Stratcom Zirvesi'nde "TRT: Stratcom Özel" paneli düzenlendi (1)
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, "Dezenformasyonun, manipülasyonun en fazla olduğu bu çağda, insanların en fazla ihtiyaç duyduğu şey; tahrif edilmemiş bir iletişim ve haber alma hakkını yaşama geçirme noktasında doğru haberi vermeye çalışıyoruz.
TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı, "Dezenformasyonun, manipülasyonun en fazla olduğu bu çağda, insanların en fazla ihtiyaç duyduğu şey; tahrif edilmemiş bir iletişim ve haber alma hakkını yaşama geçirme noktasında doğru haberi vermeye çalışıyoruz." dedi.
Sobacı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi kapsamında gerçekleştirilen "TRT: Stratcom Özel" panelinde konuştu.
TRT'nin Türkiye'de yayıncılık alanında öncü olduğunu ifade eden Sobacı, her insanın hikayesini dünya kabul eden, insana değer veren yayıncılık anlayışıyla çalıştıklarını anlattı.
TRT'nin, Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında çalışanı bulunduğunu hatırlatan Sobacı, "Bugün 18 televizyon kanalıyla farklı dillerde, coğrafyalarda yayıncılık yapan bir TRT üzerine konuşuyoruz. 18 radyo kanalıyla, 9 dijital platformuyla, 4 dijital uygulamasıyla, basılı yayınlarıyla, ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdiği organizasyonlarla aslında yayıncılık faaliyetini yürüten, etkileme gücünü ortaya koymaya çalışan bir TRT üzerine konuşuyoruz." dedi.
Toplumsal fayda, bilinç ve farkındalığı temel bir ilke olarak belirlediklerini kaydeden Sobacı, şunları kaydetti:
"Kamu yayıncısı olarak aslında zor dönemde de rol aldığımızı, çok güçlü şekilde rol aldığımızı ifade etmek isterim. Çünkü hem Türkiye, hem dünya daha önce denemedikleri bir sınavla karşı karşıyalar. Ülkemizin bu sınavı güçlü bir mücadeleyle, güçlü bir yönetimle, iradeyle başarıyla atlattığını düşünüyorum. Kovid-19'dan bahsediyorum. Elbette Kovid-19 döneminde, pandemi döneminde en önemli meselelerden biri çocuklarımızın eğitimi meselesiydi ve online eğitim, uzaktan eğitim, dijital bölünme, sayısal uçurum, internete erişim gibi aslında tartışmalar küresel düzeyde gerçekleştirilen tartışmalardı. Burada bir kamu yayıncısı olarak TRT devreye girerek ilkokul, ortaokul ve lise seviyesinde ayrı ayrı TRT EBA kanallarını kurarak çocuklarımızın, gençlerimizin eğitim süreçlerinin aksamadan devam etmesini sağlayan bir yapı olarak karşınıza çıktı."
TRT'nin dijitalleşme sürecinde yaptıklarına değinen Sobacı, TRT olarak kültürel çeşitlilikten yana olduklarını ifade etti.
TRT olarak Türkiye'nin küresel ve bölgesel meselelerine ilişkin haklarını, iddialarını, tezlerini uluslararası platforma taşıdıklarını vurgulayan Sobacı, şöyle konuştu:
"Şimdiye kadar görülmemiş coğrafyaların, biraz ötekileştirilmiş coğrafyaların sesini uluslararası siyasete aktarmaya çalışıyoruz. Bunun için TRT World önemli bir enstrümanımız. Aynı zamanda belki de dezenformasyonun, manipülasyonun en fazla olduğu bu çağda, insanların en fazla ihtiyaç duyduğu şey tahrif edilmemiş bir iletişim ve haber alma hakkını yaşama geçirme noktasında doğru haberi vermeye çalışıyoruz. TRT Haber belki de bunun en önemli iletişim merkezini sağlıyor. Aynı zamanda kendi milli değerlerimize ve kültürümüze odaklanan bir değerler setine dayalı olarak aslında sağlıklı bir toplum oluşturmak amacı peşinde koşuyoruz. Çünkü özellikle TRT Çocuk'ta biz emanet zihinlerle ve kalplerle muhatabız.
Zihinsel gelişim sürecindeki çocuklarını ebeveynler bizlere emanet ediyorlar. Dolayısıyla emanet kalplerle muhatabız, emanet zihinlerle muhatabız ve sağlıklı toplum yapısını oluşturabilmek, kuşak aktarımını sağlamak açısından TRT Çocuk'a çocuk büyük bir rol düşüyor. Biz bunu kamu yayıncısı olarak niye yapıyoruz? Kendi kültürümüzü, edebiyatımızı, sanatımızı, bu alandaki birikimimizi topluma anlatmak için yapıyoruz ve en nihayetinde aslında bize dayatılan Batı merkezli bir bakış açısıyla Asya'yı, Avrupa'yı anlamlandırmak, okumak yerine artık örneğin TRT Belgesel aracılığıyla kendi kültürümüze, birikimimize, perspektifimize dayalı olarak coğrafyaları, insanları, kişileri, kültürleri anlamlandırıyoruz. Bu saydığımız bütün hususu aslında tek bir amaç, tek bir misyon yapıyoruz; o da stratejik iletişim çerçevesinde güçlü Türkiye markasına katkı sağlayabilmek için."
