Haberler

Şule Yüksel Şenler Vefatının 5. Yılında Anıldı

Şule Yüksel Şenler Vefatının 5. Yılında Anıldı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Huzur Sokağı romanı ve başörtü tartışmalarıyla tanınan aktivist, yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler, vefatının 5. yılında Yeni Dünya Vakfı'nda gerçekleştirilen programla anıldı. Programda Şenler'in hayatını kaleme alan yazar Demet Tezcan, Şenler'in mücadelesi, eserleri ve yaşamına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Huzur Sokağı" romanı ve başörtü tartışmalarıyla tanınan aktivist, yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler, vefatının 5. yılında Yeni Dünya Vakfı'nda gerçekleştirilen programla anıldı.

Yeni Dünya Vakfı'nda Mehmet Nuri Yardım'ın açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği programda Şenler'in hayatını kaleme alan yazar Demet Tezcan, Şenler'in mücadelesi, eserleri ve yaşamına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tezcan, 5 yıl önce vefat eder Şule Yüksel Şenler ile gençlik yıllarında tanıştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Kendisiyle tanışmam Huzur Sokağı ile olmuştur. Kitabı okuduktan sonra 'Feyza' ile 'Bilal'in kavuşamamasına çok hayıflanmıştım ve yazarı görür görmez sitem etmiştim. O da bunun bir aşk romanı değil, Leyla'da Mevla'yı bulma hikayesi olduğunu söylemişti. Hayatını yazmaya kalktığımda 'Ablacım neden Huzur Sokağı' dediğimde ise 'İslam bir sokakta yaşanırsa bir mahallede yaşanır. Bir mahallede yaşanırsa bir şehirde ve tüm ülkede yaşanabilir. Ben Huzur Sokağı ile bunu yapmaya çalıştım' demişti."

"Şule Yüksel Şenler tek başına bir ordu"

Son dönemlerinde Şenler'in toplumdan elini eteğini çektiğini aktaran Tezcan, "Arka planda yaşadığı bir takım sıkıntıları vardı. Doktorları da uyutmak ile unutturmak arasında bir tercih yapmıştı. Şule Abla uyuyordu. Derin uykulara yatıp yaşadığı her türlü sıkıntıyı unutmaya çalışıyordu. O yıllarda akıllı telefon olmadığı için şifre vermişti. Telefonu iki kez çaldırıp kapattıktan sonra hemen akabinde tekrar ararsanız bilirdi ki aramasını istediği kişilerden birisi arıyor. Görüşmelerimiz böyle devam ederdi." dedi.

Tezcan, Şenler'in hiçbir zaman hiç kimseden şikayetçi olmadığını vurgulayarak, "Onun için Müslümanların hepsi altındı. Hayatını kaleme alırken özel hayatına girmez, 'kızım benim davam bilinsin' derdi. Davasının peşinde koştururken aldığı yaralarıyla gitti Rabbinin huzuruna. Karadeniz turnesi esnasında hastalanmış, 45 kiloya düşmüştü. Zatürre ve akabinde de verem teşhisi koyuldu. Bundan dolayı da defalarca yoğun bakıma kaldırıldı. O dönemde namazına hassasiyetini bildiğim için bilincini ölçmek için namaz kılalım derdim. İnleyerek de olsa mutlaka cevap verirdi." ifadelerini kullandı.

Tezcan Şenler'e, "Şule Yüksel kim?" diye sorulduğunda ise "Şule Yüksel Şenler tek başına bir ordu." dediğini dile getirerek, "Yaptıklarına dair son yorumu buydu." dedi.

"Müslümanca yaşama dair bir kimlik ortaya koydu"

Tezcan, Şenler'in bir dava ve mücadele insanı olduğuna işaret ederek, "Bu yönüyle de duruşu, hareketleri, eylemleri, her türlü hali ve tavrı örnek oluşturmuştur. İlk etapta Müslüman kadın kimliğini anlatıyor gibi görünse de sonraki konferans serilerinde gençliğe, Müslümanca yaşama dair bir kimlik ortaya koydu. 25 yaşına kadar kendisi de dinin o çağda yaşanamayacağını düşünen birisi. Bu yönüyle de içinden gelmiş olduğu modern kesim için de ezber bozan birisi." değerlendirmesinde bulundu.

Şenler'in çok hassas ve naif biri olduğunu fakat davası söz konusu olduğunda imanını zırh gibi kuşanan bir savaşçıya dönüştüğünü ifade eden Demet Tezcan, "Bir başına öyle bir cesaret, duruş sergiledi ki sağına soluna bakmadan, beni destekleyen veya eleştiren olur mu diye düşünmeden ok gibi fırladı ve hedefine de ulaştı. Tehdit, kundaklama, baskı, hedef göstermelere hatta hapis cezasına rağmen hiçbir şey onu yolundan döndüremedi. Belki de bu kadar etkili olmasının sebebi bundan kaynaklanıyor." diye konuştu.

"Ben Fazıl isem o da Fazıla'dır"

Mehmet Nuri Yardım ise Şule Yüksel Şenler'in özüne bağlı ve vefalı biri olduğunu söyleyerek, "Necip Fazıl Kısakürek'e Şule Hanım sorulduğunda, 'ben Fazıl isem o da Fazıla'dır' diyor. Şule Hanım aynen Necip Fazıl Kısakürek gibi cesur bir dava insanıydı. Onun en büyük özelliği topluma özgüven aşılamış olmasıdır." görüşünü paylaştı.

Programın ardından Şule Yüksel Şenler'in Eyüp'teki kabri ziyaret edilerek Kur'an-ı Kerim okundu ve dualar edildi.

Kaynak: AA / Güncel
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title