Talat, Kıbrıs Gazileriyle Bir Araya Geldi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, "Türkiye’nin Kıbrıs sorunun çözümünde olumlu bir duruşu var. Bu bize cesaret veriyor” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, " Türkiye'nin Kıbrıs sorunun çözümünde olumlu bir duruşu var. Bu bize cesaret veriyor" dedi.
Hitit Üniversitesi'nin davetlisi olarak Çorum'a gelen eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Çorum Valiliğini ziyaret etti. Vali Vekili Hacı Osman Ebiloğlu ile görüşen Talat, daha sonra Valililik Şeref defterini imzaladı. Valilik ziyaretinin ardından Kıbrıs gazileriyle bir araya gelen Talat, gazilerle sohbet etti.
Türkiye'nin bugün bambaşka bir ülke olduğunu dile getiren Talat, Türkiye'nin ekonomik ve askeri olarak gelişirken kültürel olarak da geliştiğini, dünyada ve bölgesinde güce ulaştığını söyledi.
Ülkedeki bu gelişmeler olurken 2004 yılının da gözden kaçırılmaması gerektiğinin altını çizen Talat, Kıbrıs için yapılan referandumun Türkiye adına büyük bir uluslararası başarı olduğunun altını çizdi.
2004 yılına kadar Türkiye'nin hangi taşı kaldırsa altından Kıbrıs çıktığını, ne yapsa yüzüne Kıbrıs'ı vurduklarının altını çizen Talat, "2004'te Kıbrıslı Türkler referandumda 'evet' dedikten sonra Türkiye tüm bu suçlamalardan kurtuldu. 1962'den beri Türkiye Güvenlik Konseyi üyesi olamadı. Güvenlik Konseyi'nin 1964'ten beridir değişmez gündem maddesidir Kıbrıs. Her Birleşmiş Milletler toplantısında gündemdedir Kıbrıs. Türkiye 2004'teki bu tutunmadan sonra birkaç yıl önce Güvenlik Konseyi'nin geçici üyeliğe seçildi. Türkiye artık dünyada kabul gören bir ülke. Türk ekonomisinin gelişmesinde de bu önemli. Türkiye güvenilir, barış isteyen dolayısıyla istikrarlı bir ülke olarak görüldü. Yabancı yatırımlar Türkiye'ye akmaya başladı. Milyarlarca dolar geldi. Bunlar sonuçta siyasi başarılardır. O yüzden 1974'ten sonra siyasi başarılar çözümle taçlanırsa kimse ne Kıbrıs'ı ne Türkiye'yi tutamaz" ifadelerini kullandı.
Kıbrıs gazileriyle bir arada olmanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getiren Talat, Kıbrıs gazilerinin Kıbrıs Türkü'nün varlığı için canını ortaya koyduğunu belirtti.
Kıbrıs'taki büyük askeri zaferin arkasından yaşanan gelişmelerin istenildiği gibi olmadığını dile getiren Talat, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hala dünyadan tecrit edilmiş durumda olduğunu ve dünyayla resmi bağları olmadığını, tüm bağların Türkiye üzerinden sağlandığına dikkat çekti.
"ULUSLARARASI HUKUK HER ZAMAN HAKLIDAN YANA DEĞİL"
Bu yüzden istedikleri noktaya gelemediklerini dile getiren Talat, "2004 yılında bir umut doğmuştu. İki tarafın eşit olarak bir araya getiren federal bir yapı öngörülmüştü. Ama Rum tarafının Avrupa Birliği'ne alınmasının getirdiği rahatlıkla böyle bir anlaşmayı kabul etmediler. Uluslararası hukuk bizi yine dışarıda bıraktı. Haklı olduğumuz halde haksızlığa uğradık. Bu da gösteriyor ki uluslararası hukuk da her zaman haklıdan yana değil. Keşke, öyle olsaydı. Kıbrıslı Türkler tecrit edilmeye devam ediyor. Yeni başlayan müzakere sürecinde de bir sürü başka olumsuzluklar var. Rum tarafının AB'ye üye olması, Birleşmiş Milletlere üye olması. Dolayısıyla onların çözümle kazanacakları çok şey olmaması bizi zorluyor. Son zamanlarda yeni dinamikler ortaya çıktı. Rum ekonomisi çöktü. Ciddi bir çöküş yaşadı. Bunun yanı sıra doğal gaz bulundu. Rum kesiminin ayağa kalkması, bulunan doğal gazın çözülmesi için Kıbrıs sorunun çözülmesi bir ihtiyaç haline geldi. ve ilk defa Kıbrıslı Rumlarda çözüme daha sıcak bakmaya başladı. Şu anda yürütülen barış görüşmeleri iyi bir zeminin üzerine oturdu. İlerlemesini umuyoruz. O özverili cesaret Kıbrıs'ta bir çözüm ve Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukukla birleşerek o eski karanlık yollardan karanlık dönemden kurtuluşuna yol açacaktır. Onun için gösterdiğiniz çaba için teşekkür ediyoruz. Siz olmasaydınız, bizler de olmazdık" diye konuştu.
Bir Kıbrıs gazisinin "O dönemde Kıbrıs'ın tamamını alsaydık bu sorun kalmazdı" sözlerine ise Talat, "O zaman tamamen alınsaydı, sorun tamamen biterdi. Onun arkasından Türkiye'de yaşanan sorunlar olmasaydı belki Kıbrıs sorunu çözülürdü. Barış Harekatının ardından Türkiye'de hükümet düştü. Ecevit hükümeti düştü. Yerine geldiği hükümet, Ecevit'in aldığını nasıl vereceğiz kaygısına düştü. Uzadıkça uzadı. Türkiye'ye güçlü bir hükümet gelene kadar Kıbrıs konusunda bir ilerleme sağlanmadı. En son 2004 yılında Türkiye'de güçlü bir hükümetin ve Avrupa Birliği hedefi olan vizyonu olan hükümetin gelişine kadar büyük sorunlar yaşandı. Türkiye'nin Kıbrıs sorunun çözümünde olumlu bir duruşu var. Bu bize cesaret veriyor" ifadelerini kullandı. - ÇORUM