Sudan'ın Yeni Hükümetinde Maliye ve Maden Bakanlıkları Üzerindeki çatışmanın Sırrı Nedir?

Sudan'ın Yeni Hükümetinde Maliye ve Maden Bakanlıkları Üzerindeki çatışmanın Sırrı Nedir?
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Sudan'da, İdris'in, ordu komutanı Abdulfettah El Burhan'ın kararıyla başbakan olarak atanmasının üzerinden yaklaşık 50 gün geçti. Yeni başbakan, nitelikli ve teknokratlardan oluşan bakanlar seçme sözü vermesine rağmen, sadece beş bakanın isimlerini açıkladı; geriye kalan 17 bakanlıkta ise sürekli olarak yaşanan anlaşmazlıklar hakkında konuşulmaktadır.

Bu anlaşmazlıkların, Sudan ordusuyla ittifak halindeki siyasi ve askeri güçler arasında net bir şekilde çatışmaların olduğunu gösterdiği bildirilmektedir. Özellikle maliye ve maden bakanlıklarının dağılımı üzerinde yoğunlaşmaktadır; çünkü bu bakanlıklar, devletin kaynaklarının bel kemiğini oluşturan ekonomik ve stratejik öneme sahiptir. Özellikle Purt Sudan'daki altın üretimi ve diğer mali kaynaklar üzerindeki kontrol aracılığıyla.

Sudan Kurtuluş Hareketleri, liderliğini Mini Arko Minavi'nin yaptığı ve Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin liderliğini üstlenen Cibril İbrahim, Juba Barış Anlaşması'nın gerekliliklerine dayanarak her iki bakanlığı da elde tutmakta ısrar ederken, diğer güçler ise buna itaat etmeyi reddetmektedir. Bu sırada Burhan ve İdris bu anlaşmazlıkları çözmeye çalışıyor.

Ülkenin Maden Zenginliklerin Paylaşımı

Sudanlı gazeteci Sabah El Hasan, devam eden anlaşmazlıkları, Sudan ordusuyla ittifak halindeki güçlerin maliye ve maden bakanlıklarını kazanma çabalarıyla ilişkilendiriyor ve Afrikalı Kalkınma Bankası'nın raporuna atıfta bulunarak, Sudan'ın her yıl yolsuzluk nedeniyle kaybettiği miktarın, ihracatından elde ettiği altın miktarının kat kat üstünde olduğunu belirtiyor. Bu durum, ülkede bir "yolsuzluk mafyası" olduğuna dair örtük bir işarettir.

El Hasan, "El Cede" gazetesinde yayınladığı raporda, kamu malına yönelik saldırılar ve bu malların Sudan dışındaki bankalara aktarılması ile birlikte, madenler, altın ve hayvan varlığı gibi ülkenin kaynaklarına el konulmasını vurguluyor. Ayrıca, Juba Anlaşması'na göre yürütülen güç paylaşımının, siyasi hedeflerin ötesinde zenginliklerin ve kaynakların paylaşımına da uzandığını, özellikle ekonomik gruptaki bakanlıkların geçerliliği açısından belirtiyor.

Mayıs ayında, Abdulfettah El Burhan tarafından başbakan olarak atanan Kamil İdris'in atanmasının ardından, Juba Barış Anlaşması'nın yöneticileri bu iki bakanlık için bir yarışa girmiştir; en ön planda silahlı gruplar veya "ortak kuvvetler" olarak bilinen, Darfur ve Kuzey rotasını temsil eden gruplar yer almaktadır.

Bu anlaşma, silahlı gruplara yürütme ve yasama yetkileri için bir pay garanti etmektedir. Bu pay, Juba Anlaşması'nın dördüncü, beşinci ve altıncı maddelerinde tanımlanmıştır; bu maddeler, barış sürecinin taraflarının, geçici devlet konseyinde üç üye ve kabinede beş bakanlık olmak üzere %25 oranında temsil edilmesini öngörmektedir. Geçici yasama meclisinde ise toplam üye sayısının %25'ine denk gelen 75 koltuk bulunmaktadır.

Kuzey rotasının başkanı Muhammed Seyyid Ahmed "Cakumi", %25'lik gücün tüm Juba Barış Anlaşması'na imza atan taraflar arasında dağıtılması gerektiği konusunda ısrar ederken, maliye, maden ve sosyal işlerden sorumlu bakanlıkların bağımsız uzmanlara verilmesini talep etti. Ancak "El Tiyar" gazetesi, Adalet ve Eşitlik Hareketi'nin lideri Cibril İbrahim'in hâlâ maliye bakanı olarak görevine devam ettiğini ve Kamil İdris'in, teknokratlardan bakanlar seçeceği vaadini ihlal ettiğini açıkladı.

