TBMM Başkanı Kahraman: Türkiye Darbelere 'Fatiha' Dedi
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesiyle Türkiye'de bundan sonra darbe olamayacağını söyledi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesiyle Türkiye'de bundan sonra darbe olamayacağını söyledi. 1960'tan sonra Türkiye'de 16 darbe ve darbe girişimi olduğunu anlatan Kahraman, "15 Temmuz'ta 17'nci darbe girişimi oldu ama halk bunu önleyerek darbelere 'Fatiha' dedi. Bundan sonra Allah'ın izniyle Türkiye'de darbe olmayacak, olamayacak" dedi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Adıyaman Belediye eski Başkanı Necip Büyükaslan'ın oğlunun düğün törenine katılmak üzere öğleden sonra Adıyaman'a geldi. Kent protokolü tarafından havaalanında karşılanan Kahraman, TPAO Bölge Müdürlüğü'nde STK temsilcileri ile düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantı öncesi gazetecilere konuşan İsmail Kahraman, Türkiye'de milli birlik ve beraberlik şuuru olduğunu ifade etti. İnsanların şu veya bu denilerek ayırılmaması gerektiğini ancak, ülkeyi dışarıdan karıştırmak isteyenlerin olduğunu anlatan Kahraman, "Bu karıştırmak isteyen yerlere alet olan yerler var, olmayan yerler var. Olmayanlardan birisi Adıyaman ve o yönden tebrik ediyorum" dedi.
15 Temmuz FETÖ'cü askerlerin darbe girişiminin önlendiğini hatırlatan Kahraman, Türk siyasi tarihinin 27 Mayıs 1960'ın ardından 1 darbe ve darbe girişiminde bulunulduğunu dile getirerek şöyle dedi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kıyafetini giyen teröristlerin, haydutların bir darbeye kalkıştı, ancak millet darbeyi mağlup ederek demokratik Türkiye'yi tercih ettiğini ortaya koydu. Bunlardan bazıları belli, bilinen, bir kısmı bilinmeyen, bir kısmı neticeye ulaşmış bir kısmı da akim kalmıştır. 15 Temmuz'da yapılmak istenen 17'ncisiydi. Bununla darbelere 'Fatiha' dedik. Bundan sonra Allah'ın izniyle Türkiye'de darbe olmayacak, olamayacak. Şimdiye kadar millet bir mikrofondan bildiri okuyana 'Eh ne yapalım' diyordu. Şimdi ise 'Hayır, ben demokrasiyi özümsedim, darbeyi istemiyorum' diyor. Darbeler birer ameliyattır ve vücutta iz bırakır. Ne kadar iyi denirse densin mutlaka iz bırakır ve bünyeye zararlıdır."
ASKERİN YERİ KIŞLADIR
Kahraman, askerin darbeler ile Türkiye'de 1960, 1970 ve 1980'de merkez ve mahalli idarelerde işbaşına geldiklerini ancak her defasında sınıfta kaldıklarını da dile getirerek, şöyle konuştu:
"Askerin olması gereken yer kışladır. Hiç bir millet devletsiz olmaz. Hiç bir devlet ordusuz olmaz. Ama ordu kışlasında duracak. Bizim için ordu peygamber ocağıdır. Askere giderken herkes oradaki şartlara uyar, saygısını gösterir ve ibadet edercesine görevini tamamlar. Sivil olduktan sonra artık sivil hayat vardır. Şimdi gayet hukuki tedbirler de alınıyor. Güçlü, caydırıcı bir ordumuz var. Ordusuz asla olunmaz. Asker kıyafeti giyinmiş teröristlerle karşı karşıya kaldık. Hepimize geçmiş olsun."
Dünyanın çeşitli ülkelerinden kendisine 'Geçmiş olsun' ziyaretine gelenler olduğunu ancak bu ziyarette bulunanların ikiye ayrıldığını vurgulayan Kahraman, şöyle devam etti:
"Birincisi bizim gönül coğrafyamızda olan, samimiyetle üzülenler. Bir de bu darbenin tahakkuk etmemesi dolayısıyla üzülenler. Bir Erzurumlu imam kalkacak da bu kadar büyük organizeyi yapacak. Bu tamamen uluslararası bir hadise. Türkiye ne zaman gelişmeye,, ilerlemeye başlarsa önüne hemen bir darbe geliyor. Melese Türkiye'nin büyümesini önlemek. Biz sadece kendimiz değiliz. Bir kültür coğrafyamız var, bir gönül coğrafyamız var. Mesela; Azerbaycan'dan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Genel Sekreteri Prof. Asaf Hacıyev geldi. Diz çöktü odadaki bayrağımızı 3 defa öptü, alnına koydu; 'Siz bizi kurtardınız bizi' dedi. Gürcistan Başbakanı, Pakistan Meclis Başkanı, Kosova Başbakanı, Irak Meclis Başkanı bunlar hep üzüntülerini beyan eden insanlar. Bir de bazıları var geliyor; 'Darbeyi atlattınız. Üzücü bir olay, içeride kaç kişi var, adil yargılayacak mısınız?' diyor. Yani; 'Bizimkilere bir şey yapmayın ha' diyor. Oysa devletler, başka devletlerin iç işlerine karışmamalılar, böyle oyunlar oynamamalılar. Ama maalesef tarihte bu çok oldu. 27 Mayıs darbesi de böyledir, diğer darbeler de böyledir. Ne zaman kalkınacaksa ülke, önüne hemen dikiliyorlar."
- Adıyaman