Haberler

İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu, sendika temsilcilerini dinledi

İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu, sendika temsilcilerini dinledi
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, bugün TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK temsilcilerini dinledi. Madende çalışan üyelerinden alınan bilgileri komisyona sunan HAK-İŞ Konfederasyonu, üretim baskısına dikkat çekerek "üç yılda yapılacak üretimin 10 ayda yapılmaya çalışılmasının facianın en önemli sebebi” olduğunu kaydetti.

(TBMM)- TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, bugün TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK temsilcilerini dinledi. Madende çalışan üyelerinden alınan bilgileri komisyona sunan HAK-İŞ Konfederasyonu, üretim baskısına dikkat çekerek "üç yılda yapılacak üretimin 10 ayda yapılmaya çalışılmasının facianın en önemli sebebi" olduğunu kaydetti.

Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan Çöpler Altın Madeni'nde 9 işçinin toprak altında kaldığı liç kaymasıyla ilgili TBMM'de kurulan İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu, bugün saat 14.00'te Komisyon Başkanı Atay Uslu'nun başkanlığında 11. toplantısını yaptı.

Komisyonda sırasıyla TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK yöneticileri dinlendi. Komisyon Başkanı Atay Uslu, komisyonun bugüne kadar 75 kişiyi dinlediğini belirterek, "Bu güne kadar bize yazılı olarak bilgi sunan kurumların 8 bin sayfadan fazla dokümanı şu anda komisyonumuza iletilmiş durumda. 15 ayrı bakanlık yazısı var bugüne kadar bize intikal eden, yargı organlarından iki ayrı rapor ve bilgi geldi. Firmadan istediğimiz bilgiler var, bir kısmı geldi ve gelmeye devam ediyor, onlarla ilgili süre dolmadı" dedi. Uslu, bu dokümanlardan rapor yazma sürecinde faydalanacaklarını belirtti.

HAK-İŞ Konfederasyonu, madende çalışan üyelerinden alınan bilgiler doğrultusunda komisyonda sunum yaptı. Faciada en önemli sebebin "üretim baskısı" olduğuna dikkat çekilen sunumda, şu tespitlere yer verildi:

"Liç yığını alanı yeterli genişliğe sahip olmadığı için öncelikli olarak liç yığınının yükseltilerek çözüm aranması.

Liç yığınının yüksekliğinin 8 kat olması gerekirken 20 kat yapılması ve yapılan sulama tonajının fazlalığı, toprağın kirli olup suyu hapsetmesi.

Maliyetlerden dolayı liç yığınına çimento basma işleminin kesilmesi.

Liç yığınında oluşan çatlaklara aldırmadan üretime devam edilmesi.

İş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin 2020 yılından itibaren yüz yüze yapılmamış olması.

Üretim baskısının olması, üç yılda yapılacak üretimin 10 ayda yapılmaya çalışılmış olması."

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Şube Müdürü Yıldırım Beyazıt Çetin, madende örgütlenen sendika olduklarını belirterek, "Her cuma günü bizzat İliçli yöneticilerin ve temsilcilerimin katıldığı iş güvenliği toplantıları yapılır. Kendim de zaman zaman İliç'te olduğumda fiili katıldım ve çoğu toplantıya da online katılırım. Toplantılarımızda bugüne kadar yığın liçiyle ilgili ya da büyük bir olayla ilgili bir şikayet ne temsilcilerimize gelmiştir ne o toplantılarda konu olmuştur maalesef. Bize işçi kardeşlerimizden bir tane yazılı ya da sözlü, 'Burada çatlak var' denmedi. Ama olay olduktan sonra artık açıklamalar değişiyor. 'Biz demiştik, patlayacaktı.' Evet, deniyor ancak benim temsilcilerim orada çalışıyor. Benim temsilcilerimden şu anda 2 kardeşimiz şehit oldu" diye konuştu.

"İşçiler, her an her şeyin olabileceğini iki gün önceden söyledi"

Öz Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Fahrettin Kütükçü, kazadan iki önce bölgede toplantı yaptığını belirterek "Her an her şeyin olabileceğini iki gün önceden bu insanlar bana söyledi, bu benim için bir vebaldir bende sizlere duyurmakla mükellefim" dedi.

Maden şirketinin maliyetlerden kaçtığının belirten Kütükçü, "İşverenin, özellikle ekonomik yönden liçin içine beton basması gerekirken bu maliyeti yükselttiğini ve üretim baskısının had safhada olduğunu, çalışma şartlarının, koşullarının zorlaştığı beraberinde 'bir an önce burayı ekonomiye çevirelim' ticari düşüncelerle arkadaşlarımızı olağanüstü zorladıklarından dolayı sendikalarına gidiyorlar fakat sendikaları da herhalde iş verene bir şey diyemedi, demedi ya da dinlemedi kimseyi de töhmet ve vebal altına sokmak istemem" dedi.

"Madencilerin kanunları kanla yazılıyor"

Kütükçü, "Burada işçilerin de iş güvencesinin tam olduğuna inanmıyorum bir sendikacı olarak. Burada herkesin vebali var. Neden? Madencilerin kanunları kanla yazılıyor, ille ölmek zorunda mıyız? 301 insan öldü, yasalar değişti" diye konuştu.

Kaynak: ANKA / Güncel
Dışişleri Bakanı Fidan: Nükleer savaş riski var, bu bir şaka değil

Bakan Fidan'dan tedirgin eden savaş çıkışı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Netanyahu hakkındaki tutuklama kararına ilk yorum

Erdoğan'dan Netanyahu hakkındaki tutuklama kararına ilk yorum

Fırat Sarı'dan çelişkili ifadeler! Bebek ölümlerini sordular, konuyu değiştirdi

Bebek ölümlerini sordular, konuyu değiştirdi

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

title