TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç tehdit mektubu alan TRT Deutsch çalışanlarını ziyaret etti

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, ırkçı tehdit mektuplarına maruz kalan TRT Deutsch çalışanlarına geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

Federal Basın Merkezindeki TRT ofisini ziyaret eden Kılıç, ırkçı tehditlerin çalışanları yıldırmayacağını belirterek, "Bu tehditler basın hürriyeti açısından asla kabul edilemez. " dedi.

Kılıç Almanya'da yaşayan Türkler için de güvenilir haber kaynağı olan TRT ve AA gibi güzide kurumların tarafsız habercilik ilkesiyle güzel haberlere imza attığını vurguladı.

Berlin'de yapıcı görüşmeler gerçekleştirildi

Berlin temaslarını da değerlendiren Kılıç, Sol Parti haricindeki tüm siyasi partilerden isimlerle görüştüğünü belirterek "Kovid-19 ile ortak mücadeleden ikili ilişkilerimize kadar her konuyu ele alarak yapıcı görüşmeler gerçekleştirdik." ifadesini kullandı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle heyetle bir ziyaret imkanı olmadığına dikkati çeken Kılıç, pandeminin etkisinin azalmasının ardından temasları daha geniş kapsamlı sürdürmeyi planladıklarını kaydetti.

Alman muhataplarıyla görüşmelerinde ülkede yaşayan Türklerin aşılanması konusunu da görüştüklerini dile getiren Kılıç, "Bizden bu konuda destek istediler. Almanya'daki tüm vatandaşlarımızdan ricam sıranız geldiğinizde imkan bulduğunuzda aşı olun." dedi.

İsrail saldırılarına karşı Türkiye'nin tutumunu anlattık

İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını bir kez daha kınayan Kılıç, "İsrail Başbakanı Netenyahu'nun yaptığı zulmün tüm dünyaya anlatılması konusunda geri durmayacağımızı burada bir kez daha anlattık. TBMM'de grubu bulunan tüm siyasi partiler ile ortak bir bildirimiz oldu. Bunu Almanya'daki siyasi muhataplarımıza anlatma imkanımız oldu. Almanya'daki açıklamaların farklı olduğunu gördük. Biz bu noktada kendi düşüncemizden çekinmiyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de geçmişten bu yana mazlumlara kapılarını açtığını vurgulayan Kılıç, günümüzde Suriye'den olduğu gibi geçmişte de Avrupa'dan Musevilerin Türkiye'ye canlarını kurtarmak amacıyla kaçmak durumunda kaldıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'de ciddi sayıda Musevi cemaati var ve Sinagoglar mevcut. Musevi vatandaşlarımız inançlarını rahat şekilde yaşıyorlar. Ülkemizin sosyal yapısında ticaret hayatında önemli katkıları olan Türk vatandaşlarıdır. Geçmişte ne saklayacak farklı durumumuz ne de lekemiz var. Ne de bu anlamda ortaya koyduğumuz düşüncelerimizde çekincemiz var. Zulmün zulüm olduğunu söylüyoruz. Her zaman insanların gelecek kaygısı taşımadan aileleriyle beraber huzur içinde yaşamalarını istiyoruz. Bunları açık şekilde muhataplarımıza ilettik."