Taek'ten Radyasyon Açıklaması
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Araştırma Geliştirme Daire Başkanlığı yetkilileri, Ege Üniversitesi (EÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Ali Osman Karababa'nın TAEK'in Gaziemir'deki kurşun üreten fabrikanın radyoaktif madde...
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Araştırma Geliştirme Daire Başkanlığı yetkilileri, Ege Üniversitesi (EÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Ali Osman Karababa'nın TAEK'in Gaziemir'deki kurşun üreten fabrikanın radyoaktif madde içeren atıkları hakkında 2007 ve 2012 yılında yayınladığı raporların birbiriyle çeliştiği ve fabrikanın bulunduğu alanda radyoaktif riskin yüksek olduğu hakkındaki açıklamalarına yanıt verdi. Yetkililer, "Fabrika ve çevresindeki ölçüm değerlerimiz standart ortalamaların altındadır" dedi.
TAEK yetkilileri, Prof. Dr. Ali Osman Karababa'nın bölgede radyoaktif riskin sürdüğü, Europium 152 adlı radyoaktif elementin yarılanma ömrünün yüz yılı bulacağı, fabrikada çalışmış olanların ve çevre halkının sağlık kontrollerinden geçirilmesi gerektiği şeklindeki açıklamalarının ardından İHA'ya süreci ve son durumu değerlendirdi.
TAEK'ten yapılan açıklamada, fabrikanın bulunduğu alanda ölçümlerin sürekli yapıldığı ve insan sağlığını riske atacak bir durumun olmadığı vurgulanarak, alana ve çevresine yerleştirdikleri radyasyon izleme istasyonlarından kendilerine gelen değerlerin, Türkiye genelindeki 149 ve İzmir'deki 4 ölçüm istasyonu verileri ile karşılaştırıldığında ortalamaların altında olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Aslan Avcı Döküm Sanayi ve T.A.Ş. firmasına ait arazinin girişine
konu ile ilgili kamuoyunda oluşan hassasiyet dikkate alınarak, 11 Aralık 2012 tarihinde çevresel radyasyon izleme sistemimizin parçası olarak bir radyasyon ölçüm istasyonu kurulmuş olup, otomatik olarak yapılan ölçüm sonuçları Afet ve Acil Durum Yönetimi Merkezimize anlık olarak iletilmektedir. Söz konusu ölçüm istasyonundan alınan veriler Kurumsal websitemizde (www.taek.gov.tr) yayınlanmaktadır. Alınan ölçüm değerlerinde, fabrika sahası dışındaki radyasyon seviyelerine ilişkin önceki açıklamalarımızla uyumlu olarak
herhangi bir anormallik gözlenmemektedir. Söz konusu ölçüm değerleri Türkiye genelindeki 149 ve İzmir'deki toplam 4 ölçüm istasyonu ile karşılaştırıldığında hem Türkiye ve hem de İzmir ortalamasının altında olduğu görülmektedir" denildi.
"Bulaşmanın ortaya çıktığı 2007 yılında ve 2012 yılı Aralık ayları arasında yapılan ölçümler arasında fark yoktur" denilen açıklamada, yapılan ölçümlerin TAEK'in resmi internet sitesinde de yayınlandığına dikkat çekilerek, açıklama şöyle sürdürüldü:
"Yapılan ölçümler Kurumumuz resmi internet sitesinde 05 Aralık 2012 tarihinde yapılan basın açıklaması ile kamuoyunun bilgisine sunulmuş olup, aşağıda da tekrar verilmektedir. Fabrika yerleşkesi dışında kalan alanlarda doğal düzeylerde (15 µR/saat) olduğu, fabrika atıklarının bulunduğu yaklaşık 500 metrekarelik açık alanda (demir esaslı cüruf üzerinde) ise homojen bir dağılım göstermediği, doğal radyasyon seviyesi de dahil olmak üzere, 15 - 200 µR/saat değerleri arasında değiştiği, daha önceki yıllarda çeşitli derinliklere kadar yapılan kazılarda ve açılan kuyularda yapılan ölçümler sonucunda homojen olmamakla birlikte radyoaktif bulaşma olduğu tespit edilen, atıkların gömüldüğü ve üzeri toprakla örtülmüş sahada toprak yüzeyinde doğal seviyelerde olduğu tespit edilmiştir."
TAEK yetkilileri, kurumun yaptıklarını ise şöyle sıraladı: "Açık alandaki mevcut atıkların üzerinin, zırhlamayı teminen yüzeydeki radyasyon seviyesi doğal seviyelere düşecek şekilde toprakla veya uygun diğer malzeme ile örtülmesinin veya gömülmesinin sağlanması, mevcut toprakla örtülü istif sahasında lokal toprak kayması olan alanların iyileştirilmesi, fabrika sahasının etrafının fiziksel korunmasının sağlanarak (tel örgü, çit vb ile çevrilmesi), sahaya yetkisiz giriş çıkışların mutlak surette engellenmesinin sağlanması, atıkların gömülü olduğu alanda ve yakın çevresinde radyasyon ve diğer kimyasallar açısından sürekli çevresel izleme yapılmasının sağlanması, sözkonusu atıkların tehlikeli kimyasal atık içeriği de göz önüne alınarak bölgedeki halkın şikayetlerine konu olan duman, yangın, tuz ruhu kokusu gibi hususların atıkların kimyasal özelliklerinden kaynaklanabileceği dikkate alınarak yetkili kuruluşlarca incelenmesi ve ilgili mevzuatı çerçevesinde gereğinin yapılması olarak değerlendirilmiş ve bunların yapılması sağlanmıştır." - İZMİR