Tarihçi Prof. Dr. Metin Hülagü: "Hocalı Katliamı Gibi Olaylar Tüm İnsanlığın En Temel Sorunu"
Plato Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. M. Metin Hülagü, “613 kişinin hayatını kaybettiği Hocalı Katliamı, Türk ve İslam dünyasının meselesidir” dedi.
Plato Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. M. Metin Hülagü, "613 kişinin hayatını kaybettiği Hocalı Katliamı, Türk ve İslam dünyasının meselesidir" dedi.
Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında 1992 yılının 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gecede Ermenistan'ın, bölgedeki kuvvetlerin de desteği ile aralarında çocuklar, hamile kadınlar ve yaşlıların da bulunduğu 613 kişinin vahşi bir şekilde öldürüldüğünü belirten Plato Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. M. Metin Hülagü, "Yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür" ifadelerini kullandı. Hocalı Katliamı'nın Türk-İslam dünyası için çok önemli bir hadise olduğunu dile getiren Hülagü, "Mutlak surette unutmamamız gereken şey; bu katliamı kimlerin ne için, nasıl ve niye yaptığıdır. Hocalı, örneklerini bugün de tekrar ettiğini gördüğümüz, yakın tarihimizdeki en vahim hadiselerden birisidir" diye konuştu.
"TÜRK VE İSLAM DÜNYASININ MESELESİ"
O dönemde Türkiye'nin bir noktaya kadar Azerbaycan'ın yanında bulunabildiğini söyleyen Prof. Dr. Hülagü, "Türkiye Azerbaycan'a bir noktaya kadar yardımda bulunmaya, siyasi açıdan destek çıkmaya çalıştı" ifadelerinde bulundu. Aslında bu ve benzeri hadiselerin öncelikle Türk ve İslam dünyasının meselesi olmakla birlikte, genel olarak tüm insanlığın en temel sorunu olduğunu dile getiren Hülagü, "İslam ve Türk dünyası geçen asrın sonundan itibaren sürekli ezildi. Yüzyılın başlarından itibaren ise sürekli kan ve can verip insan ve toprak kaybı yaşadı. Dün Hocalı Katliamı ve benzeri olaylar, bugün ise başta Suriye olmak üzere tüm bölgede yaşanan olaylar, öncelikle bölge ve nihayetinde tüm dünya barışının devamı için önemli hadiselerdir. Bu tür olaylar son bulmadıkça çatışmalar, katliamlar, kıyımlar nihayete ermedikçe bölgeye barışın gelmesi mümkün değildir. Türk dünyasının kurtuluşu kendi dışında değil kendi içerisindedir. Türk ve Müslüman dünyasının kendi içinde birlik oluşturması, kendi huzur ve barışını kendi tesis etmesi gerekir. Aksi takdirde biz daha birçok Hocalı Katliamlarına şahit oluruz" diyerek sözlerini sürdürdü.
"RUSYA ERMENİSTAN'A DESTEK OLMAK ZORUNDA KALDI"
Ermenistan'ın Hocalı'daki katliamda Kafkaslarda fazla etkin olmak isteyen Rusya'dan destek aldığını dile getiren Prof. Dr. M. Metin Hülagü, "Dağlık Karabağ Bölgesi askeri ve stratejik açıdan oldukça önemli bir bölge. Ermeniler Hocalı'yı kuşatırken Rusya'dan destek aldılar. Ruslar bugün Suriye'de nasıl kendi çıkarları için Esad'a destek veriyorsa, o günlerde de Ermenilere destek vermişti. Dağlık Karabağ'ın önemli bir bölge olması Rusya'yı bölge hakimiyeti açısından mutlaka Ermenistan'ı korumak, askeri ve siyasi işbirliğini sürdürmek zorunda bıraktı" dedi.
Prof. Dr. Hülagü, "Bunun sonucunda Rusya zorunlu olarak Ermenistan'a destek çıkma gereği duydu. Günümüzde hala da bu zorunluluğu duyuyor. Bugün bile Rusya, Ermenistan'daki bir takım üniversitelerde ortaklığı bulunduğunu, bir takım partilerin Rusya'nın dümen suyunda hareket ettiğini ve onlar adına çalıştığını biliyoruz. Dolayısıyla dün de bugün de o bölgede hakimiyet kurmak ve stratejik üstünlüğü ele geçirmek açısından, Rusya'nın o zamandan beri Ermenistan'a sahip çıktığını görüyoruz" diyerek açıklamalarına devam etti.
"BATININ TAVRI SAMİMİYETSİZ"
Hocalı Katliamı karşısında dünyanın takındığı tavrın bugün Suriye'de yaşananlara karşı göstermiş oldukları samimiyetsiz yaklaşımdan çok da farklı olmadığının altını çizen Prof. Dr. Hülagü, "Batı'nın Hocalı'da yaşanan katliam karşısında sergilediği tavır, bugün yüzlerce insanın öldürüldüğü Suriye hadisesine yaklaşımından farklı olmamıştır. Bugün Ortadoğu'da yaşanan acılara ne kadar ses çıkartılıyorsa o zaman Hocalı'da yaşanan insani drama da o kadar ses çıkartılıyordu. Batı nasıl bugün mültecilere kapılarını açmıyorsa o zaman da açmıyordu. Yani samimi olmayan bir tavır sergiliyorlar" ifadelerini kullandı.
Bu hadiselerin bir daha tekerrür etmemesi için temennide bulunan Prof. Dr. Hülagü, "Maalesef gözümüzün önünde alev alev yanan bir Orta Doğu var. Neredeyse bütün devletler müdahil olmuş durumda. Fakat akan kan Müslüman ve Türkmen kanı. Dolayısıyla bunlardan ders çıkararak geleceği yeniden inşa etmemiz gerekiyor" diye konuştu. - İSTANBUL