Taksim Gezi Parkı Odaklı Gelişmeler
AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış."Aslında bu, Türkiye'de rejim değiştirmeye varacak bir hareketi tetikleme çabası."
- AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış: "Aslında bu, Türkiye'de rejim değiştirmeye varacak bir hareketi tetikleme çabası. Bunun en az 6 ay öncesinden başlamış bir hazırlığı var"
"Orada varlığı sorgulanması gerekenler polisimiz değil, varlığı sorgulanması gereken yasa dışı eylemciler"
Kanal 24 televizyonunda bir programa konuk olan Bağış, Gezi Parkı odaklı gelişmeler ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bağış, Gezi Parkı'ndaki bazı ağaçların kesilerek yerine alışveriş merkezi inşa edileceği yönündeki iddialar sonrası başlayan olayları yatıştırmak için herkesin çaba içerisinde olduğunu belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk günden itibaren olayları yatıştırmak için büyük bir emek harcadığını vurgulayan Bağış, gösterilerin son bulması için Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı, sabahlara kadar süren toplantıların gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bağış, Başbakan Erdoğan'ın söz konusu kışlayla ilgili yargının kararını bekleyeceklerini söylediğini, yargının kararı kışlanın yapılması şeklinde olsa dahi halka bir kez daha sorulacağını, İstanbul halkının vereceği karara göre yönlerini belirleyeceklerini kaydetti. Bağış, şunları söyledi:
"O noktadan itibaren orada bir eylem yapmanın anlamı kaldı mı? Talep gerçekten ağaçları korumak ve olası bir Topçu Kışlası inşasını engellemekse, tamam Başbakan ilan etti, 'yapmıyoruz' dedi. 'Kenara koyuyoruz, yargı kararı çıktıktan sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenleyeceği bir plebisitle, halkın görüşünü aldıktan sonra, halk ne derse o olacak' dedi. O zaman niye orada çadırlarda hala... Bir de çocukların olduğunu iddia ettiler çadırlarda. Çocukların orada ne işi var gecenin o saatinde?"
"Türkiye'de rejim değiştirmeye varacak bir hareketi tetikleme çabası"
"Orada varlığı sorgulanması gerekenler polisimiz değil, varlığı sorgulanması gereken yasadışı eylemciler" diyen Bağış, eylemcilerin arasında terör örgütü mensubu olduklarını ortaya koyacak deliller bulunduğunu kaydetti. Parktaki iyi niyetli vatandaşlarla örgüt mensupları arasında ayrım yapabilmek için büyük bir çaba ortaya konulduğunu dile getiren Bağış, "Bu yaşananların Gezi Parkı'ndaki ağaçlarla ilgili olmadığını kendileri de itiraf ediyorlar. Aslında bu Türkiye'de rejim değiştirmeye varacak bir hareketi tetikleme çabası. Bunun en az 6 ay öncesinden başlamış bir hazırlığı var. Buna dair elimizde belgeler var" diye konuştu.
"Bulanık suda balık avlamaya alışmış zihniyet"
"Türkiye üzerinde birileri oyun oynuyor" diyen Bağış, bu gösterilerin Türkiye'nin tarihinin en büyük başarılarını elde ettiği dönemde gerçekleştiğine dikketi çekti. Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mayıs 2013 belki Türkiye Cumhuriyeti tarihin başarılarının zirve yaptığı dönem. Terör belası son bulmuş, PKK Türkiye topraklarından çekileceğini ilan etmiş. Aynı dönemde terörle mücadele için ayrılan kaynakların ülkenin kalkınması için harcanacağı çok net şekilde ifade edildi. 'Üçüncü boğaz köprüsünü acaba yapmaya ekonomik olarak gücümüz yeter mi?' diye tartışırken bir Türk, bir İtalyan ve bir Kore firmasından oluşan konsorsiyum, bütün maliyetleri kendileri üstlenerek bunu yap işlet devret modeliyle yapacaklarını beyan etmişler, açılan ihaleyi kazanarak köprünün temelini atmışlardır. 'Üçüncü havalimanını nasıl yaparız?' diye düşünürken 5 Türk firması biraraya gelmiş, önümüzdeki dönemde 90 trilyon lira yatırım bedeli dışında Türkiye'ye kira ödeyeceğini 30 yıl için ilan etmişler ve belki de dünyanın en büyük havalimanını yapmak için kollarını sıvamışlar. Bir Japon ve Fransız konsorsiyumu 20 milyar dolar bir nükleer santral yapmak için Türkiye'ye yatıracaklarını ilan etmişler. Faiz oranları 4,61'e düşmüş. Eskiden devlet yüzde 63 ile borçlanırken, şimdi devlet 4,63 ile borçlanıyor. Asıl bu işin uluslararası boyutunun perde arkasındaki ekonomik güç oradan geliyor. Eskiden iç veya dış sermaye her verdiği 100 lira karşısında 63 lira alıyordu, 63 lira net kar. Şimdi 100 lira verdiği zaman, 4, 61 lira alıyor. Aradaki farkı 10,5 yıllık perspektifte değerlendirirseniz 650 milyarlık bir fark var. O rantın kesilmesinden rahatsız olanlar acaba ne yaparız da Türkiye'de istikrarı bozarız, güven ortamına zarar veririz, faizleri yükseltiriz ve önümüzdeki üç seçimde Türkiye'nin yeniden bir karanlık tüneli girmesini sağlarız? Çünkü bunlar bulanık suda balık avlamaya alışmış zihniyet. Bunlar Türkiye'nin şeffaflaşmasından rahatsız olanlar. Türkiye'nin AB reformlarından rahatsız olan çevreler."
