Suruç davasında firari sanıkların bulunduğu yerler belgelendi
Suruç Aileleri Platformu adına konuşan avukat, Suruç saldırısıyla ilgili davada firari sanıkların Şam ve İdlib'de olduğuna dair belgelerin olduğunu söyledi. Ancak suçluların getirilmediği sürece sonuca varılamayacağını belirtti.
ŞANLIURFA'nın Suruç ilçesinde 34 kişinin öldüğü, 104 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısıyla ilgili davada, Suruç Aileleri Platformu adına konuşan avukat Sezin Uçar, firari sanıklardan birinin Şam, diğerinin İdlib'de olduğuna dair belgelerin mevcut olduğunu söyledi. Uçar, "İdlib Türkiye denetiminde ve orada yaşayan birini getirip yargılayamıyoruz. Suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalar var. Biz Şam'da cezaevinde olduğu yönünde istihbarat bilgisi olan kişiyi talep edelim. Biz talep edelim Suriye yetkilileri değerlendirsin. Ama bu yönde bir talep yok. Gerçek sanıkları getirmediğimiz sürece bir sonuca varamayız" dedi.
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD denetimindeki Ayn-el Arab Kobani'ye yardım götürmek için Türkiye'nin çeşitli illerinden Suruç'a gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin 20 Temmuz 2015 günü Amara Kültür Merkezi'nde basın açıklaması yaptığı sırada, DEAŞ'lı canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 34 kişi öldü, 104 kişi de yaralandı.Saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında halen Ankara Gar saldırısından dolayı tutuklu olan Yakup Şahin ile Suriye'de bulunduğu belirtilen Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali hakkında 104'er kez müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın 5'inci duruşması, Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Jandarmanın önlem aldığı duruşmaya, saldırıda yaralı kurtulan ve hayatını kaybedenlerin yakınları ile HEDEP Şanlıurfa milletvekili Ferit Şenyaşar'ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.
CANLI BOMBANIN KULLANDIĞI MOTOSİKLET SAHİBİ KONUŞTU
Canlı bomba saldırısında kendini patlatan DEAŞ'lı Abdurrahman Alagöz'ün bindiği motosikletin sahibi olan Fadile Uyanık, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada tanık olarak dinlendi. Uyanık, saldırıya dair bilgisinin olmadığını ve iki firari sanığı tanımadığını kaydetti. Uyanık, "Saldırıda kullanılan motosiklet bana ait değil. İsimleri geçen hiç kimseyi tanımıyorum" iddiasında bulundu. Avukatlar, motosikletin resmi olarak Uyanık adına kayıtlı olduğunu hatırlattı.
'SANIKLAR ŞAM VE İDLİB'DE'
Avukat Sezin Uçar, ise mahkeme heyetine firari sanıklardan birinin Şam, diğerinin İdlib'de bulunduğuna dair belgelerin mevcut olduğunu kaydetti. Uçar, "İdlib Türkiye denetiminde ve orada yaşayan birini getirip yargılayamıyoruz. Suçluların iadesi ile ilgili anlaşmalar var. Biz Şam'da cezaevinde olduğu yönünde istihbarat bilgisi olan kişiyi talep edelim. Biz talep edelim Suriye yetkilileri değerlendirsin. Ama bu yönde bir talep yok. Gerçek sanıkları getirmediğimiz sürece bir sonuca varamayız. İlhami Bali arandığı zaman da Konya'da tedavi edildiği yönünde bir belge var. Yapılan yazışmalar sonrası farklı bir belge sunuldu. Bu çelişkinin araştırılmasını ve kayıtlar değiştirildiyse kim tarafından değiştirildiğinin tespitini istiyoruz. Değiştiren kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmalı" diye konuştu.
SALDIRI YAPILACAĞI BİLGİSİ VARDI
Avukat Serdil İzol ise geçen duruşmadaki taleplerini yineleyerek, "Canlı bomba Abdurrahman Alagöz'ün katliam yapacağı bilgisi vardı. Katliam günü GBT yapıp bırakan kolluk güçlerinin dinlenmesini daha önce talep ettik ama karşılanmadı. Fadile Uyanık'ın Gaziantep'te yargılandığı dosya bizim dava dosyamıza eklenmeli. Dönemin Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi tanık olarak dinlenmeli. Ankara katliamı davasına eklenen tape kayıtları için bilirkişi raporu hazırlanmasını, Suruç katliamı ile ilgili bir emare varsa dava dosyamıza eklenmesi gerek. İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi'nin eşleri Türkiye'ye getirildi ve Suruç katliamına dair tek soru sorulmadan serbest kaldılar. Katliam insanlığa karşı işlenen bir suç, davanın bu şekilde ele alınmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, firari sanıkların yakalama kararının devamına, Fadile Uyanık'ın yargılandığı davanın istenmesi talebinin kabul edilmesine, avukatların Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesi talebi başta olmak üzere diğer taleplerinin reddine karar verdi.Mahkeme heyeti dosyadaki eksikliklerin giderilmesine karar vererek duruşmayı 21 Mayis 2024'e erteledi.