Tahir Elçi'siz İlk Lice Davası
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olaylara ilişkin açılan davaya, güvenlik nedeniyle İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 1993 yılında dönemin Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın da aralarında bulunduğu 16 kişinin yaşamını yitirdiği olaylara ilişkin açılan davaya, güvenlik nedeniyle İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam edildi. Davaya her zaman katılım gösteren ve geçtiğimiz günlerde öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de duruşmada anıldı.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sabah saat 10: 30'da başlayan Lice duruşması öncesi mahkemeye geçici başkanlık yapan bayan hakim, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesinden dolayı avukatlara başsağlığı diledi.
Duruşmada, Elçi'nin 7 Ekim 2015'de oturduğu son duruşmadaki koltuğa fotoğrafı konuldu. Daha sonra söz alan Avukat Yunus Muratakan, Tahir Elçi'nin daha önce mahkemeye sunduğu yazılı talebin tekrar okunmasını istedi.
TAHİR ELÇİ'NİN TALEBİ TEKRAR OKUNDU
Avukat Yunus Muratakan, "İnsan hakları savunucusu, faili meçhul olayların aydınlatılması için adeta iğne ile kuyu kazarak suçluları ortaya çıkaran başkanımız Tahir Elçi öldürülmüştür. Bu dava için kilometrelerce yol gelen ve bugün aramızda olmayan Tahir Elçi'nin mahkemeye karşı yapmış olduğu son savunmasını bir kez daha okumak istiyorum. Böylelikle kendisini bir kez daha anmış olalım" dedi.
Mahkeme Başkanı, Tahir Elçi'nin daha önce mahkemeye sunduğu yazılı talebini Avukat Yunus Muratakan tarafından okunmasına izin verdi.
Öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin üç sayfalık talep dilekçesinin okunmasından sonra söz alan mağdur avukatlarından Fatih Çetinkaya, "1990 yılında yaşanan olay ile bugün doğuda yaşanan olaylar aynıdır. Dolayısıyla bu dava büyük önem taşımaktadır. Mahkeme eğer bu davanın altından kalkamayacaksa bunun yolu bellidir. Mahkeme davadan çekilebilir. Bu dava uluslararası mahkemeler açısından da büyük önem taşıyor. Biz adil yargılama istiyoruz" dedi.
Diyarbakır Barosu adına katılan Feti Gümüş de, o yıllarda yaşanan olayları yaklaşık bir saat detaylarıyla anlatıp, sanıkların adalet önüne çıkarılmasını, adil bir yargılama yapılmasını istedi.
TANIK ÖĞRETMEN AĞLADI
Avukatların talebinden sonra 6 kişi tanıklık yaptı. Duruşmanın ilk tanığı olan öğretmen Mahmut Cantekin, yaşadığı olayları anlatırken duygulanarak gözyaşı döktü. Olayların yaşandığı sırada bir ilkokulda öğretmenlik yaptığını belirten Cantekin, "Sabah saat 09: 00'da öğrencilerle öğretmenler okulda bulunuyorduk. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra okul müdürünün yanına gittim. Tam o sırada top atışları başladı. Okul müdürü, daha önce yapılan eğitim atışı olabileceğini söyledi. Sonra camdan dışarı baktığımda atılan toplar toprağı havaya kaldırıp duman oluşturuyordu. Sonra ben öğrencimi okulun karşısında bulunan dürbünü alması için gönderdim. Bir asker öğrencime, 'Biz köyü yakacağız öğretmenlerine söyle okuldan dışarı çıkmayın' demiş. O da gelip bana söyledi. Ben öğrencime şaka yapıldığını söyledim. Sonra evlere ve okula ateş açıldı. Havadan helikopterin açtığı ateş sonucu çok sayıda ev yandı. Ben kendimi yere attım. Sırtımdan vurulmuştum. Sabah 09: 00'da başlayan silah sesleri saat 16.00'ya kadar sürdü. O sırada öğrenciler birer duvar kenarına sığınmış ağlıyorlardı. Yaralı bir şekilde evime gittiğimde eşim ve çocuklarım bir duvar kenarına saklanmışlar ve çok korkmuşlardı. Ben onların yaşadığını görünce çok sevindim. Ortada hiç bir çatışma yoktu. Asker ortada rahatlıkla gezdiğini gördüm. Ama evlerin neden yakıldığını anlayamadım. Bir çok kişi hayatını kaybetti. Bugün bu olayı anlatırken sanki o anları yaşıyorum" dedi.
Mahkeme, tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor. - İZMİR