TBMM Genel Kurulu... Turhan Çömez'den Ak Parti'ye: "Millet Aç Sefil Gezerken Milletin Parasını Beyaz Saray'ın Dibine Nasıl Gömüyorsunuz?"

TBMM Genel Kurulu... Turhan Çömez'den Ak Parti'ye: 'Millet Aç Sefil Gezerken Milletin Parasını Beyaz Saray'ın Dibine Nasıl Gömüyorsunuz?'
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM Genel Kurulu’nda AK Parti'nin geçen sene 15 milyon dolar ödeyerek Washington’da satın aldığı iki binayı gündeme getirdi. Bu paranın nasıl finanse edildiğini soran Çömez'e yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, "AK Parti yurt dışında edindiği malların hesabını İYİ Parti'ye vermek zorunda değil. Eğer elinizde bir belge varsa, bir iş adamı tarafından alındığını iddia ediyorsanız ortaya koyarsınız" dedi. Çömez ise "Milletin parası bu, benim param da değil, sizin paranız da değil. Siz göstereceksiniz belgeyi. Bu para Ankara'dan mı gitti, Amerika'dan mı ödendi? Ne işiniz var Amerika'da dünyanın parasını yatırıyorsunuz. Millet aç sefil gezerken milletin parasını Beyaz Saray'ın dibine nasıl gömüyorsunuz" diye tepki gösterdi.

(TBMM) - İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM Genel Kurulu'nda Ak Parti'nin geçen sene 15 milyon dolar ödeyerek Washington'da satın aldığı iki binayı gündeme getirdi. Bu paranın nasıl finanse edildiğini soran Çömez'e yanıt veren Ak Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, "Ak Parti yurt dışında edindiği malların hesabını İYİ Parti'ye vermek zorunda değil. Eğer elinizde bir belge varsa, bir iş adamı tarafından alındığını iddia ediyorsanız ortaya koyarsınız" dedi. Çömez ise "Milletin parası bu, benim param da değil, sizin paranız da değil. Siz göstereceksiniz belgeyi. Bu para Ankara'dan mı gitti, Amerika'dan mı ödendi? Ne işiniz var Amerika'da dünyanın parasını yatırıyorsunuz. Millet aç sefil gezerken milletin parasını Beyaz Saray'ın dibine nasıl gömüyorsunuz" diye tepki gösterdi.

TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İstanbul'un fethinin 572. yıl dönümünü kutlayan Yeni Yol Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, "Bugün 23 yıllık bir AK Parti iktidarı sonucunda Sayın Cumhurbaşkanın bile bizzat 'ihanet ettik' demek zorunda kaldığı bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu kadim şehir ne yazık ki bir rant alanına dönüştürülmüştür. Betona boğulmuş semtler, yok edilen tarihi dokular, trafiği, talan edilen yeşil alanları, kaybolan silüetiyle İstanbul'un bugünkü hali ihanetin acı örnekleriyle doludur. Atalarımızdan teslim aldığımız bu kadim şehre torunlarımıza aynı güzellikleriyle teslim edemeyeceğimiz maalesef açıktır" dedi.

Ekmen, patates ve soğan üreticilerinin yaşadıkları sorunlara ilişkin ise "Çiftçiler hasat etmeyerek bir tepki ortaya koydular. Meseleye yakından baktığımızda kilogramı 15 liraya mal olan patates ve soğanın kartelleşmiş zincir marketler aracılığıyla 12 liraya satın alınmak istendiğini görüyoruz. Bu ürünün maliyetini ve toplanma bedelini bile karşılamayan bir fiyat teklif edilmektedir. Marketlere bakıldığında ise 30 liradan aşağı hiçbir şey bulunmamaktadır. Çiftçinin bu kartelleşmiş zincir marketlerin insafına terk edilmemesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

"İnsanların açlık ve sefalette yaşadığı ülkemizde bunun hesabını soramayacak mıyız?"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ise bugün görüşülecek torba teklifte Diyanet Vakfı'nın da yer aldığını belirterek, vakfın Washington'da yer alan binasına ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a soru önergesi verdiğini, kendisine verilen yanıtta da 'internet sitesine bakın' denildiğini belirterek şunları söyledi:

"Buranın içerisinde villalar, hamamlar, oteller, yüzme havuzu yer alıyor. Burayı tam 90 milyon dolara mal etmişler. Buranın kim tarafından yaptırıldığını bilmiyoruz. İhale yapılmış mı, müteahhidi kim bilmiyoruz. Bir yılda 2,5 milyon dolar zarar etmiş. Personel gideri olarak bir yılda 700 bin dolar harcanmış. Bu personel kimdir, nasıl işe alınmış hiçbir bilgi yok. Biz bunu denetleyemezsek insanların açlık ve sefalette yaşadığı ülkemizde bunun hesabını soramayacak mıyız?

Biz Meclis'ten çıkartacağımız bir yasayla 'bu milyarlarca parayı istediğin gibi harca biz artık bunun hiçbir şekilde denetimini yapmıyoruz' diyoruz. Diyanet'in bütçesinde yüzde 34'lik bir artış var. Sağlığın bütçesi yüzde 22 arttırılmışken, Dışişleri Bakanlığı'nın üç katı kadar bütçesi var. Bu paralar camilerin önünde milletten kuruş kuruş toplanan paralar. Şimdi biz bunları hesabını sormayacağız, herkes istediği gibi harcasın diyeceğiz ve bunun için Meclis'ten bir yasa geçireceğiz. Parlamentonun millete karşı bir sorumluluğu var. Bu anlattığım bile Diyanet'in harcamalarının denetim altına alınmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor."

