Sulama Birlik Başkanları Manisa'da Toplandı
Aydın, İzmir ve Bursa illeri başta olmak üzere Manisa’nın Şehzadeler, Yunusemre, Salihli, Sarıgöl, Alaşehir, Turgutlu, Ahmetli ve Saruhanlı ilçelerindeki sulama birlik başkanları Manisa’nın Salihli ilçesi Ziraat Odası Konferans Salonu’nda bir araya gelip, sulama birlikleri yasa tasarısının...
Aydın, İzmir ve Bursa illeri başta olmak üzere Manisa'nın Şehzadeler, Yunusemre, Salihli, Sarıgöl, Alaşehir, Turgutlu, Ahmetli ve Saruhanlı ilçelerindeki sulama birlik başkanları Manisa'nın Salihli ilçesi Ziraat Odası Konferans Salonu'nda bir araya gelip, sulama birlikleri yasa tasarısının yeniden gözden geçirilmesini istedi.
Su Birliklerinin bu toplantısına ise MHP Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, Türkiye Sulama Birlikleri (SUBİRDER) Genel Başkanı Bülent Can ile Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda da katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Salihli Sol Sulama Birliği Başkanı Ali Gürsoy, sulama birliklerinin yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Gürsoy, birliklerin arazi yollarını hem düzenleyip, hem asfalt çalışması yapıp, hem de çiftçinin arazini suladığı kanalların temizliğini yaptığını vurguladı. Gürsoy, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu ile 6200 sayılı DSİ Kanunun değiştirileceği, yapılan bu değişikliğin çiftçilerin lehine olmayacağını vurgu yaptı. Bazı bölgelerde çok ciddi kuraklığın söz konusu olduğunu belirten SUBİRDER Başkanı Bülent Can, "Geçtiğimiz yıllarda da bu tür sıkıntıları hep birlikte yaşadık. Sulama birlikleri olarak el ele yapmış olduğumuz mücadele ile Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu'nun dediği gibi, 2017 yılının son 44 yılının en kurak yazını geçirdiğimiz halde çiftçilerimiz hissetmemiştir" dedi.
"Çiftçimiz için sulama birlikleri çok önemlidir"
Üç defa kanunun değişikliği yapıldığını belirten Can, sorunun da ne olduğunu açıkçası hiç bilmediklerini söyledi. Bu taslağın ne demek isteğini ise Can, şu şekilde özetledi:
"Bu taslak hem sulama birlikleri kanununu değiştiriyor, hem de 6200 sayılı DSİ kanununu değiştiriyor. Bu kanuna göre birlik meclisi ortadan kalkıyor. Çiftçinin hiç söz hakkı yok oluyor. Demokratik bir ülkede böyle bir şey olamaz. Çünkü koltuk ve makam için değil, çiftçi için birlikler önemlidir. Hazırlanan kanun taslağının değerli milletvekillerimiz tarafından hazırlandığına da ben inanmıyorum."
Bu kanun taslağına hiç gerek olmadığına vurgu yapan Can, "Bugüne kadar hep bizim önümüzün açılması için taleplerimiz oldu. Bu saatten sonra önümüzün açılmasını da istemiyoruz. Devletimiz bize köstek olmasın yeter. Biz bu işi şimdiye kadar nasıl getirdiysek, bu saatten sonra da getirmeye talibiz ve hazırız" diye konuştu.
"Tehlike çanları çalıyor"
Sulama birliklerinin bir nevi devletin evlatları konumunda olduğunu belirten MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "İnsan evladını da itip kalkmaması gerekir. Devlet Su İşleri ne demek, devlet demektir. Devlet Su İşleri zaten bu işin içinden çıkamadığı için bu sulama birlikleri kuruldu" dedi. Dünyadaki su kaynaklarında tehlike çanlarının çaldığına vurgu yapan Akçay, "Türkiye olarak su kaynağı bakımından zengin bir ülke değiliz. Kendi kendimizi kandırmaya hiç gerek yok. Milyonlarca hektar sulanması gereken arazilerimiz var" dedi.
"Kritik ve ilerisi için tehlike arz edilebilecek bir durumdur"
"Sulama Birlikleri başarısız sözü tartışmalı ve kabulü zor bir hükümdür" diyen Akçay, "Sulama Birliklerince işletilen sulamaların yüzde 7'si çok başarılı, yüzde 33'ü başarılı, yüzde 34'ü iyi, yüzde 23'ü orta durumda, yüzde 3'ü ise kötü durumdadır. Dolayısıyla sulama birliklerinin başarısız oldukları yönündeki iddiaları kabul etmek mümkün değildir. Bu üzüm yemek değil, bağcı dövmek anlayışının bir neticesi olabilir. Ayrıca sulama birliklerinin şu önemini gözden uzak tutmamak lazım. Hem oto kontrolü olan, hem de sulama talebinde bulunan çiftçinin teşkil ettiği demokratik kuruluşlardır. Aynı zamanda hem resmi hüviyeti var, hem de bir sivil toplum kuruluşu olarak da bir örnektir. O bakımdan biz o yönetimin beş fonksiyonunu güçlendirici, hatayı, noksanını giderici tedbirlere öncelikte odaklanmamız gerekiyor. Sulama Birliklerinin özelleştirilmesi bahsi son derece kritik ve ilerisi için tehlike arz edilebilecek bir durumdur. O bakımdan bu tasarıya ilişkin özelleştirme bahsini gündemden kesinlikle çıkarmak gerekir" şeklinde konuştu. - MANİSA