"Şafak Haber" sitesinin bir raporuna göre, Adalet ve Eşitlik Hareketi, maliye bakanlığını ve sosyal işlerle ilgili bakanlığı almak istemekte, bu durum hareketin sosyal ve ekonomik talepleriyle uyumlu görünmektedir. Ancak ordu komutanı Abdulfettah El Burhan, Cibril İbrahim'in hükümetteki etkisini azaltmaya çalışmakta ve ona yalnızca bir bakanlık vermek istemektedir; bu durum sert çatışmalara yol açmaktadır.

Site, gözlemcilerin, maliye ve maden bakanlıkları üzerindeki çatışmaların, silahlı grupların bu bakanlıkları kontrol etme konusundaki ısrarları nedeniyle ortaya çıktığını belirttiğini aktarmaktadır. Zira bu bakanlıklar, Sudan ekonomisinin zayıf olduğu bir dönemde ana finansman kaynaklarıdır.

Hareketin resmi sözcüsü Muhammed Zekeriya, "Juba Anlaşması'na ve ilkelerine olan tam bağlılığımızı ilan ediyoruz; bu, belirlenen yürütme pozisyonları da dâhil olmak üzere" demiştir. Burhan veya İdris ile herhangi bir müzakere yapmayı reddettiğini vurguladı. Sudan Haber sitesi, ordu komutanı ve başbakanın "Cibril" lehine geri adım attıklarını bildirdi.

Şok Eden Rakamlar

Afrikalı Kalkınma Bankası'nın Sudan ile ilgili yıllık raporuna dönecek olursak, bu rapordaki bilgiler, ülkedeki ekonomik ve mali durumun acı gerçeklerini açığa çıkarmaktadır. Özellikle, 2023 Nisan ayından beri devam eden savaş nedeniyle yaşanan ekonomik çöküşü ele almaktadır.

"El Cede" gazetesinin raporuna göre, savaş tüccarlarının kaynakları kurutma eylemleri, yolsuzluğun yalnızca yönetim ve mali sistemle sınırlı olmadığını, aynı zamanda devlette ve orduda bir grup çürük suçlunun bulunduğunu göstermektedir.

Afrikalı Kalkınma Bankası'nın raporu, yolsuzluk, kamu malına tecavüz ve vergi kaçakçılığı nedeniyle Sudan'ın her yıl yaklaşık 5 milyar dolar kaybettiğini ortaya koymaktadır. Yatırım ortamının kötü olması ve finansal sistemin zayıf olması, uluslararası yatırımların akışını engelleyen temel bir engel olmuştur. Son yıllarda yatırım rakamları dalgalı bir seyir izlemiştir; 2016 yılında 1.06 milyar dolar olan yatırım miktarı, 2022'de neredeyse yarıya düşerek 573.5 milyon dolara gerilemiştir.

Raporda ayrıca, yenilenebilir ve yenilenemez doğal zenginlikleri, insan sermayesini ve üretken sermayeyi içeren "doğal sermaye" için nispeten yüksek istatistiklere yer verilmektedir. 2023'te Sudan'ın insan gelişimi endeksindeki sıralaması düşük kalmış ve 54 Afrika ülkesi arasında 45. sırada yer almıştır.

Afrikalı Kalkınma Bankası ayrıca, Sudan ekonomisinin yaşadığı yapısal bozuklukları vurgulamaktadır; bu bozukluklar, ekonominin dayanıklılığını artırma kapasitesini azaltmış ve savaşın neden olduğu şokları absorbe etme yeteneğini zayıflatmıştır. Ülke, yerel kaynakları harekete geçirme kapasitesinin zayıf olması, genel olarak vergi ve vergi dışı gelirlerin düşüklüğü ve milli ürünlerin ve ihraç mallarının katma değerinde bir azalma ile karşı karşıyadır.

Dış borçların yüksekliği, bütçe üzerinde ağır bir yük oluşturmaktadır; zira borç hizmeti ve gecikmelerin maliyeti, devletin uluslararası finansman kuruluşlarından borç almasını azaltmaktadır. Gecikmeler, dış borcun toplam miktarının %80'ini oluşturmaktadır.

Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Paris Kulübü, 2021'de Sudan'ın borç af gerekliliklerini yerine getirdiğini onaylamış olsa da, Abdulfettah El Burhan tarafından gerçekleştirilen askeri darbe, Uluslararası Para Fonu'nun Sudan ile işbirliği programını dondurmasına yol açtı.

Bu karar sonucunda, 2021'de 56 milyar dolara ulaşan Sudan'ın dış borcunun neredeyse yarıya düşmesi bekleniyordu. Ayrıca, 2021 yılında onaylanan 2.5 milyar dolarlık kolaylaştırılmış bir kredi ile 39 aylık bir teknik destek programı iptal edilmiştir.

Savaşın ekonomik etkisi açısından, savaşın ikinci yılı içinde yaşanan yıkım nedeniyle ekonomiye verilen zarar, ilk yıl için kaydedilen zararla aynı olup, yaklaşık 125 milyar dolar olarak değerlendirilmiştir; bu rakam, 2024 ve 2025 yıllarındaki bankanın raporlarında yer almaktadır.

Haberler.com / İzzet Aydın - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title