Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Son depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde 4,6 büyüklüğünde deprem

Malatya'da şiddetli deprem! Sarsıntı çevre şehirlerden de hissedildi

Su Arıtma Sistemlerinde Yüksek Tansiyon Riski

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erbaş: "Arıtma sistemlerinde kullanılan sodyum nedeniyle su daha tuzlu oluyor. Bu da hipertansiyona neden oluyor. Sodyum, kan basıncını yükseltiyor. Toplum bunun farkında değil" "Damacana su içtiğimizde minerallerden istifade edemiyoruz. Günlük alacağımız mineralin yüzde 10'unu eksik alıyoruz"

GÜÇ GÖNEL - Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Erbaş, son yıllarda kullanımı artan bazı su arıtma sistemlerinde sodyum kullanıldığına dikkati çekerek, "Arıtma sistemlerinde kullanılan sodyum nedeniyle su daha tuzlu oluyor. Bu da hipertansiyona neden oluyor. Sodyum, kan basıncını yükseltiyor. Toplum bunun farkında değil" dedi.

Erbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan bedeninin günlük ihtiyaç duyduğu minerallerin yüzde 10'unu içme suyundan karşıladığını kaydetti. Musluk suyunun yeraltı sularından sağlandığı Antalya gibi kentlerde suyun içine gübre ve tarımsal ilaçlar gibi bazı tehlikeli maddelerin karışabileceğine işaret eden Erbaş, kişilerin suyu tüketirken mineraller kadar bu zararlı maddeleri de alabileceğini söyledi.

Musluk suyu içmenin yeterince sağlıklı olmadığı düşüncesiyle son yıllarda damacana su ve arıtma sistemi kullanımının arttığına dikkati çeken Erbaş, bunun da beraberinde bazı riskler getirdiğinin altını çizdi.

Damacana suyun içiminin daha yumuşak olması amacıyla minerallerinden ayrıştırıldığını ve adeta "saf su" özelliklerine sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Erbaş, "Dolayısıyla damacana su içtiğimizde minerallerden istifade edemiyoruz. Günlük alacağımız mineralin yüzde 10'unu eksik alıyoruz. Damacana suların mineral oranı yükseltilebilir ama toplum da şu anda bunu kabul etmiyor. İçinde mineral ne kadar azsa o kadar iyi gibi düşünüyorlar" diye konuştu.

"Sodyum kan basıncını yükseltiyor"

Erbaş, evlerde, apartmanlarda ve sitelerde son yıllarda kullanımı artan arıtma sistemlerinde de tuz kullanıldığını anlattı. Arıtma işlemi sırasında daha yumuşak olması için sudaki kalsiyumun ayrıştırıldığını ve yerine sodyum eklendiğini ifade eden Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arıtma sistemlerinde kullanılan sodyum nedeniyle su daha tuzlu oluyor. Bu da hipertansiyona neden oluyor. Sodyum, kan basıncını yükseltiyor. Toplum bunun farkında değil. (Suyu arıttık) diye içiyor. Halbuki biz, sodyumun günde 2,5-3 gram alınmasını tavsiye ediyoruz. Yemeklerde tuzu azaltırken, içme suyuyla sodyum almaya devam ediyorsunuz."

Sudaki sodyumun elde kayganlık hissi yarattığını belirten Erbaş, ayrıca köpürmemesinden sudaki sodyumun yüksekliğinin anlaşılabileceğine dikkati çekti.

Lavabo altına uygulanan bazı gelişmiş arıtma sistemlerinde, suyun temizlendikten sonra kayaçlardan geçirildiğini, bu sayede vücudun ihtiyaç duyduğu minerallerin suya eklendiğini vurgulayan Erbaş, "Bu tip bir sistemi olmayanlar sık sık içtikleri suyun markasını değiştirmeli, içme suyunu damacanadan karşılıyorsa, yemeklerde suyu şehir şebekesinden kullanmalı" dedi. - Antalya

Kaynak: AA / Güncel
title