"AK Parti yurt dışında edindiği malların hesabını İYİ Parti'ye vermek zorunda değil"

Çömez, AK Parti'nin Washington'da satın aldığı iki binayı da gündeme getirdi. Çömez'e yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, "AK Parti yurtdışında edindiği malların hesabını İYİ Parti'ye vermek zorunda değil. Eğer elinizde bir belge varsa, bir iş adamı tarafından alındığını iddia ediyorsanız ortaya koyarsınız" dedi. Çömez ise "Milletin parası bu, benim param da değil, sizin paranız da değil. Bunun hesabını sormayayım mı? Siz göstereceksiniz belgeyi. Bu para Ankara'dan mı gitti, Amerika'dan mı ödendi? Ne işiniz var Amerika'da dünyanın parasını yatırıyorsunuz. 15 milyon dolar... Millet aç sefil gezerken milletin parasını Beyaz Saray'ın dibine nasıl gömüyorsunuz" diye tepki gösterdi.

"Kovid koşullarında bile bu Meclis siyasi mahpusları cezaevinde tuttu"

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise yeni çözüm sürecine ilişkin şunları söyledi:

"Meclis zemininde bu işin bir yasal zemine kavuşması için elimizden gelen çabayı ortaya koyuyoruz. Barış sadece silahların susmasıyla gelmez. Barış adaletle, hukukla gelir. Bunları içermeyen bir barış, barış olmayacaktır. Bugün Türkiye cezaevlerinde onlarca siyasi tutsak bulunmaktadır. Bu insanlar düşünceleri nedeniyle barışı savundukları için, demokratik siyasete katkı sundukları için ne yazık ki muğlak ifadelerle dolu olan Terörle Mücadele Kanunu gibi çok geniş ve muğlak yasalar yüzünden cezaevindeler. Bu ülkenin demokratik geleceğinden söz ediyorsak ilk yapmamız gereken şey Terörle Mücadele Kanunu'ndan doğan özel yetkili mahkemeleri ve uygulamaları ortadan kaldırmaktır. Cezada adalet, infazda eşitlik temel bir ilkedir."

Koçyiğit, bugün AK Parti grubu tarafından açıklanan yeni infaz düzenlemesine ilişkin ise şunları söyledi:

"Örgütlü suçlar bakımından bu Meclis çokça haksız hukuksuz uygulamalara imza attı. Bunlardan birisi de 31.07.2023 tarihinde yaşanan adaletsizlikti. O dönem bir yasa çıkartıldı ve pandemi nedeniyle siyasi olmayan mahpusların herbirisi açısından şartlı tahliye koşulları yapıldı. Tek istisnası siyasi mahpuslardı. Yani Kovid koşullarında bile bu Meclis ayrımcılık nedeniyle siyasi mahpusları cezaevinde tuttu ve bugün bu ayrımcılığı ortadan kaldırmanın koşulları varken ne yazık ki siyasi iktidar da bu adımı atmadı ve Kovid düzenlemesini paketten çıkardı. Bu tutumun eşitliği, adaleti ve hukuku yok saydığının altını çizmemiz gerekiyor."

"Paranoyak oldunuz... Eğer ihtiyacınız varsa psikiyatrik destek alın"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, dün Taksim Meydanı'nda "Duran Adam" eylemi yapan 21 gencin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Emir, "Kanunlar, anayasa açık. Yasalara dayanmaksızın bu gençler yan yana geldi diye "durmak" suçundan gözaltına almışlar. Böylesi hukuksuz uygulamaları şiddetle protesto ediyoruz. Ekrem İmamoğlu'ndan korkuyorsunuz anladık, yarışmaya cesaretiniz yok biliyorsunuz ama bütün bunlara rağmen 21 kişiyi gözaltına almak nedir" dedi.

"Diyarbakır'da 'Free İmamoğlu' posteri asanlara verilen para cezasına ilişkin konuşan Emir, "İmamoğlu'nun rızası yok, sen onun resmini asıyorsun diyerek ceza verilmiş. Bu kadar aptalca, çaresiz bir işlem olabilir mi? Devletin kurumları bu hale düşürülür mü? İmamoğlu için miting yapıyoruz. Milli iradenin gasp edilmesine, Cumhurbaşkanı adayımızın hapiste tutulmasına tepki gösteriyoruz. O mitinge İmamoğlu posteri getirmezsin' diyorlar. Ne yapalım İmamoğlu'na Özgürlük eylemine Tayyip Erdoğan'ın posterini mi götürelim? Onun hayali, düşünceleri, korkusu sizi asla bırakmayacak. Paranoyak oldunuz haberiniz yok. Eğer ihtiyacınız varsa psikiyatrik destek alın."

"Rektör efendi sen iktidarın paspası olmuşsun haberin yok"

Sağlık Bilimleri Üniversitesinin rektörü 'ben bir daha eylem yapan olursa bu üniversiteden içeriye almam' diyor. Nasıl almayacaksın, sen sadece rektörsün yetkilerini bileceksin. Eğitim için paspas olurmuş beyefendi elinde silahla, taşla geleni de engellermiş. Kimse silahla gelemez zaten üniversiteye. Ama bir üniversiteli içeri gidikten sonra Ekrem İmamoğlu posterini açar. 'Huzur korumak benim işim' diyor. Sayın Rektör, imamoğlu'nun resmini görünce senin huzurun bozuluyor ama üniversitenin huzuru neden bozulsun. Rektör efendi sen iktidarın paspası olmuşsun haberin yok."

Kaynak: ANKA / Güncel
title