Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin "İmralı ile yüz yüze temas olmalı" çağrısına DEM Parti'den jet yanıt

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Milyonların gözü bu toplantıda: Bakan asgari ücret için tarih verdi

Bakan Işıkhan asgari ücret için tarih verdi: İşte masadaki rakamlar

Suriye Zindanlarında Geçirdiği 70 Günü Anlattı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Suriye zindanlarında 70 gün kalan Adem Özköse, esaret günlerini Bursalılarla paylaştı.

Suriye zindanlarında 70 gün kalan Adem Özköse, esaret günlerini Bursalılarla paylaştı.

İHH Bursa Şubesi, Özgür-Der, Mazlum-Der ve Asır-Der'in tertiplediği konferansa konuşmacı olarak katılan Adem Özköse, Suriye intibalarını ve esaret günlerini anlattı. Kameraman Hamit Coşkun ile birlikte Suriye'ye giden Adem Özköse, Şebbiha güçleri tarafından İdlib'de kaçırıldıklarını, Esad güçlerine teslim edilmelerinden sonra zindan günlerinin başladığını belirtti.

Çatışmaların içinde kalan Suriyeli bir çocuğun belgeselini çekmek için Suriye'ye gittiklerini ifade eden Özköse, "Suriye'ye gittiğimiz gün, otomobilimizle hareket halindeyken yaklaşık 60 kişilik Şebbiha gücü tarafından yolda araçlar durdurulmaya çalışılıyordu. Durmayan araçlara ise ateş açıyorlardı. Biz yakalanmamak için başka bir yola girdik ama yol kapalı olduğu için Şebbiha güçleri silahlarını bize doğrulttu. İlk anda olayı anlamamıştım. Onlara kim olduklarını sorduğumda, 'Esed yandaşları' olduklarını söylediler. Daha sonra yere yatırdılar, gözlerimizi kapadılar ve ellerimizi bağladılar. Bizi El Fua köyünde bir eve götürdüler. Gözlerimiz kapalı, ellerimiz bağlı bir şekilde mahzene götürdüler ve yere yatırdılar. Namluları başımıza doğrulttular ve silahlarına mermi sürdüler. Kendi aralarında, 'Bunları öldürelim mi? Ne yapacağız?' şeklinde konuşuyorlardı. O sırada bizi öldüreceklerini düşündüm" dedi.

11 günün ardından gözleri kapalı ve elleri kelepçeli bir şekilde helikopterle Şam'daki Kefer Susa Muhaberat Merkezi'ne götürüldüklerini söyleyen Özköse, "Helikopterden indirilirken bir asker boynumdan tutup beni yere yapıştırdı ve bacağını kafama bastı. Muhaberat merkezine gidene kadar araçla o şekilde yolculuk yaptım. Askerler sürekli bize hakaret ediyorlardı. Cezaevinde güzel yüzlü gençlere, kadınlara, çocuklara işkence ediyorlardı. Kırbaç ve sopa ile işkence ediyorlardı. Türkiye'de oluşan kamuoyu sebebiyle bize işkence yapılmadığını düşünüyorum. Cezaevinde zorla sakallarımı kestiler. Tıraş makinesi ile sakallarımı sıfıra vurdular. Cezaevinde her sabah işkence sesleri ile uyanıyordum. İnsanları bahçede ve tuvalette yere yatırarak işkence yapıyorlardı. Müslümanların izzetini, şerefini kırmak istiyorlardı. Cezaevinde bir de tuvalet cezası vardı. Bir gün, iki gün, bazılarını bir hafta tuvalete çıkarmıyorlardı" diyerek zindan günlerini özetlemeye çalıştı.

İnancın, duanın yenemeyeceği bir şey olmayacağını ifade eden Adem Özköse, "Cezaevinde, Allah'a olan inancımızdan dolayı direndik. Rabb'ime şükürler olsun. Sıkıldığım zaman Kur'an okuyordum ve o zaman içim ferahlıyordu, rahatlıyordum. Cezaevinde hafızlığımı tazeledim. Hürriyetimize kavuşacağımızı öğrendiğimizde, buraya gelmeden bir gün önce bize yeni elbiseler aldılar. Cezaevi müdürünün odasına giderek orada elbiselerimizi giyecektik. Odaya girdiğimde müdür kameraları kapatmayı unutmuş. Odanın içi kameralarla dolu ve 24 saat hücreleri izliyorlar. Bunlar gizli kameralar ve mahkumların bu kameralardan haberi yok. Bütün cezaevini o kameralardan gördüm. Hücrelerin boyutlarına göre insanları üst üste yığmışlardı. Kadınlar ve çocuklar ayrı hücrelerde görülüyordu. Suriyeli gençleri ise çırılçıplak soyarak kalabalık bir şekilde bir hücreye koymuşlar. 50-60 kişilik gençler, o şekilde hücrelerinde kalıyorlardı. Cezaevinde yaklaşık 500 kişi vardı. Cezaevi müdürü kameraları açık unuttuğunu fark edince kameraları hızlı bir şekilde kapattı" dedi.

Türkiye'ye dönüşte çok büyük alakayla karşılaştıklarını, bu kadar büyük ilgi beklemediklerini anlatan Adem Özköse, "İnsanların bu kadar sahiplenmesine şaşırdım. Nereye gitsem, insanlar hemen sarılıyor. İnşallah bizim durumumuz Suriye'de yaşananları gündeme getirir ve mazlum insanların kurtuluşuna katkısı olur. Suriye'den özgürlüğüme kavuşmam konusunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnsani diploması için İHH, Özgür-Der ve Mazlum-Der'e çok teşekkür ediyorum. Şimdi Suriye'deki cezaevinde kalan kadın ve çocuk mahkumların kurtarılması için devreye girmek gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Program sonrası kitaplarını imzalayan Adem Özköse, Bursa konferansının çok bereketli geçtiğini bu konferanslar vesilesiyle özgür Suriye'yi hep beraber göreceğimizi dile getirdi. - BURSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title