TBMM Genel Kurulu... CHP'li Bakan'dan Ali Yerlikaya'ya: "tusaş'a Terör Saldırısı Oluyor Bizim Gibi Taziye Mesajı Yayınlıyorsunuz"
TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "Polisin yüz yıldır yaptığı rutin operasyonu her gün sosyal medyada paylaşıyorsunuz. TUSAŞ'a terör saldırısı oluyor bizim gibi taziye mesajı yayınlıyorsunuz. Uyuşturucuyla mücadelede 10 ayda 41 bin operasyon yapmışsınız. Alkışlıyorum, bu herhalde dünya rekoru. Ancak tutuklu sayısı 29 bin 738 yani neredeyse her suçlu başına iki operasyon yapmışsınız. Bu rakamlar ya sizin operasyonu abarttığınızı ya operasyonlarda başarısız olduğunuzu gösterir. Operasyon başına yarım suçlu yakalamışsınız" dedi.
(TBMM) - TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, "Polisin yüz yıldır yaptığı rutin operasyonu her gün sosyal medyada paylaşıyorsunuz. Tusaş'a terör saldırısı oluyor bizim gibi taziye mesajı yayınlıyorsunuz. Uyuşturucuyla mücadelede 10 ayda 41 bin operasyon yapmışsınız. Alkışlıyorum, bu herhalde Dünya rekoru. Ancak tutuklu sayısı 29 bin 738 yani neredeyse her suçlu başına iki operasyon yapmışsınız. Bu rakamlar ya sizin operasyonu abarttığınızı ya operasyonlarda başarısız olduğunuzu gösterir. Operasyon başına yarım suçlu yakalamışsınız" dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bütçeleri görüşülüyor. İçişleri Bakanlığı bütçesine ilişkin konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, şunları söyledi:
"Sizin bütçe planınıza baktığımızda hemen hepsi emniyet ve jandarmanın sorunu. Bu bütçede ne polis ne jandarma var. Polis intiharlarıyla ilgili, 'sınıflandırma yaptım ailevi nedenler, nişan, düğün problemi, kripto para, aşırı borçlanma, psikolojik nedenler' diyorsunuz. Siz olayı anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Bu prblemler sadece polislerin, jandarmaların yaşadığı problemler mi? Her nişanı bozan intihar mı ediyor? Tüm meslek grupları içinde neden en çok polis, jandarma intihar ediyor. Çalışma koşullarının etkisi yok mu, polis neden depresyonda, bunda amir baskısının etkisi yok mu? Siz İçişleri Bakanı olarak komisyonda diyorsunuz ki 'nişanı bozulmuş tak intihar etmiş'. Polisin intiharından nişanlısı sorumlu, ailesi sorumlu, ülke ekonomisi sorumlu Ali Yerlikaya'nın hiçbir sorumluluğu yok.
Polisin yüz yıldır yaptığı rutin operasyonu hergün sosyal medyada paylaşıyorsunuz. TUSAŞ'a terör saldırısı oluyor bizim gibi taziye mesajı yayınlıyorsunuz. Komisyonda çalışma saatlerinden dolayı intihar eden yok diyorsunuz. Polis bu yüzden intihar ediyorum demez gerekçeler onu intihara sürekler. Kaldı ki böyle diyen de var. Polis memuru Murat Baş, bıraktığı notta, 'emekliliğimin durdurulması ve ikinci şark görevi beni yıprattı. Hep memurlarına faydası olmayan İçişleri Bakanları tarafından yönetildik' diyor. Yani yok dediğiniz intihar mektubunu okuyorum size. Siz bakan olduğunuzda 'Soylu'dan daha kötüsü olamaz ama bu sizi başarılı da kılmaz' dedim. Bir konuda Soylu'yu geride bıraktınız, Soylu döneminde az da olsa bir denge vardı o kadar cemaatçinin yanında seküler, vatansever de vardı şimdi hiçbiri kalmadı tamamen tarikatçı yaptın. Devlet memuru sadece amirinden emi alır tarikat şeyhinden emir almaz.
"Sizin verilerinize göre Kilis büyüklüğünde bir alanda kenevir üretiliyor"
Uyuşturucuyla mücadelede 10 ayda 41 bin operasyon yapmışsınız. Alkışlıyorum, bu herhalde dünya rekoru. Ancak tutuklu sayısı 29 bin 738 yani neredeyse her suçlu başına iki operasyon yapmışsınız. Bu rakamlar ya sizin operasyonu abarttığınızı ya operasyonlarda başarısız olduğunuzu gösterir. Operasyon başına yarım suçlu yakalamışsınız. Yakalanan uyuşturucu miktarı 10 ayda 112 milyon kök kenevir. BM uyuşturucu ve suç ofisi diyor ki, 'üretilen uyuşturucunun yüzde 80- 90'ı yakalanamıyor'. Diyelim ki biz çok başarılıyız yüzde 15'ini yakaladık. Türkiye'de 747 milyon kök hint kenevirinin bin 493 kilometre alana ekildiğini gösteriyor. Sizin verilerinize göre Kilis büyüklüğünde bir alanda kenevir üretiliyor. Açıkladığınız rakamlar Türkiye'nin uyuştucu rotası değil, otobanı olduğunu gösteriyor ve aynı zamanda üretim merkezi haline geldiğini.
Göçte de durum içler acısı. Ne gireni önleyebiliyorsunuz ne çıkanı. Sınırdan geçen yasadışı bir göçmen elini kolunu sallayarak istediği her yere gidebilir. Çıkış güvenli sanıyorduk o da değil. 150 bin kişiyi geçen gün düştünüz neden çünkü bir yıldır devlet hizmeti ulaşamıyor Avrupa'da olduğunu tahmin ediyoruz diyorsunuz. Bunlar ışınlanarak mı gittiler? Haziran ayından beri kapalı nüfus sayımını söylüyoruz. Niye bunu yapmıyorsunuz?
"Artık geçici koruma hukuk statüsü kalmadı"
Artık savaş bitti, Esad rejimi düştü. Artık geçici koruma hukuk statüsü kalmadı. Bunları bir çırpıda dönemez ama Bakanlık olarak teşvik edici bir de zorlayıcı bir plan olması lazım. Eğer Cumhurbaşkanının dediği gibi 'gönüllü olarak ne zaman isterlerse gitsinler' derseniz şu anda yasa dışı olarak burada kalan herkese yasa dışı olarak kal demiş olursunuz. Bunun toplumsal sonucu olur, halkta geri dönüşe dair büyük bir beklenti var. Herkes kendi vatanında sağ olsun. Gitsin ülkesinin toprak bütünlüğünü sağlasın, imar etsin, biz de iyi komşularımız var diyelim."