Suçlamaları Reddeden Sanıkları Teşhis Etti
Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 2012 Polis Akademisi Giriş Sınavı sorularının sınavdan önce elde edilerek aynı yapılanmaya mensup kişilere verildiği iddiasıyla ilgili 80 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ) 2012 Polis Akademisi Giriş Sınavı sorularının sınavdan önce elde edilerek aynı yapılanmaya mensup kişilere verildiği iddiasıyla ilgili 80 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada savunma yapan sanık Ali Deveci, iddiaları reddederek FETÖ ile irtibat ve iltisakının bulunmadığını savundu.
İddianamede aleyhine ifade verdiği belirtilen tanığın mahkemede kendisini teşhis edemediğini ve başka bir kişiden söz ettiğinin anlaşıldığını ileri süren Deveci, olayla hiçbir alakasının olmadığını iddia etti.
Sanık Aykut Coşar ise SEGBİS üzerinden savunma yaptı. Hakkında 3 ayrı ihbar yapıldığını belirten Coşar, tek kişi tarafından yapıldığı anlaşılan ihbarların çelişkilerle dolu olduğunu savundu.
Daha sonra sanıklardan Abdurrahim Metin'e, Coşkun'u tanıyıp tanımadığı soruldu. Metin, Coşkun'u ilk kez gördüğünü ileri sürdü.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, Metin'in hazırlık aşamasındaki ifadesinde Coşar'ı tanıdığını söylediğini hatırlattı. Metin ise bu yöndeki beyanlarını kabul etmediğini bildirdi.
Ardından tutuksuz sanık M.V.O'dan Coşkun'u teşhis etmesi istendi. M.V.O, bu kişiyi sesinden de tanıdığını yüzüne bakınca da tanıdığından yüzde yüz emin olduğunu söyledi.
Coşkun'un "Tarık" kod adını kullandığını ve kendisini örgüt evine yerleştiren "abi" olduğunu belirten M.V.O, "Coşkun, ben öğrenciyken Abdurrahim Metin isimli abiye beni teslim etti. O zaman benimle ilgilenen ilk kişi buydu." dedi.
Beyanlara karşı söz verilen sanık Aykut Coşar ise M.V.O'nun söylediklerini kabul etmedi.
Daha sonra Sanık Hamit Barışhan, SEGBİS üzerinden savunma verdi. Barışhan, lise son sınıfta 2012'de ablasının evi uzak olduğu için okula yakın bir yer aradığını anlattı.
Körfez Dershanesindeki öğretmenini aradığını ve kendisi gibi İzmir'den gelen öğrencilerin kaldığı bir ev bulunduğunu söylediğini aktaran Barışhan, babasının maddi durumunun kötü olması ve devlet yurdu çıkmaması nedeniyle bu evde kalmayı kabul ettiğini savundu.
Bu dava dosyasında belirtilen evde değil başka bir evde kaldığını ve bununla ilgili İstanbul'da ayrı bir davada tutuksuz yargılandığını belirten Barışhan, bu davanın sanıklarını tanımadığını iddia etti. Barışhan, 2013 yılı Temmuz ayında okuldan mezun olur olmaz bu evden ayrıldığını, ailesinin yanına döndüğünü ileri sürdü. Sanık Barışhan, aleyhine verilen ifadeleri ise reddetti.
Sanık M.V.O'ya, Hamit Barışhan'ı da tanıyıp tanımadığı soruldu. M.V.O, ise "Sanık beni tanımadığını söyledi. Hakikati çarpıtma girişimi var. Aynı 'Tarık' kod adlı kişide olduğu gibi bu kişiyi de sesinden tanıdım, teşhis ettim ve görüntüsüne baktığımda 'yüzde yüz odur' diyorum. Bu kişinin kod adı 'Akif'ti. Bizim kaldığımız cemaat evine gelirdi. Bu abiler, harp okulları ve polis akademisi sınavlarına az süre kala mülakat grupları oluşturup mülakat yapıyorlardı. Bu sınavların mülakatlarında sorulacak sorulara nasıl cevap vermemiz gerektiğini anlatıyorlardı." ifadesini kullandı.
Sanık Abdurrahim Metin'in eve daha fazla geldiğini, sanık Hamit'i ise daha az gördüğünü belirten M.V.O, "Bu kişiyi yaklaşık 10 kez görmüşümdür. Hatta bir kez yılbaşı akşamı öğrencilerin farklı yerlere gitmesini engellemek amacıyla tekne gezisi düzenlenmişti, 'Akif' kod adlı Hamit de oradaydı." diye konuştu.
Beyana karşı söz verilen sanık Hamit Barışhan ise "Bu şahsı hayatımda ilk defa görüyorum. Ben bu beyanın yönlendirmeyle verildiğini düşünüyorum ve bir araştırma istiyorum. Bu yapının içinde olsam, 2012 KPSS sınavında 67 puan alıp başarısız olmazdım." dedi.
Diğer sanıklar da tutukluluk itirazlarını dile getirerek, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, avukatların dinlenmesinin ardından tutuklu sanıklardan 4'ünün adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.