Suriyeli Muhalif Grupların Komite Başkanından Guterres'e Mektup
Suriyeli muhalif grupların oluşturduğu Müzakere Yüksek Komitesi Başkanı Riyad Hicab, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, Esed rejimi güçlerinin Barada Vadisi'ndeki ateşkes ihlalleri ve yol açtığı insani krize dikkati çeken açık mektup yazdı.
Suriyeli muhalif grupların oluşturduğu Müzakere Yüksek Komitesi Başkanı Riyad Hicab, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e, Esed rejimi güçlerinin Barada Vadisi'ndeki ateşkes ihlalleri ve yol açtığı insani krize dikkati çeken açık mektup yazdı.
Hicab mektubunda, "BM ve üye ülkelere, Barada Vadisi'nde giderek kötüleşen korkutucu durumu ele almaya, Beşşar Esed ve İran destekli milislerin bölgede işledikleri suçları kınamaya, sivillere yönelik rastgele saldırıların, insan haklarının ve uluslararası insani hukukun apaçık ihlallerini acilen durdurmaya, ateşkese tereddütsüz ve tam olarak uyulmasını sağlama çağrısı yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ateşkesin yürürlüğe girdiği 30 Aralık'tan bu yana, rejim ve destekçilerinin ateşkesi 399 defa ihlal ettiğini ve en az 271 kişiyi öldürdüğünü belirten Hicab, en şiddetli saldırıların Şam'daki Barada Vadisi'nde düzenlendiğini kaydetti.
Hicab, rejim ve İran destekli milislerin vadiye yönelik yaylım ateşinin ateşkesle birlikte yoğunlaştığını vurgulayarak, rejime ait hava kuvvetlerinin özellikle Ayn el-Fica su tesislerini, Besime, Kafr Zeyt ve Hüseyniye köylerini durmaksızın hedef aldığını belirtti.
Mektubunda, "Barada Vadisi sakinleri sürekli ve insanlık dışı bombardımana maruz kaldı, bu bombardımanlarda varil bombaları kullanılarak uluslararası insani yasalar açıkça ihlal edildi." ifadesine yer veren Hicab, şöyle devam etti:
"Rejim ve ortaklarının, uzun süredir yaptıkları gibi özellikle bölgedeki sivil altyapıyı hedef aldığını biliyoruz. Daha da endişe verici olan, rejim güçleri 5 Ocak Perşembe günü vadideki Besime köyüne klor gazı içeren 4 adet füze ile saldırdı. Böylece, Kimyasal Silahların Yasaklanması Anlaşmasını açıkça ihlal etti. Bu bireylerin her biri ağır bombardıman altında, yemek, su, elektrik ve ilaç gibi hayati ihtiyaçlarının her geçen gün azalması karşısında acı çekiyor. Rejim, uluslararası insani hukuku ihlal ederek, 2015 yılının ortalarından itibaren Barada Vadisi'ne yönelik 'ya açlıktan öl ya da teslim ol' şeklinde barbarca kampanya yürütüyor. Bu acımasız politikasını sürdürmek için ateşkesi kullanıyor."
Bölgede insani durumun geçen her saat daha da kötüleştiğini bildiren Hicab, Ayn el-Fica'ya düzenlenen saldırı neticesinde tesislerin kullanılamaz hale geldiği ve 5,5 milyon insanın suya erişemediğini aktardı.
Denetimsiz su kaynaklarına yönelimin özellikle çocukların sağlığını tehdit ettiğine işaret eden Hicab, "Rejim Ayn el-Fica'ya yönelik kasıtlı hava saldırıları nedeniyle savaş suçu işliyor. Esed rejimi bu ihlalin hesabını vermeli." ifadesine yer verdi.
Hicab, rejimin ülkedeki krize siyasi çözüm getirmesi planlanan anlaşmayı riske attığını vurgulayarak, mektubunu "BM Güvenlik Konseyi'ni bu iğrenç ihlalleri derhal durdurmaya ve uluslararası insani yasaları çiğneyenlerden hesap sormaya çağırıyoruz. Sizden, bir ateşkesin daha çöpe gitmemesi için bu ölçüsüz eylemleri durdurmanızı istiyoruz. Suriye'de barışçıl bir çözüm yolunda yeni umutlar için derhal harekete geçmenizi istiyoruz." şeklinde sürdürdü.
Riyad Hicab mektubunu şu ifadelerle sonlandırdı:
"BM'ye Barada Vadisi'ndeki araştırma çabalarını destekleyerek, sivillere karşı işlenen, uluslararası insani yasayı ihlal eden suçların sorumlularını bulması için çağrı yapıyoruz. Suriye'de adaletin ana ruhu cezasızlık değil, hesap verme mecburiyeti ve hukukun egemenliği olmalıdır. Milyonlarca insanı etkileyen su krizine de acil ilgi göstermenizi istiyoruz. Muhtemel hastalıkların yayılması derhal durdurulmalı. BMGK 2254 sayılı kararı gereği suya erişim derhal sağlanmalı. Suriye halkının ihtiyaçları ve karşı karşıya olduğu muazzam zorluklar aklımızın bir köşesinde, Suriye'deki çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması, ülkede insan haklarının ihlal edilmemesi ve uluslararası insani yasaların uygulanmasına bağlılığımızı yeniden vurguluyoruz. Bu uzun ve şiddetli savaşa son verilmesi için sizin işbirliğinizi ve desteğinizi bekliyoruz."
Hizbullah ve Suriye ordusu, bölgedeki su kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek için Barada Vadisi'ni Temmuz 2016' da kuşatma altına almıştı. 2016'nın sonunda Halep'i ele geçiren rejim ve destekçileri, saldırılarını Barada Vadisi'nde yoğunlaştırmıştı. Şam'ın merkezine 16 kilometre mesafede yer alan vadi, başkentin ana su kaynaklarından Ayn el-Fica pınarına ev sahipliği yapıyor. Rejim güçleri, 22 ve 27 Aralık'ta Ay el-Fica'ya saldırmış, böylece Şam'daki milyonlarca kişi de susuz kalmıştı.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın özel danışmanı Jan Egeland, 5 Ocak'ta yaptığı açıklamada Şam'ın susuz bırakılmasını savaş suçu olarak nitelendirmiş ancak bu suçun sorumlusunu açıkça belirtmemişti.
BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Christophe Boulierac da, 7 Ocak'ta vadideki su kaynaklarının zarar görmesinin ardından çocuklar arasında sudan bulaşan hastalık riskine dair endişelerin arttığı açıklamasını yapmıştı.