Stanley Clarke, 7 Nisan'da Bir Kez Daha İstanbul'da!
45 yılı aşkın kariyeriyle, yaşayan bir caz efsanesi İstanbul'a geliyor. 7 Nisan 2015 akşamı onu karşılamaya hazırlanın.
Bas gitar dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri, Jaco Pastorius ile beraber Stanley Clarke'dır. Aslında ona "yaşayan efsane" yakıştırması yapmak hiç de abartılı olmaz. Uzun kariyerinde caz harici türlerde de başarı kazanmış olan Clarke, Türkiye'de öteden beri daha çok caz ve caz-füzyon türlerinde tanınıyor, seviliyor.
1951 Philadelphia doğumlu Amerikalı müzisyen yola akordeon ile çıkmış, oradan keman ve viyolonsele uğradıktan sonra bas gitarda demir atmış. Lisedeyken R&B ve rock gruplarında çalmış, ancak New York'a taşındıktan sonra caz devi Pharaoh Sanders ile çalışmış, başka büyük isimlerle çalmış ve hepsini kendine hayran bırakmış; ancak esas grubu, Chick Corea ile beraber sırtladığı Return to Forever olmuş. Bu grup rotasını rock etkili füzyona çevirince, Clarke de elektrikli bas gitarda zirveye oturmuş. Onun kariyeri boyunca birlikte çalıştığı ya da sahneyi paylaştığı isimlerden bazıları şöyle: Quincy Jones, Stan Getz, Art Blakey, Paul McCartney, Jeff Beck, Keith Richards, Aretha Franklin, Stevie Wonder, Chaka Khan, The Police, Herbie Hancock, Al di Meola, Bob Marley, Miles Davis.
Burada söz konusu olan 40'un üzerinde albüm kaydetmiş, dört kez Grammy ödülü almış, Emmy ödülü adaylığı olan, altın ve platin plaklara sahip bir büyük virtüöz. Medyanın verdiği ödül ve ünvanları saymaya kalkışmak içinse zamana ihtiyaç duyuluyor. En son olarak 2013'te, ünlü Downbeat dergisinin okur ve eleştirmenleri tarafından "yılın en iyi bas gitaristi" seçilmiş durumda.
Stanley Clarke, bu göz kamaştıran kariyerinin yanına çok güzel bir parantez daha açmış ve 13 yıl önce karısı Sofia ile bir vakıf kurmuş. Bu vakfın kapısı yetenekli genç müzisyenlere ardına kadar açık ve onlara burs olanakları sağlıyor.
Müzisyen, 2014 Eylül'ünde çıkan son albümü Up hakkında ise şöyle konuşuyor: "Kaydettiğim en enerjik, ritmik ve yüksek albüm bu olmalı. Amacım dostlarımla bir albüm kaydetmekti, dolayısıyla her kayıt aşamasında çok eğlendik. Çevremde birlikte olmaktan mutlu olduğum insanlar olunca hiç zorlanmadık. Herkes hazırlıklıydı, geldiler, çaldılar, kaydettik. Ve hepsi, gerçekten de büyük müzisyenlerdi." Up, elektrik ve akustik basın dengede olduğu, çok renkli, derinlikli ve sıcak bir albüm ve güzel bir sürpriz olarak şarkılar arasında, Clarke'ın başyapıtlarından, 1976 tarihli 'School Days'in yeni yorumu da bulunuyor.