Sudan Hükümeti, Rusya'nın Veto Hakkını Memnuniyetle Karşıladı

PORT Sudan hükümetinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Sudan'a ilişkin karar tasarısına, Rusya'nın "veto hakkını kullanmasını" memnuniyetle karşıladığı bildirildi.

Sudan Dışişleri Bakanlığından, BMGK'de İngiltere ve Sierra Leone tarafından sunulan ve Sudan'da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) Cidde Bildirgesi uyarınca yükümlülüklerini uygulama çağrısı yapılan karar tasarısına ilişkin açıklamada bulunuldu.

Bakanlık açıklamasında, hükümetin, Rusya'nın bu karar tasarısını veto etmesini memnuniyetle karşıladığı belirtildi.

Açıklamada, "Rusya'nın bu tutumu, adalet ilkelerine bağlılığını, devletlerin egemenliğine ve uluslararası hukuka saygısını ve Sudan ile ulusal kurumlarının bağımsızlığı ve birliğine verdiği desteği gösteriyor." ifadesi kullanıldı.

Sudan hükümetinin, bu "tarihi emsalin", Güvenlik Konseyi platformunun, "halklara vesayet dayatmak ve bazı güçlerin dar gündemine hizmet etmek" için kullanılması yaklaşımına son vermesini umduğu kaydedilen açıklamada, şeffaflık ve demokrasinin olmaması ve çifte standartla yaklaşılmasının, konseyin uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasındaki rolünü zayıflattığına işaret edildi.

Rusya'dan İngiltere'nin Sudan ile ilgili karar tasarısına veto

15 üyeli BMGK'de, İngiltere ve Sierra Leone tarafından sunulan Sudan'a ilişkin karar tasarısı oylamaya sunulmuştu. Rusya'nın veto ettiği karar tasarısı, diğer 14 BMGK üyesinden "evet" oyu almıştı.

Oylama sonrasında açıklamada bulunan İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, "Tek bir ülke, konseyin tek bir sesle konuşmasını engelledi. Tek bir ülke barışın düşmanı." demişti.

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanski ise Sudan'da duruma acilen çözüm bulunması gerektiği konusunda Rusya'nın da BMGK üyeleriyle mutabık olduğunu kaydederek, bunun için temel ihtiyacın ateşkes olduğunu söylemişti.

Karar tasarısında Sudan'da taraflara 11 Mayıs 2023'te imzalanan Cidde Bildirgesi uyarınca yükümlülüklerini yerine getirme ve sivilleri koruma çağrısı yapılırken, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) Faşir ve diğer yerlerdeki saldırıları kınanıyordu.

Tarafların insan hakları ihlallerinin soruşturulması ve sorumluların cezalandırılması istenen karar tasarısında, üye ülkelere "dış müdahaleden" kaçınma çağrısı yapılıyordu.