Standard Profil'in Bulgaristan'daki İkinci Fabrikası Açıldı
STARA Otomotiv sızdırmazlık profili üreticisi Standard Profil'in, yurt dışında ilk yatırım yaptığı ülke olan Bulgaristan'daki ikinci fabrikası törenle açıldı.
STARA Otomotiv sızdırmazlık profili üreticisi Standard Profil'in, yurt dışında ilk yatırım yaptığı ülke olan Bulgaristan'daki ikinci fabrikası törenle açıldı.
Bulgaristan'ın Stara Zagora şehrinde inşa edilen yeni fabrikanın açılış töreni, Standard Profil Üst Yöneticisi (CEO) Turhan Semizer'in yanı sıra Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Filibe Başkonsolosu Alper Aktaş, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Bulgar İş Konseyi Başkanı Yalçın Egemen, Sofya Ticaret Başmüşaviri Emrah Sazak ile çok sayıda davetli ve çalışanın katılımıyla gerçekleşti.
Törende konuşan Bulgaristan Başbakanı Borisov, altyapısı kurulduktan sonra üretim tesislerinin mutlaka geleceğini belirterek, "Bugün Maritsa Otoyolu'nu açıyoruz. Bir sonrakini de bir ay içinde açacağız. Bu hükümet desteği, üretim yapan şirketlere hem Türkiye hem de tüm Avrupa'ya olan ticaretlerinde nakliye avantajı sağlayacaktır" dedi.
Türkiye sınırındaki Svilengrad'ı aşacak bir demiryolu projesine 350 milyon avro civarında yatırım yaptıklarını kaydeden Borisov, şöyle konuştu:
"Maritsa Otoyolu tamamlandıktan sonra İstanbul'daki arkadaşlarımızla kahve içebilmek için çok daha hızlı seyahat edebileceğiz. AB kaynaklarıyla yapılan bu yatırıma Bulgaristan da yüzde 10-15 seviyesinde katkı sağladı."
Başbakan Borisov, yeni fabrika yatırımından dolayı Standard Profil yöneticilerine ve çalışanlarına başarılar diledi.
"Tüm dünyada üretilecek Opel Astra'ların parçasını biz veriyoruz"
Standard Profil CEO'su Semizer de Bulgaristan fabrikasının 2005 yılında ilk yurt dışı yatırımı olarak faaliyete başladığını fakat sonrasında büyümediğini hatırlatarak, bu fabrikaya yeni proje olarak ilk defa geçen yıl Mercedes'in Smart projesini aldıklarını söyledi. Smart projesinin kendileri için çok önemli bir proje olduğunu vurgulayan Semizer, şöyle devam etti:
"Baktık ki buradaki ekip bunun altından kalktı. Ardından Volkswagen'in minibüs projesini koyduk, o da iyi gitti. Derken Opel'in yeni Astra'sına nomine (aday) olduk ve bu proje doğrultusunda yeni fabrika yatırımı yapma kararı aldık. Opel Astra projesi çok büyük bir proje. Yılda 450 bin araç üretilecek. Biz Yeni Opel Astra'ların bütün cam kanallarına nomine olduk. Tüm dünyada üretilecek Opel Astra'ların bu parçasını biz veriyoruz."
"Dünyada ilk defa iki farklı malzemeyi evlendirdik"
Bu projede, Opel'in kendilerinden çok özel bir dizayn istediğini belirten Semizer, şöyle devam etti:
"İlk defa biz dünyada iki farklı malzemeyi evlendirdik. Bir tarafta kauçuk parça var, bir tarafta da camı stabilize edip rüzgar sesini azaltmak ve daha iyi hale getirmek için plastik bir malzemeyi enjekte ediyoruz ve ikisini birlikte kalıplıyoruz. Bu, çok ciddi bir bilgi birikimi, teknoloji ve akıl almaz bir yatırım gerektiriyor. Küçük bir parçayı üretmek için, tek bir proje için sadece makinelere 8,5 milyon avro, binayla beraber toplamda 10,5 milyon avro yatırım yaptık."
