Tarık Ramazan'ın Yargı Sürecine İlişkin Eylem

Fransa'da tutuklanan Mısır asıllı İsviçre vatandaşı düşünür, akademisyen, yazar ve İslamolog Prof. Dr. Tarık Ramazan'ın davasına dair, 22 ülkede Fransa diplomatik temsilcilikleri önündeki eylemler kapsamında, İstanbul'da da eylem gerçekleştirildi.

Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu önünde yapılan eyleme, Yeryüzü Adalet ve İnsan Hakları Derneği (YAİDER), Hukukçular Derneği ve Hukukun Üstünlüğü Platformu üyelerinin de aralarında bulunduğu bir grup katıldı.

YAİDER Başkanı Avukat Yasin Kayacı, yaptığı açıklamada, Tarık Ramazan'ın 4 ay tutuklu kaldıktan sonra son kefalet başvurusunun bir kez daha reddedildiğini söyledi.

Dünyanın dört bir yanından akademisyenler ve politikacılar olarak 2 Şubat'tan bu yana Fransız hapishanelerinde tutuklu bulunan Prof. Dr. Tarık Ramazan için kanuni sürecin işletilmesini talep etmek için yazdıklarını ifade eden Kayacı, "Bizim amacımız, Tarık Ramazan'ın suçluluğunu veya masumiyetini yargılamak değildir. Şikayetçilerin, ön yargılamalara gitmeksizin, insan onuruna zarar vermeyecek şekilde dava açabilme hakkını tamamen kabul ediyoruz. Ancak biz Fransa Devleti'ne, Fransız adaletinin güvenilirliğini sağlayan insan haklarının dokunulmazlığı ve eşitlik ilkelerine riayet edileceğini, garanti ettiğini hatırlatmak istiyoruz." dedi.

"Fransa'da Müslümanlara, diğer vatandaşlarla eşit, tek formda bir adalet uygulanıyor mu?" diye soran Kayacı, şöyle konuştu:

"Hücre hapsi, sınırlı aile ziyareti, dava dosyasına erişimin reddi ve dolayısıyla savunmasını hazırlaması için gerekli imkanların sağlanmamasını nasıl açıklıyorsunuz? Savcılar dokunulmazlıkla istedikleri bilgiyi seçerek sızdırabilirler mi? Yargılama yapılmasını bekleyen bir kişiyi aleni olarak karalamak, Fransa'da yüksek konumdaki siyasi kişilere karşı izlenen standart bir yöntem midir? Kısacası, şunu sormak istiyoruz. Tarık Ramazan, sanığın suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum olduğunu varsayan adil bir yargılama sürecinden geçiriliyor mu? Bunlar adil yargılanma hakkı ile ilgili basit sorular."

Ramazan'ın MS hastası olduğunu ve sağlık durumunun hapis cezasına çarptırılmaya uygun olmadığını, hapishanenin sağlık birimi de dahil olmak üzere 9 ayrı doktor tarafından bu durumun doğrulandığını anlatan Kayacı, Fransız hakimlerin bütün bunlara rağmen bu teşhisleri görmezden geldiğini vurguladı.

Tarık Ramazan'ın MS hastalığının yanında çeşitli nörolojik rahatsızlıklar da yaşamasına rağmen, uygun tedavilere ulaşımının sağlanamadığına dikkati çeken Kayacı, şunları anlattı:

"Öğrendiğimize göre savunma, Fransız adaletinin yersiz eziyetlerine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdu. Fransız dostlarımıza soruyoruz. Gerçekten bu olmalı mı? Bu mektubun imzacıları olarak, Fransa'nın bugün dünyada tehdit altında bulunan 'Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik' değerlerini koruma taahhüdünü sonuna kadar destekliyoruz. Burada ortaya koymuş olduğumuz itirazlara da bu değerler ışığında iyi niyetle cevap verileceğine inanıyoruz."

YAİDER Başkanı Avukat Yasin Kayacı ve Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı, basın açıklamasının sonunda, Tarık Ramazan'a yargı sürecinde yapılan muameleyle ilgili endişelerin dile getirildiği mektubu Fransa'nın İstanbul Başkonsolosluğu'na verdi.