Son dakika haber: Stratcom Zirvesi'nin ilk panelinde "salgında hükümet iletişim stratejileri" tartışıldı
Gelen son dakika haberine göre Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nin (Stratcom Summit'21) "Hükümet İletişimini Yeniden Düşünmek" başlıklı ilk paneli gerçekleştirildi.
Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nin (Stratcom Summit'21) "Hükümet İletişimini Yeniden Düşünmek" başlıklı ilk paneli gerçekleştirildi.
Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Genel Müdürü Büyükelçi Murat Karagöz'ün moderatörlüğünü yaptığı panelde Estonya, Rusya, Avrupa Birliği, Letonya ve Kosova'nın iletişim stratejilerine yön veren üst düzey bürokratlar, ülkelerinin iletişim kampanyalarına dair tecrübe paylaşımında bulundu.
Fortator'un CEO'su Eero Raun, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ortaya çıkmasıyla Schengen bölgesinin işlevini çok hızlı ve kolay şekilde durdurmasının kendisini çok üzdüğünü belirtti.
Raun, kısa bir karışıklık döneminden sonra Avrupa Komisyonu'nun Avrupa vatandaşlarına aşı sağlamak için gerçekten çalışabildiğini belirterek, AB'nin gerekliliğini bir kez daha kanıtlamış olduğunu söyledi.
Estonya'nın 3 büyük salgın dalgasından geçtiğini aktaran Raun, ikinci dalganın bu yıl ülkesindeki hükümet değişikliğinin hemen ardından gerçekleştiğini, bunun vatandaşların yeni hükümete olan güvenini önemli ölçüde ortadan kaldırdığını ve siyasi gerilimlerin aşırı derecede arttığını dile getirdi.
Üçüncü dalganın bir ay önce cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra ve yerel seçimler sırasında keskin bir şekilde geldiğini belirten Raun, ülkesinin bu kez ekonomisini sağlam tuttuğunu ve yeterli aşıya sahip olduğunu ancak vatandaşların isteksizliği nedeniyle nüfusun yüzde 40'ının tam aşılanmadığını ifade etti.
Raun, "Estonyalılar şu anda ekonomik büyümenin çok iyi sonuçlarından gurur duyuyor ancak ekonomide olası bir krizden ve virüsün yeni versiyonlarından da endişe duyuyor." dedi.
Estonya hükümetinin aldığı en iyi kararlardan birinin virüsleri ve insan davranışlarını bilen en deneyimli bilim insanlarını bir bilim konseyine katılmaya davet etmek olduğunu kaydeden Raun, reaktif bir yönetim tarzı olarak insanların beklentilerinin daha verimli yönetilmesine her zaman ihtiyaç olduğuna işaret etti.
Salgında Rusya'nın Kovid-19 iletişim stratejisi
Moskova'dan panele çevrim içi bağlanan Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İletişim Başkanı Vladimir Gushchin, salgın döneminde Rus hükümetinin iletişim becerilerini değerlendirdi.
Salgının henüz bitmediğini ve yeni Kovid-19 varyantlarıyla savaştıklarını kaydeden Gushchin, Rusya'daki hükümet iletişiminin dönüşümünün devam ettiğini söyledi.
"Rusya, sosyal istikrarın ve ekonomik büyümenin korunmasında her zaman önemli bir rol oynamıştır." diyen Gushchin, salgının ülkedeki ithalat ve ihracatı etkilediğini belirtti.
Devletin birçok zincirin bozulmasından ve tüketimin azalmasından veya dramatik değişikliklerden çok zarar görmüş işletmeleri destekleme ihtiyacı duyduğunu vurgulayan Gushchin, bu nedenle enerji geçiş sürecini başlatmayı ve nüfusa yönelik devlet hizmetleri de dahil olmak üzere çeşitli alanların daha fazla dijitalleşmesini teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.
"Manipülasyonun ve dezenformasyonun ölüme yol açabileceğini gördük"
Brüksel'den çevrim içi bağlanan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Servisi Stratejik İletişim Başkanı Lutz Güllner de Kovid-19 krizine yanıt verme konusunda AB'ye yöneltilen eleştirileri ve alternatif çözümleri değerlendirdi.
Güllner, "Bence bu kriz, bize önemli bir çıkarım gösterdi ve o da politik iletişimin değişmekte olduğuydu." ifadesini kullandı.
Salgın krizinde iletişim zorluğunun gerçek hayatta daha büyük risklere sebebiyet verebileceğine işaret eden Güllner, "Sağlık krizi sırasında manipülasyonun ve dezenformasyonun aslında önemli bir şeye, ölüme, gerçek bir etkiye yol açabileceğini gördük." dedi.
