Suriyeli Ustalar Meslekleriyle Hayata Tutundu
Suriye'deki savaştan kaçarak aileleriyle güvenli liman olarak gördükleri Türkiye'ye sığınan ayakkabı ustaları, İzmir'de mesleklerine devam edebilmelerinin sevincini yaşıyor.
EŞBER AYAYDIN - Suriye'deki savaştan kaçarak aileleriyle güvenli liman olarak gördükleri Türkiye'ye sığınan ayakkabı ustaları, İzmir'de mesleklerine devam edebilmelerinin sevincini yaşıyor.
Suriye'de ağırlıklı olarak Şam ve Halep'te ayakkabı üretimi yapan çok sayıda usta, savaşın başlaması sonrası evlerini ve atölyelerini kaybetti. Bir çoğu ailesini ve yakınlarını da yitiren ustalar, savaş öncesinde ürün gönderdikleri Türkiye'deki ayakkabıcılarla temasa geçerek İstanbul ve İzmir gibi önde gelen üretim merkezlerine taşındı.
Ayakkabı firmalarının kayıt dışı çalıştırma konusunda sorun yaşaması nedeniyle birkaç usta bir araya gelerek kiraladıkları ofislerde ortak üretim yapmaya başladı. Türkiye ayakkabı üretiminin yüzde 38'inin karşılandığı İzmir'deki Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde de yüzlerce usta, çocuklarını da yanlarına alarak parça başı saya (ayakkabının yumuşak olan üst bölümü) dikimi yapmaya başladı. Sektördeki eleman açığını kapatan ustalar, kaliteli işler çıkarması nedeniyle kısa sürede tercih edilmeye başlandı.
İzmir'e geldikleri ilk zamanlarda birkaç ailenin bir arada yaşadığı evlerde yardımlarla ayakta kalabilen aileler, sıfırdan başladıkları hikayelerini başarıyla devam ettiriyor.
Bu ustalardan biri olan Türkmen asıllı Hasan Durmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halep şehrinde kendisine ait ayakkabı imalathanesinde 50 kişi çalıştırıp iş yerini büyütme hayalleri kurarken, savaşın başlamasıyla ailesinin hayatını zor kurtardığı anlattı.
Savaşın şiddetini arttırması, evinin ve iş yerinin çatışmalarda isabet alması üzerine 8 kişilik ailesiyle hayatlarını kurtarmak için zor şartlarda Türkiye sınırına ulaştıklarını dile getiren Durmuş, ilk olarak gittikleri İstanbul'a hayata tutunmakta zorlanmaları üzerine irtibata geçtikleri arkadaşlarının yönlendirmesiyle İzmir'e geldiklerini söyledi.
Durmuş, Işıkkent'te birkaç ustayla birlikte kurdukları atölyede parça başı üretim yapmaya başladıklarını ifade ederek, "İlk başlarda para yoktu, ev bulmakta ve kirasını ödemekte çok zorlandım, çok iş aradım. Ama mesleğimi devam ettirebilme fırsatını yakaladım. İzmir'e geleli 4 yıl oldu, hamdolsun daha iyi durumdayım. Daha iyi yaşam koşullarımız oluştu. Ben buradayım, çalışıyorum, kazanıyorum ve durumum iyi" dedi.
Suriyeliler'e çalışma izni verilmesi durumunda daha rahat çalışma imkanı bulacaklarını aktaran Durmuş, "Çalışma izni gelirse kaçak çalışma derdinden kurtuluruz" dedi.
"Mesleği olmayan Avrupa'ya yöneliyor"
İzmir'e 3 yıl önce gelerek akrabalarıyla birlikte üretim yapan Halit Bilal ise Türkiye'ye sığınanlardan çoğunlukla meslek sahibi olmayanların Avrupa'ya göç ettiğini savundu.
Sığınmacılara çalışma izni getirilmesi durumunda Avrupa'ya geçmek isteyen sayısında azalma olacağını ileri süren Bilal, "Avrupa'ya gitmek isteyenlerin çoğunun mesleği yok. Fabrikalarda çalışmak istiyorlar ama firmalar da riske girmemek için onları işe almıyor. Bu sayede onlar da iş bulur" diye konuştu.
Savaş çıkınca babasından mesleği öğrendi
Halepli usta Zekeriya Ön de 40 yıldır ayakkabı sektöründe iş yaptığını, savaş sonrası ilk olarak oğlunun İzmir'e geldiğini, onun çağrısı üzerine kente gelerek mesleklerini sürdürmeye başladıklarını söyledi. Türkiye'nin kucak açması sayesinde ailesinin ölümden kurtulduğunu, sağlanan iş koşullarıyla da hayata tutunabildiklerini, bu nedenle Türk halkına teşekkür ettiklerini ifade etti.
Suriyeli çalışanlara eskiden olumsuz bir bakış açısı bulunduğunu ancak bunun son dönemde değiştiğini, çok fazla sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Ön, çalışma izni getirilmesi halinde kurumsal bir şirket bünyesinde çalışmak istediğini dile getirdi.
İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata ise kalifiye eleman bulmakta güçlük çeken ayakkabı sektörünün Suriyeliler sayesinde bu sorunu aştığını, bu ülkeden gelen ustaların üretim kaliteleri ve iş ahlaklarıyla ayakkabıcılar sitesinde aranan isimler haline geldiğine dikkat çekti. Ata, Suriyeliler'e çalışma izniyle ilgili ücretlendirme ve sigorta konusunda haksızlığa neden olmayacak bir düzenleme yapılması gerektiğine işaret etti.