Semizer, söz konusu projeyi Türkiye yerine Bulgaristan'a alma nedenlerini, Bulgaristan'da işçiliğin çok rekabetçi olması ve Düzce'ye göre Avrupa'ya yakınlığının lojistik avantaj sağlamasıyla açıkladı. Bulgaristan fabrikasında şu anda bin 50 kişi istihdam ettikleri bilgisini veren Semizer, bu sayının yeni projeyle 2016 sonuna kadar bin 500'e çıkacağını bildirdi.
Türkiye'den yurt dışına yaptıkları ihracatın 200 milyon dolardan fazla olduğunu kaydeden Semizer, şöyle konuştu:
"Ciddi bir ihracat geliri sağlıyoruz. Katma değerimiz çok yüksek. Biz dikey entegre olmuş bir firmayız. Toplam ciromuzun içindeki hammadde oranı yüzde 40. Çok düşük bir oran bu. Daha çok katma değer üretiyoruz, yurt içinden çok fazla satın alıyoruz ve çok işçilik ödüyoruz. Toplam 7 bin 400 çalışanımız var. Bunun 4 bin 300'ü Türkiye'de istihdam olmuş. Geçen yılki ciromuz 345 milyon avro. Amacımız 2019 yılında 450-500 milyon avro ciro yapan ve cirosunun en az 100 milyon avrosunu Çin ve Meksika'dan sağlayan bir grup haline gelmek."
"Emek yoğun işlerde Türkiye'nin çok ciddi handikapları var"
Söz konusu yeni yatırımı Türkiye'de yapmayı çok istemelerine rağmen bunun çeşitli nedenlerden dolayı mümkün olmadığına vurgu yapan Semizer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Keşke bunu Türkiye'ye yapabilseydik ama maalesef Türkiye, emek yoğun işlerde Bulgaristan'a göre daha rekabetçi değil. Son sıralarda böyle de bir handikapımız var. Yeni toplu sözleşmeden çıktık ve biz bunu işçilerimize anlatmada güçlük çektik. Sadece ücret sendikacılığı yapılmaz. Bu memleketin emek yoğun işte rekabetçiliğini unutamayız. Çünkü bu maalesef uzun sürede taşınılabilir yük değil. Biz bunu Bulgaristan'daki maliyetlerle üretemiyoruz Türkiye'de. Acı bir şey bu. Biz Türkiye'de büyüyemiyoruz burada büyüyoruz. Bizim ürettiğimiz emek yoğun işlerde Türkiye'nin çok ciddi handikapları var."
"Avrupa'da her 5 araçtan biri bizim parçamızla üretiliyor"
Semizer, Standard Profilin, Türkiye sınırlarının dışına çıkmış, alanında liderlik yapabilmiş ve Türkiye dışında pazar payı sahibi olmuş birkaç şirketten biri olduğunu dile getirdi. Global olmasının şirketin en büyük başarısı olduğunu kaydeden Semizer, şu ifadeleri kullandı:
"Ciromuzun büyük kısmı hala Türkiye'de olsa bile ilk fabrikasını Bulgaristan'da açmış, Çin'de, İspanya'da, Tunus'ta ve Meksika'da fabrikası olan bir grubuz. Dört kıtaya yayılmış durumdayız ve her tarafta üretimimiz var. Avrupa'da çok ciddi pazar payına sahibiz. Özellikle premium araç üreticileri dediğimiz Audi, Volkswagen, BMW ve Mercedes gibi firmaların üreticisiyiz. Avrupa'da bizim pazar payımız yüzde 20'nin üzerinde. Yani her 5 araçtan biri bizim parçamızla üretiliyor.
Bizim handikapımız Türkiye'ye ve Avrupa'ya çok bağlı olmak. İşimizin büyük kısmı Avrupa'da. Avrupa'da pazar küçülürse biz çok etkileniyoruz. Otomotiv Avrupa'da zaten büyümüyor. Biz, pazar payımız hala büyüdüğü için sıkıntı çekmiyoruz ama bunu sonsuza kadar büyütmeye imkan yok. Biz büyümeyen bir pazarda oyuncuyuz. Büyümeyen pazarda gücümüzü korurken, daha zayıf olduğumuz pazarlarda büyümeye çalışıyoruz."