Suşi, Paella ve Risottoya Türk Bulguru

MEHMET ÇETİN - Karaman'dan başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapan Duru Bulgur, dünyada bulgurun tanıtımı amacıyla katıldıkları fuarlarda o ülkenin yöresel yemeklerini bulgurla yaparak tüketicilere farklı damak tadı sunuyor.

Silifke limanı üstünden İstanbul'a 1930'lu yıllarda fıstık, susam ve keçiboynuzu gibi ürünlerin tedarikini gerçekleştiren Ziya Duru, bulgur taleplerini karşılayabilmek adına 1935 yılında Karaman'ın Züğürtler Yaylası'nda ilk bulgurhanesini açarak sektöre girdi.

Duru'nun, 1979 yılında vefatının üzerine baba mesleğini sürdüren oğulları, 1989'da Karaman Organize Sanayi Bölgesi'nde ilk fabrikalarını açtı. Kurulduğu günden bu yana hızla büyüyen firma, bugün 51 ülkeye ambalajlı bulgur ihracatı yapıyor.

Bulguru dünyaya tanıtmak için uluslararası gıda fuarlarına katılan, yabancı dillerde bulgurla yapılan yemeklerin tanıtıldığı yemek kitapları bastırıp dağıtan firma, Japonya, Filipinler, Çin ve Tayland gibi Türk bulgurunun tanınmadığı ülkelere de ihracat yapmaya başladı.

"Ambalajlı bulgur ihracatına başladık"

Firmanın yönetim kurulu başkan yardımcısı Emin Duru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babalarının 83 yıl önce küçük bir bulgurhanede ile çıktığı yolda dünya markası olma adına önemli mesafe aldıklarını söyledi.

Daha önce sadece dökme ve çuval bulgur üretimi yaparken, ambalajlı ürüne ağırlık verdiklerini belirten Duru, "Bakliyat ve pirinç ürünleri üretimine da başladık. 2000 yılındaki markalaşma, yeni ambalaj, kurumsal kimlik ve tanıtım çalışmalarının ardından ambalajlı bulgur ihracatına başladık." dedi.

"Paketli bulgur ihracatının yüzde 85'ini gerçekleştiriyoruz"

AB ülkelerine daha etkin dağıtım gerçekleştirebilmek için 2006'da Belçika'da 10 bin metrekarelik dağıtım deposu kurduklarını anlatan Duru, şöyle devam etti:

"Ülkemizde 104 şirket 550 bin ton bulgur üretiyor. Bunun 270 bin tonu ihraç ediliyor. Bu ihracatın büyük bölümü paketlenmeden yapılıyor. Biz bir kilo bile dökme bulgur ihraç etmiyoruz. Paketli bulgur ihracatının yüzde 85'ini biz gerçekleştiriyoruz. 51 ülkeye tamamı paketli olarak ihracat yapıyoruz. Geçen yıl ihracatımız 17 milyon dolar, ciromuz 250 milyon liraydı. Hedefimiz; ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin ana tüketicileridir. Bu kapsamda hedef ülkenin tüketicisini göz önünde bulundurarak ürün geliştiriyor ve bu ülkelerin zincir mağazalarında yer alıyoruz. Bugün Japonya, Danimarka, Avustralya, İsviçre ve ABD'de o ülkelerin gurme zincir marketleri bulgurumuza raflarında yer veriyor. Katma değerli ürünlerle, perakende kanalda markamızla büyümeyi hedefliyoruz."

12 dilde bulgur yemekleri kitabı

Duru, 17 yıldır Türk bulgurunu dünyaya tanıtmak üzere yurt dışı fuarlara katıldıklarına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kapsamda 12 dilde bulgur yemekleri kitabı hazırladık ve 500 binin üzerinde dağıtımını yaptık. Tanıtım için gittiğimiz yerlerde o ülkenin geleneksel yemeklerini bulgurla hazırlayarak, Türk bulgurunun bilinirliğini arttırmaya gayret ediyoruz. Yurt dışındaki fuarlarda İspanya'da paellayı, İtalya'da risottoyu ve Japonya'da suşiyi bulgurla hazırlayarak tüketicilerin beğenisine sunduk. Japonya, Filipinler, Çin ve Tayland gibi bulguru bilmeyen ülkelere ilk defa bulgur ihracatı gerçekleştirdik. Bu ülkelerde yoğun tanıtım faaliyetlerine devam ediyoruz."

Suşiyi bulgurla yaparak Japonlara ikram etti

Firmanın şef aşçısı Yunus Emre Ildır da yurt dışı fuarlarda görev aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Şu ana kadar 32 ülkede fuarlara katıldım. Bu ülkelerde bulgurla yapılan yemeklerden insanların tatmasını sağladık. Suşi bilindiği gibi Japonya'da pirinç ve çiğ balıkla yapılıyor. Biz pirinç yerine bulgur kullandık. Japonlara ikram ettik. Çok beğendiler. 1 bardak bulguru 3 bardak su ile kaynatıyoruz. Soğuduktan sonra pirinç sirkesi ve toz şeker ile karıştırıyoruz. Yosundan yapılan yaprakların üzerine önce bulguru serip, üzerine füme et, avokado ekleyerek sarıyoruz. Keserek servis yapıyoruz. Herhalde suşiyi bulgurla yapan ilk aşçı benim."