Suriye'de milletvekili adayları Yüksek Seçim Komitesine seçim programlarını tanıttı
Süveyda, Rakka ve Haseke illeri dışında, Suriye'nin 10 ilindeki 50 bölgede halk meclisi seçimleri için 1578 seçmen heyeti üyesi ve aynı zamanda milletvekili adayı, Yüksek Seçim Komitesine bağlı Alt Komite üyeleriyle bir araya gelerek seçim programlarını anlattı.
Süveyda, Rakka ve Haseke illeri dışında, Suriye'nin 10 ilindeki 50 bölgede halk meclisi seçimleri için 1578 seçmen heyeti üyesi ve aynı zamanda milletvekili adayı, Yüksek Seçim Komitesine bağlı Alt Komite üyeleriyle bir araya gelerek seçim programlarını anlattı.
Suriye'de, iç savaşın yol açtığı yıkım, kimlik belgelerinin eksikliği, adreslerin ortadan kalkması ve halkın yarısından fazlasının ülke içinde ve dışında yerinden edilmesi nedeniyle halk meclisi seçimleri, doğrudan halk oylamasıyla değil, temsil esasına dayalı seçmen heyeti aracılığıyla yapılıyor.
Süveyda, Rakka ve Haseke illeri hariç, Suriye'nin 10 ilindeki 50 bölgede halk meclisi seçimleri için 1578 milletvekili adayı, seçmen heyeti üyeleriyle bir araya gelerek seçim programlarını tanıttı.
Adaylar, seçim kampanyalarını 3 Ekim'e kadar sürdürecek. 4 Ekim'de 50 seçim bölgesinde seçim yasağı uygulanacak, 5 Ekim'de de seçmen heyeti üyeleri, adaylar arasında seçim yapacak.
AA muhabiri, Lazkiye'de adaylarla alt komite üyelerinin bir araya geldiği toplantıda seçim sürecine ilişkin bilgi aldı, adaylar ve alt komite üyeleriyle görüştü.
"Doğrudan halk oylaması yoktur"
Lazkiye'de Alt Komite üyesi, Bayırbucak bölgesi Türkmeni Ammar Derviş, il genelinde oluşturulan bölgelerden 450 kişinin adaylık başvurusu yaptığını, bu başvurular arasından şartnameye uyan 150 kişinin kesin milletvekili adayı listesine alındığını söyledi.
Başvuranlar arasından en hazırlıklı, başarılı ve alanında uzman isimlerin seçildiğini belirten Derviş, "Örneğin, bir bölgeden üç aday vardı ancak sadece birini seçmek zorunda kaldık. Avukat, doktor, uzman gibi meslek gruplarında fazlalık vardı. Ayrıca kadın kotasını da uygulamak durumundaydık. Tüm bu kriterleri değerlendirdiğimizde ortaya çıkan sonuç, 150 kişilik bir liste oldu." dedi.
Başvuranlar arasında devrik rejimle açık işbirliği yapanlar, "şebbiha" olarak bilinen silahlı gruplarla ilişkisi olanlar veya siyaseten devrik rejimi açıkça destekleyenler bulunduğunu, bu kişilerin ilk etapta elendiğini dile getirdi.
Lazkiye genelinde müdürlükler, nahiyeler ve belediyeler bazında asgari ya da ortalama üye sayılarının belirlendiğini aktaran Derviş, "Kapsayıcı olmaya ve her bölgeden temsilci çıkarmaya özen gösterdik. Yüzde 70-80 oranında temsiliyete ulaşmayı başardık." diye konuştu.
"Suriye ilk defa böyle bir demokrasi atmosferi yaşıyor"
Seçimin Suriye için hatta genel olarak bölge için bir ilk olacağını vurgulayan Derviş, "Doğrudan halk oylaması yok. Her vilayette ve seçim bölgesinde bir seçici kurul bulunuyor. Bu kurullar, ülkenin en seçkin insanlarından oluşuyor." ifadelerini kullandı.
