TBMM Dilekçe Komisyonu, Akran Zorbalığı Araştırması Yapacak
TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlarında Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu, yerinde incelemeler yapacak ve ilgili bakanlıkları, akademisyenleri, STK'leri, mağdur olan ebeveynleri ve çocukları dinleyecek.
TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlarında Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Yıldız Konal Süslü, komisyonun, yerinde incelemeler yapacağını, ilgili bakanlıkları, akademisyenleri, STK'leri, mağdur olan ebeveynleri ve çocukları dinleyeceğini söyledi.
Yıldız Konal Süslü, AA muhabirinin, bir süre önce kurulan ve ilk toplantısını çarşamba günü yapan Akran Zorbalığı Alt Komisyonu'nun çalışmaları hakkındaki sorularını yanıtladı.
Süslü, akran zorbalığının, kişinin kendi yaşıtları tarafından fiziksel, duygusal ve sosyal anlamda tekrarlayıcı şekilde şiddete maruz kalması olduğunu belirtti. Akran zorbalığının, lakap takarak, hakaret ederek, ekibe veya oyuna alamayarak gösterildiğini anlatan Süslü, "Ortaokulda, grup arkadaşlığından tecrit etmek, fiziksel anlamda şiddete maruz bırakmak, örneğin çelme takmak, üzerine su fırlatmak, bazen de hayati riske sebep olacak aslında bilinç altında, empati, sosyal ve duygusal becerilere karşı bazı sorunların sebep olduğu bir problemdir." diye konuştu.
Böyle bir konunun başvuruyla Meclis'e gelmesinin kıymetli olduğunu vurgulayan Süslü, "Son zamanlara şikayet olarak çok karşılaşılan bir durumdu. İnşallah bununla ilgili yapıcı, farkındalığı yüksek, onarıcı faaliyetler içerisine gireceğiz." ifadelerini kullandı.
Süslü, akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda sıklıkla kaygı bozukluğu olabileceğini anlatarak, "Okulla ilgili ciddi bir isteksizlik yaşanıyor. Ebeveyn, çocuk okula gitmek istemiyorsa, okuldan mutsuz geliyorsa mutlaka orada ne yaşadığına dikkat etmeli. Sonrasında da çocuğun okul başarısında düşüşler, içine kapanıklık, kendi akranlarıyla iletişim kurmada güçlük gibi problemlere neden olabiliyor maalesef." bilgisini verdi.
"Amacımız bu konuyla ilgili farkındalık"
Komisyonda her partiden milletvekillerinin olduğunun altını çizen Süslü, şöyle konuştu:
"Komisyonumuz, ilgili bakanlıkları, akademisyenleri, STK'leri, rektörleri, mağdur olan ebeveynleri ve çocukları dinleyecek. Onlardan alacağı bilgi ve gerekirse yerinde ziyaretler gerçekleştireceği bir gözlem ve araştırma yöntemi şeklinde ilerleyecek. Biz önümüzdeki hafta ilk toplantımızı yaparak komisyondaki arkadaşlarımızla beraber bir yol haritası belirleyeceğiz. Diyelim ki daha çok okullarda karşılaşıldığı için Milli Eğitim Bakanı'yla bu konuda ilgili birimlerden bilgi alacağız. Sonra bize başvuru yapan insanların yaşadığı mağduriyetleri, duyguları ve neler yaşadığına dair bilgileri alacağız. Duygusal ve ruhsal travmanın çözümü için uzmanlar hatta bu konuda çalışan üniversitenin akademisyenleriyle beraber hem ayrı ayrı hem de bir arada beyin fırtınası yapabileceğimiz bir çalışma düşünüyoruz. Amacımız şu; burada en önemli başlığımız bu konuyla ilgili farkındalık. Kimler açısından, ebeveynler açısından, öğretmenler açısından, aslında çocuklara da bu yöndeki telkinlerle bu sorunun çözülmesi. Mümkünse akran zorbalığı diye bir kavramın kalmayacağı bir sürece gitmemiz lazım."
"Çocuklarımız gerçek sosyal ilişki kurmakta zorlanıyor"
Süslü, akran zorbalığını destekleyen sosyal medya şiddetiyle de karşı karşıya olduklarına dikkati çekerek, "Neden çocuklarda bu bir komisyon kurulacak kadar bir noktaya geldi? Çocuklarımız oyun oynuyorlar ve oynadıkları oyunlarda maalesef subliminal, bilinçaltını olumsuz destekleyecek, insandaki şiddet, öfke ve kaygıyı tetikleyecek olan oyunlar oynuyorlar. Çocuklarımız ve gençlerimiz, yüz yüze dediğimiz ikili ilişkileri biraz daha sanal ilişkilere çevirdiğimizde o zaman kendi akranlarımızla gerçek ve sağlıklı ilişki, iletişim ve bir bağ kurmayla ilgili problem yaşıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Komisyonun çalışma alanlarına ilişkin bilgi veren Süslü, "Çok geniş bir alan çalışılacak. Sosyal medyayı, dijital mecraları da dahil edeceğiz, Milli Eğitim'i de dahil edeceğiz, STK'leri da dahil edeceğiz. Kamu spotlarıyla ilgili çalışmalara bakacağız." bilgisini verdi.
"Asla görmezden gelmemeliyiz"
Yıldız Konal Süslü, akran zorbalığına sadece okullarda değil, mahallede, sitede ve spor kulübünde de çocuğun maruz kalabileceğini aktararak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ebeveynleri bilgilendirmek için çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Komisyonun, akran zorbalığı konusunda bakanlık yetkililerine neler yapıldığını ve neler yapılmasının planlandığını soracağını kaydeden Süslü, "Yeni eğitim döneminde çok daha güçlü çalışmaların çıkmasında bir katkımız olsun diye diliyoruz." ifadesini kullandı.
Kanuni düzenlemeden ziyade farkındalık oluşturacak çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Süslü, müfredat, atölye, rehberlik ve ebeveyn eğitimleriyle konunun çözülebileceğini anlattı.
Süslü, madalyonun iki yüzü olduğunu belirterek, hem zorbalık yapan çocuğa hem de zorbalığa maruz kalan çocuğa karşı çalışmalar yapılması gerektiğine işaret etti.
Konuya dikkatle yaklaşılması gerektiğini vurgulayan Süslü, "Asla görmezden gelmememiz gereken; üzerinde gayretle çalışılması ve en hızlı da aslında çözüme ulaştırabileceğimiz başlıklardan biri. Komisyondaki tüm farklı siyasi parti mensupları aynı hassasiyet, aynı özen ve aynı dikkatle bu konuya yöneldiler. Akran zorbalığında hepimiz ortak bir güçle bu işi çözmek için gayret edeceğiz." diye konuştu.