"Tarabya Çeviri Ödülleri" Sahiplerini Buldu
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da Katılımıyla Alman Başkonsolosluğu'nda Tarabya Çeviri Ödülleri'nin İlki Düzenlenen Törenle Sahiplerini Buldu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın da katılımıyla Alman Başkonsolosluğu'nda Tarabya Çeviri Ödülleri'nin ilki düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
İlki verilen Tarabya Çeviri Ödülleri, Alman Başkonsolosluğunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da katıldı. Törende; Türkçe'den Almanca'ya Çeviri kategorisinde Ingrid İren ödülün sahibi olurken, aynı daldaki teşvik ödülü de Michael Hess'e verildi. Almanca'dan Türkçe'ye Çeviri kategorisinde ise ödül Ahmet Cemal'in, aynı dalda teşvik ödülü de Mehmet Cemal Ener'in oldu. Burs ödülü ise Kaan Ökten'e verildi. Törende; Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz, Almanya Devlet Bakanı Cornelia Pieper ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın konuşmalarının ardından ödüller sahiplerine takdim edildi.
"KÜLTÜR ALIŞVERİŞİNDEKİ YOĞUNLUK İÇİN BİRAZ GEÇ KALDIK"
Bu ödüllerin verilmesini geçen Mart ayında Berlin'de kararlaştırdıklarını hatırlatan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, törene katılımından dolayı Alman Devlet Bakanı Cornelia Pieper'e teşekkür etti. Türkiye ile Almanya arasında başlayan yoğun kültür alışverişinin sevindirici olduğunu belirten Günay, "Türkiye ile Almanya arasında başlayan kültür alışverişindeki yoğunluk için bence biraz geç kaldık. Çünkü, 2011 yılının Ekim ayının otuzunda Türklerin Almanya'ya emek olarak, işçi olarak gidişlerinin ellinci yılını kutlayacağız. O vesileyle bu bina da bir kültür akademisi olarak aynı zamanda işlev görmeye başlayacak. Biz bu yarım yüzyıl içinde bu kültür yoğunluğunu 40-45 yıldan sonra bu kadar başlatmak yerine 10-15 yıldan sonra başlatsak, şimdi Almanya'da olan Türkler için, onların Alman toplumuyla uyumları açısından, Türkiye Almanya ilişkileri açısından, belki Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine katılması açısından çok daha yaralı ve önemli bir yol almış olabilirdik. Şimdi bu gecikmeyi bir anlamda bu yoğun çalışmalarla, bu yoğun işbirliğiyle telafi ediyoruz" dedi.
"BİR KÜLTÜR KÖPRÜSÜ KURMUŞSANIZ, ONU HİÇBİR KRİZ, HİÇBİR ÇATIŞMA YIKAMAZ"
Kültür ilişkisinin diğer bütün ilişkilerden önemli olduğunu anlatan Günay, "Bir kültür köprüsü kurmuşsanız, onu hiçbir kriz, hiçbir çatışma yıkamaz. Bu kültür ilişkileri açısından çevirmenlerin çok büyük bir önem taşıdığını büyük bir şükranla ifade etmek istiyorum. Bu alanı daha çok tercih edilir bir meslek haline getirmek için de gayret içindeyiz. 5 yıl içinde 800 yakın projeye destek verdik. Bunların 500'e yakını yayınlandı. İçlerinde Almanca'ya çevrilen kitaplarımız var. Dasha fazla olmasını temenni ediyorum. Çünkü, Türk edebiyatı da artık dünyada derinliği, dayandığı uygarlık köklerinin zenginliği fark edilmeye başlanan bir edebiyat haline geldi. Nobel kazanmış bir yazarımız var. O'nun kadar da önemli başka yazarlarımız var. Bu geceki, iki önemli toplumun, iki önemli kültürün birbirini tanıması konusunda en en önde gayret gösteren arkadaşlarımızı ödüllendirmek konusunda bir proje. Bunun gelenekselleşeceğini, kurumsallaşacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ'NÜN AÇILMASINI DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM"
Almanya Devlet Bakanı Cornelia Pieper da yaptığı konuşmada, kültür alışverişinin temelinin güvenilir ilişkilere bağlandığını söyledi. Türkiye'nin Almanya için sadece siyasi anlamda var olamayacağının altını çizen Pieper, "Alman toplumunun yapı taşlarını oluşturan insanlar arasında ana dili Türkçe olan 4 buçuk milyon kişi var" ifadelerini kullandı. Pieper, "Türkolog değildim ama ben de çevirmenlik yaptım. Bu işin zorluklarını iyi bilirim. Ben Yunus Emre Enstitüsü'nün Almanya'da açılmasını dört gözle bekliyorum ve Goethe Enstitüsüyle birlikte çok güzel ortaklıklar kuracaklarına, güzel işler çıkaracaklarına inanıyorum" dedi.
"ALMANYA İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ İLİŞKİLER DORUK NOKTASINDA"
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ise, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin doruk noktasında olduğunu belirtti. Kültürlerin insanları birbirine bağlayan bir köprü olduğunu söyleyen Cuntz, Türkiye ile Almanya'nın kendine özgü kültürleriyle ilişkilerini pekiştirdiklerini ifade etti. Çeviri Ödülleri'nin temelinin iki sene önce atıldığını anlatan Cuntz, "Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler doruk noktasında. Ama çevirmenler olmasa birbirimizi tanıyamazdık. Çevirmenler kültürler ve ülkeler arasındaki köprüdür. Türkçe'nin zor bir dil olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğer çevirmenler olmasaydı, Goethe ya da Yaşar Kemal'i anlayamazdık" diye konuştu.