TBMM'de İnfaz Yasası Görüşmeleri ve Emekçilerin Talepleri

TBMM'de İnfaz Yasası Görüşmeleri ve Emekçilerin Talepleri
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta TBMM Başkanlığı'na sunulması beklenen infaz yasasına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Türkiye'de yaraya merhem olacak, gerçekten cezaevlerindeki sorunları çözecek, adaleti sağlayacak ama toplumsal kesimleri kavga ettirmeyecek, tüm toplumsal kesimleri bu sürece katacak derli toplu bir infaz yasasını geçirelim. Bayramdan önce bu halka bir hediye verelim" dedi. Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya ise "Bu kadar önemli bir konunun kendi dar koridorlarında konuşulup son dakikada yasalaştırılmasını beklemeleri de bir ham hayaldir" ifadelerini kullandı.

(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda bu hafta TBMM Başkanlığı'na sunulması beklenen infaz yasasına ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, " Türkiye'de yaraya merhem olacak, gerçekten cezaevlerindeki sorunları çözecek, adaleti sağlayacak ama toplumsal kesimleri kavga ettirmeyecek, tüm toplumsal kesimleri bu sürece katacak derli toplu bir infaz yasasını geçirelim. Bayramdan önce bu halka bir hediye verelim" dedi. Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya ise "Bu kadar önemli bir konunun kendi dar koridorlarında konuşulup son dakikada yasalaştırılmasını beklemeleri de bir ham hayaldir" ifadelerini kullandı.

TBMM Genel Kurulu'nda, partilerin grup başkanvekilleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit şunları söyledi:

"Bir çok kentte üç bini aşkın Petrol- İş üyesi, sendikal hakları ve insanca bir yaşam talebiyle üretimi durdurdu. Buradaki emekçiler insanca bir yaşam, sendikal hak ve toplu sözleşme talepleriyle üretimi durdurdu. Emekçiler artık açlık sınırında yaşamak istemiyor, onurlu bir ücret, güvenceli çalışma koşulları istiyorlar. Bu talepler aynı zamanda anayasal taleplerdir. Petrol- İş üyesi emekçiler ağır çalışma koşullarında, kötü kimyasallar içerisinde yaşamlarını tüketme pahasına çalışıyorlar. Emekli olanlar akciğer kanserinden ölüyor, çalışanlara tek bir maske dahi çok görülüyor. Kadın işçiler grev çadırlarında direnişin ön saflarında, patronlar sendikalı olmayı dayatma sayıyor. İşçiler ise örgütlü mücadeleden vazgeçmek istemiyorlar. Biz de hakları için mücadele eden bütün işçileri selamlıyorum."

"Cumhurbaşkanı ' nın partilerin endişe ve tavsiyelerini dinlemesi gerekir"

Yeni Yol Grup Başkanı Bülent Kaya ise şunları söyledi:

"DEM Parti siyasi partileri ziyaret ederek terörsüz Türkiye ile ilgili süreçlerde istişarelerde bulunuyor. Ama her ne hikmetse bu sürecin ana aktörlerinden olan Cumhurbaşkanımız ve AKP, bugüne kadar kendi partisine bilgi verdi mi bilmiyorum ama bu konuyla ilgili tek bir siyasi partiyle tek bir görüşme yapmadı. Bu kadar önemli bir konuda diğer siyasi partilerle bir kelime dahi istişare etmeyen Sayın Cumhurbaşkanının ve AKP'nin bu konuda ketum davranması ya sürece utangaç bir destek verdiği manasına gelir ya da bu hususta kendi kendi kendisine bir yol haritası belirliyor. Partiler üstü görülen bu meselede bir an önce bütün siyasi partileri ziyaret ederek mutlaka bu konudaki kaygı, endişe ve tavsiyelerini dinlemesi gerekir.

Kamuoyunda konuşulan bir yargı ve infaz sistemi ile ilgili bir düzenleme söz konusu. Her olayda olduğu gibi AKP ketum bir şekilde bayrama bir hafta kalmasına rağmen normal koşullarda dün ve bugün TBMM'ye sunulması gereken yargı paketini hala bir sır olarak saklamaya devam ediyor. Salı günü Meclis Başkanı seçimiyle birlikte aynı gün Türkiye için bu kadar hayati bir meseleyi yarım günde konuşup kanunlaştıracak. Bu kadar önemli bir konunun kendi dar koridorlarında konuşulup son dakikada yasalaştırılmasını beklemeleri de bir ham hayaldir."

