Suriye'de Savaş Suçu Belgeleri

Uluslararası Rabia Platformu Sözcüsü Abdurrahman Dilipak, Anadolu Ajansı'nın Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgeleyen rapor ve fotoğrafları yayınlamasını "Suriye için bugün yeni bir başlangıç! Bu fotoğraflar hafızalara kazınan bir utancın belgesi olarak kalacak. Bu utanç, bu gerçekler karşısında susanlara ve dahası millete alçakça indirilen darbelere arka çıkan, yerli ve yabancı hainlere, işbirlikçilere, Esedçilere, hainlere olsun" sözleriyle değerlendirdi.

Dilipak, yaptığı yazılı açıklamada, Esed rejiminin işkence fotoğraflarının Suriye'deki vahşeti bütün çıplaklığı ile gözler önüne serdiğini vurguladı.

İran'ın Cenevre-2 görüşmelerine katılmayacağını hatırlatan Dilipak, şunları kaydetti:

"Esed de bu durumda kimseyi gönderemez. İran ve Hizbullah şimdi bu vahşet karşısında tavrını yeniden gözden geçirmek zorunda. CHP ve ona destek veren içerideki Suriye'nin 6. kolu gibi çalışan çevreler de... İHH ya ve MİT'e ayar vermek isteyenler de aslında bu vahşetin suç ortakları olarak suçüstü oldular. Türkiye'yi Suriye üzerinden vurma planları da komplocuların elinde patladı. Bu gerçekler karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır ve bu fotoğraflar hiç bir itiraza ve bahaneye mahal bırakmamaktadır. Şunu görmek zorundayız; bir insana yapılan haksızlık, bütün topluma yöneltilmiş tehdittir. İnsanlık onuruna ve vicdanına sahip hiç bir insan, bu vahşet karşısında sessiz kalamaz."

"Dünya utanç kareleri ile yüzleşti"

Hafız Esed'in Suriye'yi, 1971'den 2000'e kadar, yani 29 sene demir yumrukla yönettiğini belirten Dilipak, "Daha sonra da oğlu Beşşar Esed iş başına geçti, 13 yıldır da o yönetiyordu. 42 yıllık bir zulüm diktatörlüğünden söz ediyoruz. Esed'in kanlı yüzünün ortaya çıkması, ona destek verenlerin de suçüstü olmasına sebep oldu aslında. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlarsa onlara destek olanlar ne oluyor?  Evet zulme rıza zulümdür" ifadelerini kullandı.

Dilipak, Anadolu Ajansı'nın ulaştığı fotoğrafların, Suriye'de Esed rejimi tarafından işlenen savaş suçlarını belgelediğini ve 2 yılda 55 bin fotoğraf çeken askeri polisin sonunda vicdanının sesini dinlemesi sonucu dünyanın bu utanç kareleri ile yüzleştiğini aktardı.

Abdurrahman Dilipak, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Bu olay, Cenevre Konferansı öncesinde hükümetler ve insanlık vicdanında bomba etkisi yaptı. İran konferansa katılmıyor. Suriye'de rejim panik içinde. Türkiye'nin Suriye politikasını eleştirenlerse şimdi bir kere daha düşünmek zorundalar. Suriye için bugün yeni bir başlangıç. Bu fotoğraflar hafızalara kazınan bir utancın belgesi olarak kalacak. Bu utanç, bu gerçekler karşısında susanlara ve dahası millete alçakça indirilen darbelere arka çıkan, yerli ve yabancı hainlere, işbirlikçilere, Esedçilere, hainlere olsun."

Yeni kampanya "Sana İhtiyacım Var"...

Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir de Suriye'deki insani drama ve başlayacak olan "Sana İhtiyacım Var" kampanyasına dikkati çekti.

Kurgu haberlerle Suriye'deki krizin insani yönünün örtülerek bölgeye insani yardımların gelmesine engel olunmak istendiğini vurgulayan İşbilir, şunları kaydetti:

"Suriye'de bugüne kadar sadece Esed rejiminin işkencelerinin üstü örtülmedi, krizin sürdüğü üç yıl boyunca yaşanan insani dram da hep ikinci plana atıldı. Masum ve sivil halkın maruz kaldığı insanlık dışı muameleler görmezden gelindi. Bugün Suriye nüfusunun tamamına yakın bir kısmı, insani yardıma muhtaç. Çevre ülkelere göç etmek zorunda kalan Suriyelilerin çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Bazı bölgelere yardım ulaşmadığı için açlıktan ölümler gerçekleşiyor.

Türkiye, başından beri dost elini uzattığı Suriyeliler için yarın yeni bir kampanya başlatıyor. AFAD ve Kızılay başta olmak üzere tüm çatı teşkilatların ve insani yardım kurumlarının destek verdiği 'Sana İhtiyacım Var' başlıklı kampanyaya, Uluslararası Rabia Platformu olarak bizler de destek vereceğiz. Tüm resmi-sivil kurumları, belediyeleri, okulları, üniversiteleri, vatandaşlarımızı bu kampanyaya destek olmaya davet ediyoruz. Yüzyılın en büyük insani felaketini yaşayan ve en dehşetli zulmüne maruz kalan Suriyeli kardeşlerimiz için bir kez daha harekete geçiyoruz. Onlar bize 'Sana İhtiyacım Var' diyorlar. Asıl bizim onlara ihtiyacımız var. Şimdi Suriyeli kardeşlerimiz için seferberlik zamanı." - İstanbul