Sözde "Sıkıyönetim" Komutanı ve 4 Subaya Ağırlaştırılmış Müebbet İstemi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla eski 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı'nın da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 22 sanığın yargılandığı davada savcı mütalaasını sundu.

Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski Tuğgeneral Arı ile eski subaylar Bülent Yılancı, Ali Soylu, Ramazan Altun, Ekrem Tekinaslan, Kağan Kaya, İsmet Sezgin ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını sunan savcı, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Edirne'nin sıkıyönetim komutanı" olarak gösterilen eski Tuğgeneral Arı ile Ekrem Tekinaslan, Bülent Yılancı, İsmet Sezgin ve Ramazan Altun hakkında TCK'nın ilgili maddesi gereğince "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi.

Savcı, ayrıca Kağan Kaya'ya "görevi ihmal", Ali Soylu'ya "emre itaatsizliğe ısrar", tutuksuz yargılanan Sinan Ç. ile Furkan A'nın da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmalarını, tutuksuz diğer yargılanan 13 sanığın da tüm suçlamalardan "suç işleme kasıtları bulunmadığı" gerekçesiyle beraatlerini talep etti.

Mütalaaya karşı beyanda bulunan Arı, iddianamenin ne olduğu belli olmayan bir kişinin ifadesi üzerine oluşturulduğunu ileri sürdü.

Arı, 15 Temmuz akşamı emir komuta zincirinin dışına çıkmadığını savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İddianame tamamen Alpaslan Erdoğan'ın ne söylediğini bilmeden verdiği bilgiler dahilinde düzenlenmiş. Ne söylediği belli olmayan iki kişi yüzünden yargılanıyoruz. İstanbul'da kalkışma oluyor, bastırması gereken ilk komutan 3 saat 10 dakika sonra açıklama yapıyor. Alpaslan Erdoğan samimi olsa ve devlet bu şahsa güvenseydi kendisi Orgeneral olurdu. Hakkındaki kanaat neyse derhal sistem dışına çıkartılmıştır. Devletin güvenmediği kişiye mahkeme olarak güveniyor ve iddianame tanzim ediliyor.

15 Temmuz akşamı emir komuta zincirinin dışına çıkmadım. Kanunsuz emir almadım ve kanunsuz emir vermedim. O gün yanlış anlaşılmış olabilirim. Hata yapılmış olabilir ama darbeye kalkışma, destek verme ya da darbe için hareket etmiş değilim. Ben masumum. Arkadaşlarım da benim emirlerimi uyguladılar. Onlar da masum. Keşke öyle bir şey olsa bütün suçları ben alsam."

Tekinaslan ise üzerine atılı suçları kabul etmediğini, bazı tanıkların tekrar dinlenilmesi gerektiğini söyledi.

"Benim ilettiğim talimat gereği görevini yapanlar beraat ediyor" diyen Tekinaslan, "Beraat eden sanıklarla benim kastım arasında bir fark yoktur. Bu işin sonunda Yargıtay da var, AİHM var. AİHM'e güveniyorum" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.