"Suriye ilk defa böyle bir demokrasi atmosferi yaşıyor." diyen Derviş, tüm adayların kendi seçim programlarını anlattığını, soru-cevap şeklinde münazaraların yapıldığını anlattı.
Seçim atmosferinin ulaştığı özgürlük seviyesinin, kimsenin hayal edemeyeceği bir noktaya geldiğini söyleyen Derviş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konular netleşiyor, tartışılıyor; bazen kabul ediyoruz, bazen etmiyoruz. Bu atmosfer, Suriye'nin alışık olmadığı bir durum. Daha önce kimse bizimle konuşmazdı, ne bizi dinler ne de hesap verirdi. Hatta Halk Meclisi adayları bile geçmişte milletvekillerine bir şey söylemeye cesaret edemezdi ama şimdi, hamdolsun, rahatça sorabiliyoruz: 'Nasıl yapacaksın? Seçim programını nasıl gerçekleştireceksin?' Bu umut verici bir şey. Buna 'birinci sınıf demokrasi yılı' diyebiliriz."
"Gelecek için en büyük kazanım eğitimli gençler olacak"
Muhasebe alanında uzun yıllar çeşitli üniversitelerde dersler veren, Lazkiye il merkezi milletvekili adayı Sami Sofi, seçim sürecine ilişkin ilk adımdan itibaren yapılan hazırlıklar, düzenlemeler, lojistik çalışmalar ve alt komiteyle kurulan işbirliğinin oldukça başarılı olduğunu, genel atmosferin ise son derece olumlu geçtiğini belirtti.
Seçim programının eğitim odaklı olduğunu ve 6 ana başlıktan oluştuğunu ifade eden Sofi, Şam'da 24-25 Şubat tarihlerinde düzenlenen Ulusal Diyalog Konferansı'ndaki sunumundan ilham aldığını söyledi.
Sofi, "Müfredatın geliştirilip güncellenmesi, yükseköğretimde ilerleme ve kalite artışı, mesleki eğitimin güçlendirilmesi, mezunlarla iş piyasası arasındaki boşluğun giderilmesi, genç neslin desteklenmesi ve denetim-teftiş kurumlarının geliştirilmesi programımın hedefleri olacak." dedi.
İlkokuldan itibaren müfredata ahlaki değerlerin entegre edilmesi gerektiğinin altını çizen Sofi, çocukların vatandaşlık bilinciyle doğru iletişim becerilerini öğrenmelerinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Sofi, mezunlarla iş piyasası arasındaki bağı güçlendirmek için ulusal düzeyde dijital bir platform kurulmasını önererek bu platform sayesinde gençlerin hem yerel hem de uluslararası iş fırsatlarına erişebileceğini söyledi.
Uzun yıllara dayanan eğitim tecrübeleri sayesinde öğrencilerle kurduğu bağdan önemli izlenimler edindiğini dile getiren Sofi, "Bugün elimizde çok zeki ve potansiyeli yüksek bir genç nesil var. Bu gençlerin göç etmeyi düşünmek yerine ülkelerine aidiyet duymalarını sağlamak, geleceğimiz için en büyük kazanım olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Seçimler, yeni Suriye tarihinin yalnızca bir başlangıcıdır"
Lazkiye kırsalında Türkmenlerin yoğunlukta yaşadığı Bayırbucak bölgesinin adaylarından Fares Çakal, seçmen heyeti ile alt komite arasında mükemmel bir etkileşim sağlandığını belirterek her adaya seçim programını anlatması için 10 dakikalık süre tanındığını söyledi.
Tartışmaların tamamen nezaket ve saygı çerçevesinde gerçekleştiğini aktaran Çakal, dinleyiciler ile konuşmacılar arasında herhangi bir sorun yaşanmadığını ifade etti.
İlerleyen yıllarda halkın katılımıyla yapılacak seçimlerin Suriye tarihinde yeni bir sayfa açacağını söyleyen Çakal, "Bu seçimler, yeni Suriye tarihinin yalnızca başlangıcıdır. Önümüzdeki günler için umutluyuz." dedi.
