TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Prof.Dr.Servet Armağan ile Prof.Dr.Doğu Ergil'i dinledi.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, Prof. Dr. Servet Armağan ile Prof. Dr. Doğu Ergil'i dinledi.
AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında toplanan TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, ilk olarak Prof. Dr. Armağan'ı dinledi.
Armağan, 12 Eylül darbesi sonrası 3 yıl süreyle akademisyenlik görevinden, 28 Şubat sürecinde ise Harran Üniversitesi rektörlüğünden uzaklaştırıldığını ve yaptığı hukuk mücadelesini anlattı.
Hukuk mücadelesini kazanmasına rağmen görevine iade edilmediğini bildiren Armağan, Harran Üniversitesi rektörü iken 1 general ve 4 albayın karşı çıkmasına rağmen üniversitede denetleme yaptığını kaydetti. Armağan, heyetle arasında şiddetli tartışmalar yaşandığını dile getirdi.
Harran Üniversitesi Rektörü iken Ziraat Fakültesi'nde bir ineğin ölümü nedeniyle hakkında soruşturma açılmasının hatırlatılması üzerine Armağan, Ceylanpınar Üretme Çiftliği'nden fakültedeki dersler için 10 tane inek aldıklarını, hastalanması üzerine de ineklerden birinin kendisinden habersiz kesildiğini, etlerin de satılarak paranın üniversite kasasına aktarıldığını hatırlattı.
"Devlet malına zarar verme" nedeniyle açılan davanın düştüğünü belirten Armağan, dava sürecinde mahkeme heyetinin de bu suçlamaya güldüğünü söyledi.
Armağan, ayrıca rektörlük görevinden uzaklaştırılmasına konu olan öğretim üyelerine baskı ve üniversiteden uzaklaştırılma yönündeki iddialar ve bu yönde açılan mahkeme süreçlerine ilişkin de açıklamalarda bulundu.
-"Bomba var mı diye arabanın altına bakıyordum..."-
Komisyon daha sonra Prof. Dr. Doğu Ergil'i dinledi.
Türkiye'de yerleşik olarak bir darbe alt yapısının oluşturulduğunu anlatan Ergil, askerlerin zamanı geldiğinde bu alt yapıyı harekete geçirmek suretiyle darbe yaptıklarını savundu.
Emin Çölaşan'ın hakkında çok sayıda gerçeği yansıtmayan yazılar yazdığını, kendisinin de bunlara karşı direndiğini anlatan Ergil, "Şükürler olsun ki ben direndim ve toplum da gerçeği gördü" dedi.
Çölaşan hakkında bir kaç tane dava açtığını, bu davaların çoğunu da kazandığını dile getiren Ergil, "Ama o dönemdeki yargı sistemi onu kollayarak beni hain kategorisinde tutarak onu cezalandırmadı. Tekzip gönderiyorsunuz, basın savcısı onu yayınlatmıyor" diye konuştu.
"Ben yıllarca küçük çocuğumu arabama bindirmeden önce onu apartmanın demir kapısı arkasında bırakıp, sokağın bir ucuna bakıp, sağa sola bakıp, bomba var mı diye arabanın altına bakıp arabamı çalıştırdıktan sonra çocuğumu bindirirdim. Yıllarca böyle yaptım" diyen Ergil, "Darbe denilen şey sadece mevcut iktidarı değiştirmek değildir. Darbecinin ezerek toplumu bir sürü haline getirmesidir. Darbeciler toplumu bir sürü haline getirdi. Bizim eleştirmemiz gereken budur. Buna üniversite de basın da alet oldu" ifadelerini kullandı.
"Kürt sorunu" ile ilgili yaptığı ve TOBB Başkanı Yalım Erez tarafından desteklenen çalışması hakkında da bilgi veren Ergil, araştırmanın sonucuna o günkü toplumun hazır olmadığını söyledi.
Ergil, araştırmanın DGM'den alınan "sakıncalı değildir" onayı ile yayımlandığını sözlerine ekledi.
Muhabir: Barış Gündoğan
Yayıncı: Sefa Salantur - TBMM