Susam Şifa Kaynağı
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.İlhan Çağırgan, Japonların içinde yağ miktarının yüzde 52 olduğu Manavgat susamının tonunu 3 bin dolara aldığını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çağırgan, Japonların içinde yağ miktarının yüzde 52 olduğu Manavgat susamının tonunu 3 bin dolara aldığını söyledi.
Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Manavgat Meslek Yüksekokulu tarafından düzenlenen panele katılan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Çağırgan, Manavgat susamını Türklerden önce Japonların keşfettiğini söyledi. Susam için Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Atom Enerjisi'nden alınan desteğin farkında olmadan, Manavgat susamına alındığını savunan Çağırgan, "Susam süttropikleri türü bir bitki. Tohumları için yetiştiriliyor. Tohumlar kapsül denen meyvelerin içerisinde oluyor. Bu tohumlar beyazdan siyaha kadar değişen, koyu, açık kahverengi, kızıl, sarımtırak kahverengi renkleri var. Burada Manavgat susamının, kahverengimsi sarımsı olduğunu söylememiz lazım. Sapsarı susam yok aslında. Japonların beğendiği susam, kahverengi sarımsı susam. Bu haliyle getirince kabul görüyor. Ama sarı susamı kendi gen kaynaklarımızdan arayıp bulmak, altın sarısı haline getirmek mümkün" dedi.
Türkiye'de susamın; simit, ekmek, pasta, börekler üzerinde süsleme amacıyla kullanıldığını hatırlatan Çağırgan, "Asıl kullandığımız alanlardan bir tanesi, Ortadoğu'da da olduğu gibi tahin yapmakta yararlanıyoruz. Tahinden ne kadar çokça ürün yapıldığını buradaki herkes bilir sanırım. Bundan sonraki günlerde belki susamdan ne tür ürünler geliştirilebileceğini düşünmek, bu konularda yarışmalar düzenlemek, sonrası için de ışık tutacaktır. Türkiye'de susam yağı deyince küçük şişelerde hanımefendilerin belki makyaj, kozmetik amaçlarla kullandığı yağı anlıyoruz. Ama bugün dünyada üretilen susamın yüzde 70'i yağ elde edilmesinde kullanılıyor. Susam tohumlarından yağ elde etmek için, tahin ve süsleme sektöründe kullanılıyor. Susamın ilk kökeninin Afrika ve Hindistan'da olduğu yönünde destekler var. Bir şekilde susam buralardan Akdeniz'e ve buralardan daha da uzağa Uzakdoğu'ya yayılmış bir bitki. Milattan 5 bin 500 yıl öncelere kadar arkeolojik kazılarda susamın kalıtlarına rastlanıyor. Dolayısıyla eski zamanlarda kolay yağ elde edildiği için, yağı da stabil bozulmadığı için, birinci derecede ilk tanınan yağlardan bir tanesiydi. Keten ile aynı zamanlarda, belki ketenin biraz daha önce kültüre alındığını kabul etmek mümkündür" diye konuştu.
"TÜRKİYE YILDA 120 BİN TON SUSAM SATIN ALIYOR"
Dünyadaki susam üretiminin son 6-7 yıl içerisinde yaklaşık 500 bin ton arttığını belirten Prof. Dr. İlhan Çağırgan, "8 milyon hektara yakın bir alanda 4 milyon ton susam üretimi var. Türkiye'de ise 1994 yılında Türkiye'de 80 bin hektar alanda susam ekiliyordu, şimdi 30 bin hektarın altında ektiğimizi söylememiz mümkün. Üretimimiz 15 bin tonun altında. Türkiye 2011-2012 rakamlarına göre yılda 120 bin ton susam satın alıyor. Afrika ülkelerinde, el emeğinin en ucuz olduğu Afrika ülkelerinde çoğu üretiliyor. Susam, Ziraat Odası'nın desteği ile Manavgat yöresinde test ettikten sonra Tarım Bakanlığı'nın test ettiği, tescil ettiği bir ürün. Dünyada ondan daha iri bir susam çeşidi Türkiye'de yok. Tarım Bakanlığı'nın tescil denemeleri sürüyor. Afrika kökenli susamlar yüzde 48 yağ verirken, Manavgat kökenli susamlar yüzde 52 yağ oranına sahip. Yağı son derece yüksek kalitelidir. Susamın bütün nimetlerini bilimsel olarak Japonlar son yıllarda ortaya koymaktadırlar. Dünyada susam ticareti bin 500 dolardan işlem görürken, 2012 sonbaharında Japon firması temsilcileri Antalya'ya geldiler, Serik'te araştırdılar. Ege'ye de baktılar. Manavgat susamını en iyi, kaliteli gördüler. Alıcı firmalar tonuna 3 bin dolar verdiler."
Susamın şifa kaynağı olduğunu ifade eden Çağırgan, "Susam yağı, içerisinde doymamış yağ içeriyor. Susamın antioksidan özelliği var. Yaşlanmayı engelliyor. Yağ asitleri doymamış oldukları için son derece değer taşıyor. Karaciğer çalışmasına son derece iyi etkisi var. Hipertansiyonu düşürüyor. Bağışıklık sistemine etkileri çok iyi. Östrojen miktarını düzenliyor son derece faydalı. Şekeri düzenlemeyle ilgili faydaları var. Kanser önleyici özelliği var. Alzheimer hastalığına iyi geliyor. Birçok iyi etkisi Japon bilim adamları tarafından kanıtlanmış. Bu kadar faydalı bir bitkiyse niye Manavgatlılar da artık susam üretmekten vazgeçiyorlar" şeklinde konuştu.