Bununla başa çıkmak için yapılması gereken 4 şey olduğunu sıralayan Güllner, bu tehdidin nasıl çalıştığını daha iyi anlamak için "daha fazla yatırım yapma", "sürekli öğrenme", "kendi direncini inşa etme" ve "sosyal medyanın rolü"ne önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Güllner, sosyal medyayla ilgili "Oyunun daha net bir kurallarına sahip olmamız gerekiyor. Ama dikkatli olmalıyız, özellikle yasa dışı bir içerik değilse içeriği düzenlememeliyiz. Ancak sosyal medya şirketlerinin daha fazla sorumluluğuna, şeffaflığına ve hesap verebilirliğine ihtiyacımız var." değerlendirmesini yaptı.
Bu konuda uluslararası iş birliğinin yapılması gerektiğini belirten Güllner, bu alanda herhangi bir uluslararası normun olmadığını, sorumlu devlet davranışının ne olduğunu düşünmenin iyi olacağını söyledi.
"Sosyal medya ve teknoloji şirketleriyle yakın iş birliği yapıyoruz"
Riga'dan çevrim içi bağlanan Letonya Devlet Şansölyesi Stratejik İletişim Başkanı Rihards Bambals da Letonya vatandaşlarına bu süreçte ulaşmak için uyguladıkları iletişim stratejilerine değindi.
30 yıl önce bağımsızlığın yeniden kazanılmasından bu yana bu dezenformasyona ve yanlış bilgilendirmeye karşı öncülük ettiklerini belirten Bambals, Letonya modelinin, tüm hükümet ve toplum yaklaşımı üzerine kurulduğunu ve bilgi güvenliği alanı da dahil olmak üzere bu tür krizlere karşı dayanıklılık geliştirdiğini ifade etti.
Bambals, "İlk olarak Letonya'daki dezenformasyon ve düşmanca söylemleri, sosyal medya da dahil olmak üzere bilgi alanında sürekli izledik. Sosyal medya ve teknoloji şirketleriyle yakın iş birliği yapıyoruz." dedi.
Özellikle Kovid-19 hakkında düzenli araştırma ve kamuoyu yoklamaları yaptıklarını ve bunun da krize karşı karar verme sürecinde politika oluşturma sürecinde faydalı olduğunu belirten Bambals, tüm bakanlıklar ve devlet kurumları arasında da ortak mesaj ve eylemleri koordine ettiklerini söyledi.
Bambals, bu çalışmaları sağlıklı ve güvenli bilgi ekosistemini güçlendirmek ve oluşturmak için 3 ana prensip üzerine inşa ettiklerini belirterek, bu üç ilkenin "devlet ile vatandaşlar arasında etkin ve zamanında iletişim", "bağımsız ve güvenli bir medya ortamının olması" ve dezenformasyon ve türlerine karşı "toplumsal direnç oluşturmak" olduğunu dile getirdi.
Kosova'nın Kovid-19 iletişim stratejisi
Kosova Hükümeti Sözcüsü Perparim Kryeziu da büyük bir halk sağlığı krizinde, doğru bir iletişimin bir salgını kontrol altına alıp hayat kurtarmaya nasıl yardımcı olabileceğine veya uygunsuz bir iletişimin virüsle mücadele ve kontrol altına alma konusundaki kurumsal çabaları nasıl olumsuz etkileyebileceğine tanık olduklarını söyledi.
Kosova'nın, başlarda salgını yönetmede başarısız olduğunun kabul edilebileceğini kaydeden Kryeziu, ancak bugünlerde bölgedeki çok düşük vaka sayısıyla başarılı bir hikaye yazdığını vurguladı.
Kryeziu, şu anda yaklaşık 16 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 60'dan fazlasının iki doz ve aynı grubun yüzde 67'den fazlasının en az bir doz aşı yaptırdığını belirtti.
Salgın zamanında Kosova'nın benimsediği iletişim perspektifini ele alan Kryeziu, özellikle bu süreçte virüse karşı maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyma konusunda yaptıkları bilgilendirmenin etkili olduğuna dikkati çekti.
Kryeziu, diğer yandan düzenli basın toplantıları ile komplo ve dezenformasyona daha az yer bıraktıklarını söyledi.
Kosova'nın salgına karşı iletişiminde bir diğer etkili olan tutumun ise sağlık çalışanlarına ve uzmanlara yer açmak olduğunu kaydeden Kryeziu, uzmanların "salgını tartışma ve virüsün gerçek riskleri hakkındaki şüpheleri ortadan kaldırma" konusunda etkili olduklarını kaydetti.