"Ana muhalefet partisi kötü bir imtihan vermiştir"
Bakan Bağış, gösterilerle ilgili uluslararası ve sosyal medyada büyük bir bilgi kirliliği yaşandığına değindi. Bağış, şunları söyledi:
"Medya üzerinde öyle bir pompalama yapıldı ki, öyle bir ajitasyon yapıldı ki, bunların amacı başka. Bunların amacı, Türkiye içinde kargaşa çıkarmak, bu büyüme trendini durdurmak, faizleri zıplatmak, istikrar ve güven ortamını bozmak. Türkiye'nin de uluslararası ilişkilerine zarar vermek. Türkiye'nin hiçbir faydasına değil, tamamen Türkiye'nin huzurunu kaçırmaya yönelik. Çünkü doğru değil. Doğrular olsa eyvallah! Ama o kadar çok dezenformasyon, yanlış yönlerdirme gördük ki bunların hepsi yargı önünde tartışılacaktır. Bunların hepsinin üzerine gidilecektir, analizi yapılacaktır, kimin hangi niyetle yaptığı ortaya çıkarılacaktır. Ama maalesef ana muhalefet partisi bu süreçte çok kötü bir imtihan vermiştir."
" Claudia Roth'un randevu talebi yok"
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth'un kendisinden randevu talep ettiği şeklinde iddiaların hatırlatılması üzerine Bağış, "Bana ulaşmış bir randevu talebi yok. Benden randevu talep eden Avrupa Parlamentosu'nun Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok. Onun dışında gelen bir talep yok. Ama Claudia Roth'un randevu talebini de değerlendiririz, yani verip vermemeyi değerlendiririz. Türkiye'nin Roth'la ilişkilisi çok entresandır. Benim muhabbetim olan bir şahsiyettir ama şuanda kendi ülkesinde 8 Türk vatandaşın öldürülmesiyle igili devam eden yargı süreci var. Orada Türkiye'yi eleştiren kesimlerin önce kendi ülkelerine bakmalarında fayda var" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin reform ve demokratikleşme konusunda kararlı olduğunu belirten Bağış, "Biz AB sürecindeki reformları aynı şekilde devam ettiriyoruz. Türkiye kendi reformlarına devam ediyor. Durmak yok reforma devam" ifadesini kullandı.
Kazlıçeşme'de yapılacak "Milli İradeye Saygı" mitingi
Kazlıçeşme Meydanı'nda bugün yapılacak "Milli İradeye Saygı" mitingine de değinen Bakan Bağış, bugüne kadar en katılımlı, çoşkulu mitingin gerçekleşeceğini söyledi.
"Bugün herhalde Cumhuriyet tarihimizin rekoru kırılacak" diyen Bağış, şunları kaydetti:
"İstanbul Kazlıçeşme'de gelmiş geçmiş en görkemli siyasi toplantı gerçekleşmiş olacak, en kalabalık, en çoşkulu toplantı. Hiçbir şekilde yıkıp yakma hedefi olmayan, tam tersine inşa edici, birleştirme kucaklaştırma hedefi olan. Aynı şekilde dün Ankara Sincan'da yaşandığı gibi topluma bazı gerçeklerin açıklanacağı ama bu ülke için tek yürek olmanın, bir ve beraber olmanın, iri ve diri olmanın vurgulanacağı muazzam bir miting gerçekleşecek. Gelin orada hep birlikte milli iradeye sahip çıkalım, demokrasimize sahip çıkalım".
Bakan Bağış, mitinge katılacakların sayısıyla ilgili olarak da 1 milyonu zorlayacaklarını, hatta geçeceklerini ümit ettiğini söyledi. - Ankara