Suriye'de YPG/PKK işgalindeki bölgelerde ilkel yollarla işlenen petrol sivillerin sağlığını tehlikeye atıyor
MOHAMAD MİSTO/ETHEM EMRE ÖZCAN - Suriye'nin doğusunda ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yapan Deyrizor ilinde YPG/PKK'lı teröristlerce çıkartılan ham petrolün ilkel yollarla rafine edilmesi, çevreye büyük zarar verirken ölümcül hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
MOHAMAD MİSTO/ETHEM EMRE ÖZCAN - Suriye'nin doğusunda ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yapan Deyrizor ilinde YPG/PKK'lı teröristlerce çıkartılan ham petrolün ilkel yollarla rafine edilmesi, çevreye büyük zarar verirken ölümcül hastalıklara da davetiye çıkarıyor.
Suriye'de Deyrizor ve Haseke illerinde terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgeler, petrol ve doğal gaz açısından Suriye'nin en zengin enerji kaynaklarına sahip.
Irak sınırına hakim Deyrizor, ülkenin en büyük enerji kaynaklarına ev sahipliği yaparken kenti ikiye bölen Fırat Nehri'nin doğusu Suriye'nin en büyük petrol sahalarını oluşturan 11 yatağı barındırıyor.
Petrol zengini Deyrizor'da yoksulluk içinde yaşayan Arapları bu zenginlikten mahrum bırakan terörist elebaşları ise ilkel yollarla çıkardıkları ham petrolü satarak büyük gelir elde ediyor.
Ülkedeki petrol kaynaklarının yüzde 70'inden fazlasına ipotek koyan YPG/PKK'nın işgalindeki bölgelerde tam donanımlı modern ekipmanlara sahip rafinelerin bulunmaması nedeniyle ham petrolden ilkel yollarla benzin ve mazot üretiliyor.
Bu kapsamda Deyrizor kırsalında yer alan Ebu Hamam, Granij, Ziban, Tayyane, Hacne, Subha, Azbe, Gariba bölgeleri ile Ömer ve Tanak petrol sahaları yakınlarında ilkel yollarla işletilen çok sayıda petrol rafine tesisleri kuruldu.
Büyük kısmını YPG/PKK'ya yakın isimler işletiyor
AA'nın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, söz konusu rafine tesislerinin büyük kısmını YPG/PKK elebaşlarına yakın isimler işletiyor.
Bölge halkı tarafından gerekli önlemleri almamakla suçlanan terör örgütü, insan sağlığını riske atan bu tesislerin çevreye verdiği zararı görmezden geliyor.
AA'nın, Deyrizor kırsalında ilkel yollarla işletilen bir tesisten elde ettiği görüntülerde, çevreye verilen kirlilik gözler önünde serildi.
Görüntülerde, ham petrolün kaynatılarak mazot ve benzin gibi yakıta dönüştürülmesi sırasında ortaya çıkan siyah dumanların çevreyi kapladığı görülüyor.
Kanser hastalıkları arttı
İlkel yollarla işletilen bu tesisler sadece havayı ve tarım arazilerini kirletmemekle kalmayıp bölge halkının sağlığını da riske atıyor.
Güvenlik endişesiyle Deyrizor'da çalıştığı sağlık merkezinin yeri ve ismi gizli tutulan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet el-Hasan (takma isim) AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu tesislerden kaynaklı hava kirliliği nedeniyle bölgede göğüs ve kanser hastalıklarının arttığını söyledi.
Hasan, "Merkezimize müracaat eden hastaların büyük kısmını dumanlardan etkilenenler oluşturuyor. Şu an bölge halkı arasında nefes darlığına bağlı hastalıkların arttığını görüyoruz." dedi.
YPG/PKK işgalindeki bölgede yaşayan halkın sağlığının riske edildiğinin altını çizen Hasan, "Hava kirliliği üst seviyelere ulaşmış durumda. İlkel yöntemlerle işletilen rafine tesislerinden sızan gazlar bölgede yaygın olan akciğer, karaciğer ve kanser hastalıklarının ana sebebi. Bu hastalıklara bağlı olarak aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi yaşamını yitirdi." diye konuştu.
"Yüzlerce küçükbaş hayvan telef oldu"
Deyrizorlu Ziraat Mühendisi Ahmet Es Salih de söz konusu tesislerin atıklarının tarım arazilerine büyük ölçüde zarar verdiğini söyledi.
Salih, "Atıklar yüzünden petrol arıtma tesislerine yakın topraklarımızdan faydalanamıyoruz. Tarıma elverişli arazilerimiz ikinci kez ekilemiyor. Kış aylarında ise sızan gazlar yağmura karışıp bitkilere de zarar veriyor. Bu sebepten ötürü, geçimini hayvancılıktan sağlayan bölge halkı mağdur durumda. Bu rafinerilerin kalıntılarıyla kirlenen otlar yüzünden yüzlerce küçükbaş hayvan telef oldu." ifadesini kullandı.
Fırat Nehri de kirlikten payını aldı
Deyrizor'da YPG/PKK işgalindeki bölgelerden çıkarılan ham petrolün bir kısmının Fırat Nehri üzerinden kayıklarla Esed rejimi kontrolündeki bölgelere kaçırılıyor.
Bu yolla taşınan ham petrolün zaman zaman ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince hedef alınması sonucu da onlarca varil ham petrol Fırat Nehri'nin sularına karışarak kirliliğe yol açıyor.
Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor toprakları 2017'den bu yana ABD destekli terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde bulunurken Deyrizor il merkezi, batısı ve doğusu İran destekli grupların ve Rusya'nın yardımıyla Kasım 2017'den bu yana Esed rejiminin kontrolünde yer alıyor .
Terör örgütü YPG/PKK, Deyrizor'un kuzeydoğu kırsalındaki en büyük gaz tesisi Koniko'yu 23 Eylül 2017'de ele geçirirken 22 Ekim 2017'de de Suriye'nin en büyük petrol sahası el-Ömer'i işgal etmişti.