"Gazete aracılığıyla 'ben ekonomi yönetiminin değiştireceğim' sinyali veriyor"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, Yeni Şafak gazetesinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i  eleştirmesine ilişkin, "İktidar yanlısı bir gazetede bir manşet atıldı. Bir tarafta bakanın ekonomi politikasını eleştiren bir manşet var diğer tarafta da tam tersi uygulamalar yapan bir başka yönetimi  gündeme almış bir manşet var. İkisi de faizin artmasına karşı bir tepki veriyor ama burada enteresan olan ne zaman bu gazete bir manşet atsa ekonomi yönetimi değişiyor. Bunun iki anlamı var; ya bu gazete ekonomi üzerinde bir vesayet kurmuş ya da hükümet bir değişiklik yapmadan önce bu gazete aracılığıyla kamuoyuna 'ben ekonomi yönetiminin değiştireceğim' sinyali vermiş oluyor. Problemlerin kökenine indiğimiz zaman tek bir kişinin bakışı doğrultusunda onu memnun etme amacıyla atılmış adımlar var" dedi.

"Bu katillerle ticaret yaparak destek olmaktan vazgeçsinler"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise şunları söyledi:

"Katar'a ait bir gazete olan El Cezire'de bir liste yayınlandı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 5. sırada İsrail'le ticaret yaptığı ortaya çıkıncı Dezenformasyon Kurumu bir belge yayınladı ve açıkça yeni yalanlar söylemeye devam etti. Filistin'e 2023'te 121 milyon dolar ihracat yapan Türkiye Cumhuriyeti, resmi rakamlara göre 757 milyon  dolarlık ihracat yapmış. Bu şu demektir; Filistin üzerinden İsrail'e ihracat yapmak demektir. Filistin'e gönderiyormuş gibi yapıp savaş malzemelerini İsrail'e gönderen Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bir kez daha uyarıyoruz; bu katillerle ticaret yaparak destek olmaktan vazgeçsinler. Filistin mücadelesine gerçekten destek vereceklerse öncelikle İsrail jetlerine konulan petrolün akışını durdursunlar.

AKP'nin pravdası diyeceğimiz Yeni Şafak gazetesi de artık açıktan Bakan Mehmet Şimşek'i hedef alıyor. Kovid-19 virüsü halkın üzerine çökerken aynı zamanda bazıları da testler üzerinden cüzdanlarımıza çöktüler. Yağlı ballı ihalelerle milyar dolarlar kazandılar. Gürkan Dölekli'nin sahibi olduğu hastaneler ve Şafak grubu hastaneleri, Sağlık Bakanlığı yeterli denetim yapmadığı için bebeklerimizin de öldüğü hastanelerdir. Bu katillerin hastaneleri kapatılmıştı, pandemide de bunlara havaalanlarında test yapma hakkı verilmişti. Yine yağlı ballı bir ihale ile bu kişilerin cebine milyonlar konuldu.

"Türkiye'yi bir kumarhaneye çevirdiler ve bunun üzerinden rant kazanılıyor"

Hükümetin uygulamalarıyla kumar günlük hayatın içerisine sokuldu. Herkesin cebinde bir kumarhane var. Bu sitelere Meclis'ten dahi girmek yasak. Milli Piyango devletin değil miydi? Böyle bir hukuksuzluk nasıl yapılabilir? Papara isimli bir şirketi kapatmışlar şimdi ama Türkiye'yi bir kumarhaneye çevirdiler ve bunun üzerinden rant kazanılıyor. Siyasi iktidar da bu işin tam içerisinde. Ruhsatsız sitelerin böylesine çalıştırılması da son derece çarpıcı.

Bir infaz yasası çalışması var, büyük bir beklenti oluştu. Cezaevleri tıka basa dolu ve bu beklentiyi Meclis'in karşılaması gerekiyor. Oysa bizim önümüze iki torba yasa getiriyorlar. Bunların yetişmesinin olanağı yok. İktidar partisini şimdiden uyarıyoruz; bunları çekin ve gelin ciddi bir şekilde Türkiye'de yaraya merhem olacak, gerçekten cezaevlerindeki sorunları çözecek, adaleti sağlayacak ama toplumsal kesimleri kavga ettirmeyecek, tüm toplumsal kesimleri bu sürece katacak derli toplu bir infaz yasasını geçirelim. Bayramdan önce bu halka bir hediye verelim. Ama bunun yerine yapıyormuş gibi görünüp burada Meclis'i torba yasalarla oyalarlarsa herkesin eli yakalarında olur."

Kaynak: ANKA / Güncel
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
Bu haber hakkında ne düşünüyorsunuz?
500
title