Haberler

Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı Oktay Can Açıklaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

2009 yılında Tunceli’nin Hozat ilçesinde nöbet tuttuğu kulübede ölü bulunan piyade er Murat Oktay Can’ın babası ve aynı zamanda Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı Oktay Can, Türkiye’de 2 bin 300 askerin şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini ifade ederek, askerlerin devlet sigortası kapsamında alınması gerektiğini söyledi.

2009 yılında Tunceli'nin Hozat ilçesinde nöbet tuttuğu kulübede ölü bulunan piyade er Murat Oktay Can'ın babası ve aynı zamanda Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı Oktay Can, Türkiye'de 2 bin 300 askerin şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini ifade ederek, askerlerin devlet sigortası kapsamında alınması gerektiğini söyledi.

Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu'nda askerlik görevini yaparken 5 Ekim 2009 tarihinde nöbette intihar ettiği ileri sürülen er Murat Oktay Can'ın babası aynı zamanda Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı olan Oktay Can, yaşanan süreci ve gelinen noktayı anlattı. Şüpheli ölümler konusunda yaşamını kaybeden asker sayının çok fazla olduğunu iddia eden Can, şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden askerler için Askeri savcılıklar tarafından etkili soruşturmaların yapılmadığını ileri sürdü.

"ASKERLERİMİZİN HAKLARI GASP EDİLMİŞTİR"

Çocuğunun şüpheli ölümü konusunda otopsi doktorlarının hür iradeleri ile otopsi sonuçlarını açıklayamadıklarını iddia eden Can, "2010 yılında konuyu hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne hem de Askeri Yüksek Mahkemeye taşıdık. Komutanlar kusurlu bulundu ve tazminat ödenmesine karar verildi. Biz bu karar için yine bireysel olarak Anayasa Mahkemesine başvurduk. Elazığ Fırat Üniversitesi'nde yapılan otopsi raporunda Murat Oktay'ın boğazında darp izleri olduğunu söylendi. Olaya tarafsız bir savcı gitmemiştir. Çocuğuma avukat olmadan neye dayanarak otopsi yaptılar? Bizim askerlerimizin hakları bu şekilde gasp edilmiştir" dedi.

"250'YE YAKIN MİLLETVEKİLİ İLE GÖRÜŞTÜM"

Şüpheli ölümler konusunda skandal durumların olduğunu kaydeden Can, "Terhisine 2 gün kalan bir asker neden kendi canına kıysın? Birçok sefer Ankara'ya gittim. Mecliste bulunan vekillerimiz soru önergeleri ve yasa teklifleri verdi. Mecliste insan hakları inceleme komisyonuna dilekçe verdik. 250'ye yakın milletvekili ile görüştüm. Vekillerimiz bu konuda bize yardımcı olacaklarını söylediler. Bakanlık tarafından dosya hazırlanıp getirilmesini söylediler. Bu asker ailelerinin ne bir bayramları var, ne de eğlence merkezlerine gidebiliyorlar. Zaten bayramlarda mezarlıkları ziyarete ederek geçiyor. Askeri mahkemeler hem bu çocukların yaşam haklarını ihlal etti hem de yaşayan ailelerin haklarını gasp etmiş durumdadır" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DE UMUDUMUZ TÜKENDİ"

"Devletimizin büyüklerinden şeref madalyalarımızı almak istiyoruz" diyen Can, "Davanın seyrine yönelik Türkiye'de umudumuz tükendi. Askeri mahkeme olayların üzerine gidemedi. Anayasa Mahkemesi neden gitmedi? Tutuklanan hiçbir komutan yok. Ceza alan hiç kimse yok. En fazla ceza alan bu davaları sürdüren anne ve babalardır. Türkiye'de bütün ailelerin davaları takipsizlikle sonuçlanmaktadır. Biz mecliste bulunan 550 tane vekilimizden bir yasa çıkartılıp, yaralı ailelerin yüreklerine bir su serpilmesini istiyoruz. Mahkemelerin verdiği sonuçlardan ben ve aileler memnun değiliz. Bizler psikolojisi bozuk olan komutanların ordudan derhal atılmasını istiyoruz. Çünkü ölümler daha devam ediyor. 2 bin 300 askerimiz şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti" diye konuştu.

"PSİKOLOJİSİ BOZUK ASKERİN NEDEN İZNE GÖNDERİLMEDİ?"

Aynı zamanda Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı olan Oktay Can, derneklerine şuana kadar 80 askerin şüpheli bir şekilde hayatını kaybettiğine dair rapor geldiğini söyledi. 20 tane daha dosya gelmesini beklediklerini kaydeden Can, askere gidecek ve görevde olan askerlerin devlet sigortası kapsamında olması gerektiğini dile getirdi. Psikolojisi bozuk askerin neden izne gönderilmediğini soran Can, "Terör olan bir bölgede silahla nöbete gönderildi. Ben buradan yetkililere sesleniyorum. Benim oğlumda 5 şarjör mermi varsa bu da yapar 100 mermi. Peki, benim oğlum orada 100 kişiyi vursa bunun sorumlusu kimdi? Neden bunun önlemleri alınmadı? Ankara Gölbaşı Jandarma Kriminal merminin kaç metreden geldiğini tespit edememiştir. Bütün ailelerin dosyalarında silahlarda parmak izlerine rastlanmamıştır. Askeri mahkemeler şehit ailelerine inandırıcı hiçbir şey verememiştir. Aileler askeri mahkemelerin verdiği kararları tanımıyor. Tanımamaya devam edeceğiz. Olay inceleme resimlerine baktığımız zaman oğlumun başka silahla vurulduğunu biliyorum. Çok şüpheli bir durum var. Emniyette olan bir silah nasıl kendini ateşler? Yine terör olan bir bölgede oğlumun başında çelik miğfer olması gerekirken başında şapka var. Benim oğlum başka yerde vuruldu. Nöbet kulübesine taşınarak intihar süsü verildi. Soruşturma yapmaya giden savcı nöbetçi kulübesini yıktırıyor" dedi.

Diğer taraftan piyade er Murat Oktay Can'ın annesi Süsender Can, oğlunun geride kalan eşyaları kendisine ait odada bekletiyor. Çocuğunun odasını hiç bozmayan gözü yaşlı anne Süsender, oğlunun hatırları ile teselli buluyor. - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar! Sanıkların tutukluluk halleri devam edecek

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar açıklandı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

İşte terör örgütünün acımasızlığı! Küçük çocuk havan saldırısında bu hale geldi

Terör örgütünün acımasızlığının en net kanıtı! Küçük çocuk hain saldırıda bu hale geldi

title