"Şimdi tam anlamıyla seçimler var"
Hristiyan topluluğuna mensup aday, avukat Beşşar Nabil Kilo, süreci "yeni bir deneyim" olarak nitelendirerek bunun, tüm Suriyeliler için bir yenilik anlamına geldiğini vurguladı.
Kilo, "Artık tam anlamıyla bir seçim süreci yaşıyoruz. İnsanlar bu sürece büyük ilgi gösteriyor. Bir kişinin bu ülkeye katkı sağlama gücü ve azmi varsa, sıfırdan başlasak bile herkesin gayretiyle ileri seviyelere ulaşabiliriz." ifadelerini kullandı.
Seçim hedeflerini anlatan Kilo, "Seçim programımın hedefi uyuşturucuyla mücadele, çevre duyarlılığı, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi, vatandaş haklarının korunması ve uzun yıllar süren ihmal ile dışlanmanın ardından devlete olan güvenin yeniden tesis edilmesi olacak." dedi.
Eski rejimin miras bıraktığı "gizli savaş" olarak tanımladığı uyuşturucu meselesinin hala ülkede ciddi bir sorun olduğunu vurgulayan Kilo, "Suriye hala uyuşturucu sorunuyla mücadele ediyor. Bu durum ihracatımızı bile etkiliyor. 1993 tarihli, 2 numaralı uyuşturucuyla mücadele yasasının güncellenmesi gerekiyor." diye konuştu.
Tartışmaların oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kilo, halkın ve özellikle gençlerin endişelerinin ele alındığını, herkesin en az bir noktada ortak bir paydada buluştuğunu aktardı.
Vatandaşların hakkını savunmanın milletvekillerinin bir görevi olduğunun altını çizen Kilo, "Herkesin gayretiyle bu ülke, uluslararası arenada hak ettiği yere ulaşacaktır. Sonuçta bu bizim başarımızdır çünkü şükürler olsun her şey ehil ellerde yürütülüyor." ifadelerini kullandı.
"Devletin temelini oluşturacak bir toplumsal sözleşme yaratmaya çalışıyoruz"
Alevi topluluğuna mensup ve yıllarca Sednaya Hapishanesi'nde tutuklu kalan Halk Meclisi adayı Nasır Davud, adaylık sürecindeki temel hedeflerinin modern bir devlet inşa etmek olduğunu belirterek "Suriye'de bugüne kadar gerçek anlamda bir devlet yoktu. Ülkeyi çeteler yönetiyordu, hukuk ve yasama mekanizması işlemiyordu. Şimdi ise devletin temelini oluşturacak bir toplumsal sözleşme yaratmaya çalışıyoruz." dedi.
Karşılaştıkları zorluklara da değinen Davud, "Elbette tartışma kültürüne, fikir alışverişine alışık değiliz. Ancak bugün kazandığımız özgürlük ortamı sayesinde doğru yolda ilerliyoruz. Sorunlar kontrol altında ve inşallah çözülecek." diye konuştu.
Dünkü münazara ortamını da değerlendiren Davud, "Tartışmalar oldukça verimliydi, herkes görüşlerini açıkça dile getirdi. Yasama ve yürütme ayrımına alışık olmadığımız için bazı konular yürütmeyle ilgili gündeme geldi, bu da doğal bir durum. Bugün amacımız, ülkenin ihtiyaçlarına uygun yasalar çıkaracak bir Halk Meclisi inşa etmektir." ifadelerini kullandı.
Umutlu olduğunu vurgulayan Davud, "Suriye, yaşadığı acılardan çıktı ve artık eskiye dönmeyecek. Halkın azmi ve kalbi, bu ülkeyi yeniden inşa etme etrafında birleşmiş durumda. Geçiş sürecinde bile bu birliktelik, Suriye'yi hem bölgede hem de dünyada öncü bir ülke haline getirecektir." değerlendirmesinde bulundu.