Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

Kayapınar Belediye Başkanı Cengiz Dündar gözaltında

Belediye başkanı terör soruşturmasında gözaltına alındı

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

Kilisedeki yoga seansı Süryanileri küplere bindirdi

Türkiye'de çekilen fotoğraf Süryanileri küplere bindirdi

Suikastla İlgili Şok Fotoğraf

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının ölümüyle ilgili Adli Tıp raporunun güvenilir olmadığını söyledi.

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, faili meçhuller ve şüpheli ölümlerde kesinlikle zaman aşımı olmaması gerektiğini ifade ederek, "Zaman aşımının Meclis'te, kanun değişikliğiyle kaldırılması gerekir" dedi.

Ahmet Özal, Taksim'deki The Green Park Otel'de basın toplantısı düzenledi. Babası Turgut Özal'ın ölümüne ilişkin iddialar konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle eleştirilere, hatta haksız iftiralara maruz kaldığını belirten Özal, bu nedenle, basın toplantısı düzenleme ihtiyacı hissettiğini söyledi.

ŞOK FOTOĞRAF

Ahmet Özal, "Rahmetli vefat ettiğinde ambulans yoktu. Hacettepe'ye götürüyorlar kimse yok. Ben size birşey söyleyeyim. Babamın hastaneye geldiğinde öldüğünü söylediler. Şimdi size bir fotoğraf göstereceğim. Bu fotoğraf babamın hastaneye girdiğinde yaşadığını gösteriyor. Ölmüş bir insan adım atamaz. Adım atıyor. Başı dik. Biri bunu bana izah etsin." dedi.

"ÇÖZÜLMEZSE DAHA ÇOK CUMHURBAŞKANLARI ZEHİRLENİR"

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, babasının ölümüyle ilgili Adli Tıp raporunun güvenilir olmadığını, o dönemki Köşk personeli hakkında dava açabileceğini belirtti. Özal, "Eğer babamın cinayeti çözülmezse, bu derin yapı daha çok başbakan ve cumhurbaşkanı zehirler" dedi.

Kendisine en çok "Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili niye şimdiye kadar konuşmadınız da şimdi konuşuyorsunuz-" sorusunun yöneltildiğini belirten Ahmet Özal, şöyle konuştu:

"İnsanlar bunu haklı olarak sorabilirler, çünkü yaptıklarımı bilmiyorlar. Ben, 1993 yılından itibaren bu işle mücadele ettim. 1997 yılında sesimi duyurabildim. Arşivden bulunabilir, kasım ayı Tempo dergisinde, bugün söylediklerimin tümü vardır. Sadece babamla ilgili değil, Türkiye'nin en karanlık yılı 1993'ün meseleleriyle ilgili. 1998'de Fatih Altaylı'nın 'Teke Tek' programında da bu konuyu tartıştım. Hatta o dönemde yapılan anket çalışmasında da halkımızın yüzde 95'i inanmadığını söylemişti. Ben o zaman da 'Kamuoyu vicdanını rahatlatmak için bu işin incelenmesi gerekir' demiştim. Meclis'te 1999'da milletvekili olduğum zaman önerge vermiştim. Ben o zaman da 25 milletvekili arkadaşımla babamın ölümü ve 93 yılının aydınlatılması için Meclis'te komisyon kurulması için uğraştım. Maalesef kimse bunları ciddiye almadı ve önergem rafa kaldırıldı."

Turgut Özal'ın ölümünü, gündeme gelmek için kullandığı yönündeki iddiaların kendisini üzdüğünü dile getiren Ahmet Özal, "Ben 10 sene boyunca Başbakanlık Köşkü'nü de Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nü de gördüm. Benim şov yapmaya, dikkat çekmeye ihtiyacım yok, bu konuda hevesim de yok. Bunu yazan arkadaşlar, buraların kapısını dahi görmemiştir" diye konuştu.

Turgut Özal gibi Eşref Bitlis, Cem Ersever, Uğur Mumcu, Çetin Emeç ile Madımak ve Başbağlar olayların aydınlatılması gerektiğini kaydeden Özal, ancak bu ölümlere ilişkin dosyaların zaman aşımı nedeniyle rafa kaldırılmasından endişe ettiğini söyledi.

Ahmet Özal, sözlerine şöyle devam etti:

"Yakın zamanda bir sürü insanın ölümleri rafa kaldırılacak. Buradan Meclis'e sesleniyorum. Faili meçhuller ve şüpheli ölümlerde kesinlikle zaman aşımı olmamalıdır. Zaman aşımının Meclis'te, kanun değişikliğiyle kaldırılması gerekir. Kanun değişikliğini sayın Tayyip Erdoğan, AK Parti ile diğer partilerden rica ediyorum. Çünkü bu sadece benim meselem değil. Bu mesele herkesin meselesi. Benim mücadelem sadece rahmetli babamla ilgili değildi. Her konuşmamda rahmetli babamın ardından Uğur Mumcu'nun adını andım. Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Başbağlar hepsini sıraladım. Sağ ya da sol diye ayırım yapmadım. Rahmetli Uğur Mumcu ve o görüşteki insanlar benimle aynı görüşte olmayabilir ama bu benim onları korumamam anlamına gelmez."

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, Adnan Menderes ve arkadaşları hakkındaki idam kararları gibi Deniz Gezmiş ve arkadaşları hakkındaki idam kararlarının da kaldırılması gerektiğini savundu.

Kaynak: AA / Güncel
title