı' kavgası çıktı.
Gaziantep'te tecavüzcüsü 43 yaşındaki Ali Kalkan'ı bıçaklayarak öldüren ve ömür boyu hapis istemiyle yargılanırken beraat eden 43 yaşındaki Nafiye Kaçmaz'ın avukatları arasında 'emek hırsızlığı' kavgası çıktı.
Gaziantep Şehirlerarası Otobüs Terminali'ne 21 Kasım 2011'de otobüsle Hatay'ın Dörtyol İlçesi'nden gelen bahçe bekçisi Kahramanmaraşlı Ali Kalkan'ı sırtından 2 bıçak darbesiyle öldüren ev kadını Nafiye Kaçmaz hakkında 'Tasarlayarak adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Gaziantep 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonucu Nafiye Kaçmaz'ın 'kendisine yönelmiş tekrar muhakkak bir haksız saldırıyı defetme zorunluluğuyla öldürme eylemini gerçekleştirdiği' sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle beraatına karar verdi.
Nafiye Kaçmaz hakkında verilen beraat kararının ardından, sanığın polisteki gözaltı ifadesine Gaziantep Barosu'nun görevlendirmesiyle katılan Avukat Halil Fırat Kayacan'ın olayla ilgili basına yaptığı açıklamalar ortalığı karıştırdı.
AVUKATTAN AVUKATA 'EMEK HIRSIZLIĞI' SUÇLAMASI
Sanığı mahkemede savunan Avukat Mehmet Alp, yazılı bir açıklamayla meslektaşı Halil Fırat Kayacan'ı 'emek hırsızlığı ve emeğe saygısızlık yapmakla' suçladı. Açıklamasında, mahkemenin Nafiye Kaçmaz hakkında, 'Kasten öldürme' suçundan yapılan yargılama sonucunda, 'meşru müdafaa' nedeniyle beraat kararı verdiğini belirten Avukat Alp, şunları söyledi:
"Halil Fırat Kayacan, cinayet günü baro görevlendirmesi ile şüphelinin emniyet ifadesinde hazır bulunmuştur. Ancak, yargılama aşamasında sanık tarafından şahsıma noter aracılığı ile vekalet verilmiş ve yargılamanın tüm aşamasında şahsım tarafından dava takip edilmiştir. İlk andan itibaren meşru müdafaa savunmasında bulunulmuştur. Sanık Nafiye Kaçmaz'ın avukatı olarak çeşitli medya kuruluşlarıyla yaptığımız görüşmelerde, sanık ve ailesinin rızası olmaması sebebiyle müvekkilimin yaşadığı olaylarla ilgili beyanda bulunmayacağımızı, ancak olayın hukuki boyutuyla ilgili görüşlerimizi paylaşacağımızı belirttik. Ancak, bazı medya kuruluşlarında Avukat Halil Fırat Kayacan, davanın yargılama aşaması ile uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen, kendisinin sanığın avukatı olduğunu belirterek, bu üzücü olay üzerinden prim yapmaya çalışmaktadır. Özellikle, 11 Ekim'de bir televizyondaki yayına katılarak, henüz temyiz aşamasında olan davanın ve sanığın geleceğini tehlikeye düşürmüştür. Sanığın, telefon numaralarını değişik medya kuruluşlarına servis etmiştir. Avukat Halil Fırat Kayacan'ın bu davranışları en hafif ifade ile emek hırsızlığı ve emeğe saygısızlık olarak kabul edilmelidir. Avukat Kayacan, kendisini sanığın avukatıymış gibi göstererek medya kuruluşlarını yanıltmıştır. Avukat Kayacan hakkında Gaziantep Barosu'na şikayette bulunduğumuzu, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açacağımızı ve başkaca tüm yasal işlemleri yapacağımızı, basının ve sayın kamuoyunun dikkatine arz ederiz."
'BU AVUKATLIK BAŞARISI DEĞİL Kİ PAY ÇIKARAYIM'
Avukat Mehmet Alp'in 'Emek hırsızlığı' yaptığı iddiasında bulunduğu Avukat Halil Fırat Kayacan ise, "Verilen karar bir avukatlık başarısı değil ki ben bu davadan bir avukatlık başarısı olarak pay çıkarayım" dedi. Nafiye Kaçmaz'ın sorgu ve Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki tutukluluk aşamalarında avukatı olduğunu ve bu savunmalarından dolayı devletten avukatlık parası aldığını kaydeden Kayacan, iddialarla ilgili şöyle dedi:
"Nafiye Kaçmaz'ın avukatı olduğuma dair tüm belgeler mahkeme dosyasında mevcuttur. Ben açıklamalarımda hiç bir zaman sanığın ağır ceza mahkemesindeki savunmasını yaptığımı da söylemedim. Beni arayan basın mensuplarına da Avukat Mehmet Alp'in ismini verdim ve onu aramalarını istedim. Beraat kararı, basında bir avukatlık kararı olarak yer almadı ki ben bu işin başarısını sahipleneyim. Katıldığım program ve yaptığım açıklamalarda davanın karar seyriyle ilgili değil, verilen karar ile ilgili görüşlerimi açıkladım. Nafiye Kaçmaz'ın ailesinin telefonlarını verdiğim iddiasına gelince de, versem bile o kişiler gönüllü olarak televizyonlara telefonla katılıp konuştular. Kimse onları zorla konuşturmadı ki. Meslektaşım isteği şeyi yapıp, dava açabilir. Açarsa, ben de bin 200 lira da avukatlık parası vermesi için avukatla kendimi savunurum. Benim vicdanım, içim rahat. Arkadaşım dilediğini yapabilir." - Gaziantep