"TRT, unutulmuş birtakım değerleri ön plana çıkarmaya başladı"
TRT1 Kanal Koordinatörü Cemil Yavuz da, yayınladıkları her dizide özel kanallarda yapılan işlerin türevi olmaktan kendilerini uzaklaştırdıklarını söyledi.
TRT'nin, izlenebilir kamu yayıncılığı yapmak üzere hikayelerin daha derinine inen bir yapıyla yola çıkmaya başladığını ifade eden Yavuz, "TRT, toplumun ihtiyaç duyduğu ama ekrana getirilmeyen unutulmuş birtakım değerleri ön plana çıkarmaya başladı. Temel olarak sistemleştirirsek aslında TRT kamu yayıncılığı bilinciyle bu ülkenin insanına yukarıdan bakmayan, milli şuuru destekleyen, şanlı tarihimizin altını dolduran dizilerle yola çıkıyor." şeklinde konuştu.
"Hakikati anlatma perspektifiyle yola çıkıyoruz"
TRT World Kanal Koordinatörü Erman Yüksel ise yayıncılık prensibi açısından uluslararası standartların yanında kullandıkları dille yeni bir perspektif sunduklarını belirterek, şunları söyledi:
"Global medya devlerinin ülkemizi, yakın coğrafyamızı haberleştirirken kullandığı bir dil vardır. Genelde dünyanın bu tarafına yıkım, çatışma, kaos atfederek, biraz da tepeden bakan yayıncılık yapan bir dil. Bizim çıkış felsefemiz, aslında buna karşı yeni bir perspektif sunmak. Coğrafyamızın potansiyelini, başarı hikayelerini anlatmaya çalışıyoruz. Doğru bilinen yanlışları ortaya koyuyoruz. Hakikati anlatma perspektifiyle yola çıkıyoruz."
TRT Haber Kanal Koordinatörü Osman Küçükdalak da haber yayınlarında izleyiciyi kısır tartışmalarla yormadan özgün içerikler ürettiklerini kaydetti.
İzleyiciye kaliteli haber vermeyi vadettiklerini söyleyen Küçükdalak, "Peki bu karşılık buldu mu? Evet, sadece bir ayda 1 milyon yeni izleyici TRT Haber kanalına geldi. AB izleyici grubunda sadece bir ay içerisinde yüzde 23 izlenme oranımız yükseldi. Şu anda günde ortalama 10 milyon kişi TRT Haber'i izliyor. Haber sayısını artırdık, artırmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
TRT 2 Kanal Koordinatörü Mehmet Emin Öztürk ise kanalın her çeşit sanat dalının içinde bulunduğu bir mozaik olduğunu kaydetti.
Öztürk, "Bizim bazı misyonlarımız var. Biz ne gelenekseli reddediyoruz ne de moderne sorgusuz sualsiz bağlı kalıyoruz. Biz bu ikisini bir potada harman etmeye çalışıyoruz. Seyircimize geniş bir yelpaze sunuyoruz. Sadece tarihi olarak değil, coğrafi olarak da çok geniş bir perspektif sunuyoruz." dedi.
"Türkiye'deki çocuklar Türk kahramanlarla büyüyorlar"
TRT Çocuk Kanal Koordinatörü Mustafa Bora Durmuşoğlu, hemen hemen her evde bir yeğen, torun, çocuk olduğunu, dolayısıyla hassas bir şekilde içerik üretilip sunulması gerektiğini dile getirdi.
Durmuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ciddi bir sorumluluk ortaya çıkıyor. Burada iki nokta öne çıkıyor, sevgi ve güven. Bu ikisini dengeledikten sonra ortaya çok güzel bir tablo çıkıyor. Evde bir çocuk varsa televizyon ister istemez ona göre şekilleniyor. Her mecrada çocuklara dokunmamız gerekiyor. YouTube'da da aynı hassasiyetle içeriklerimizi üretiyoruz. Türkiye'nin en başarılı 10 YouTube sayfasından birisi yaklaşık 6 milyon abonesiyle TRT Çocuk'a ait. Dijitalde 38 tane oyun ve uygulamamız var. Bunlardan yaklaşık 70 milyon indirilme ile Türkiye'nin en çok indirilen uygulamaları arasında gösteriliyor. Bu işe ilk başladığımızda Türkiye'den bir tekstil üreticisi şunu demişti, 'Biz kendi zamanımızda yabancı kahramanlarla büyüyorduk ama şu an görüyoruz ki onların içeriklerine olan ilgi azaldı, çünkü Türkiye'de çocuklar sizin kahramanlarınızla büyüyorlar.' Anne ve babalar yabancı kahramanlarla büyümesine rağmen, artık Türkiye'deki çocuklar Türk kahramanlarla büyüyorlar."
Panele, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Anadolu Ajansı Genel Müdürü Serdar Karagöz de katıldı.