Soylu: "(Kılıçdaroğlu'nun Focus Dergisine Yaptığı Açıklama) Çıkıp Özür Dilemesi Gerekiyor" - Siirt
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine yaptığı açıklamaya ilişkin, "Çıkıp özür dilemesi gerekiyor ama dilemedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine yaptığı açıklamaya ilişkin, "Çıkıp özür dilemesi gerekiyor ama dilemedi. İstanbul'a kadar yürüdünüz, tek bir söz söylemedik. Evlatlarımız, güvenlik kuvvetlerimiz etrafınızda bir tek kuş uçurtmadı. Güvensiz bir ülke olduğu için mi yürüdünüz?" dedi.
Soylu, AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, 2019 seçimlerinin önemine değinerek, belediyeler, teşkilat ve hükümet olarak eksik iş yapabilme şansına sahip olmadıklarını, önceki seçimlerde elde edilen oy oranları ile iktidar olabilme fırsatına da artık sahip olmadıklarını ifade etti.
"Daha düne kadar bu milletin hiçbir şekilde iktidar vermediklerinin, birleştiklerinde iktidar olabilme matematik hesabını yaptıklarına hepimiz şahidiz." diyen Soylu, "Onun için bizim yapmamız gereken daha çok milletle beraber olabilmektir. Yenilenmektir ve nefsimize bir şekilde mağlup olmamaktır. Tekrar altını çizerek belirtmek istiyorum ki esas olan 2019'dur. Bizim bu memlekette bugüne kadar yapabildiklerimizi taçlandırma zamanıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin zor zamanlardan geçtiğini ve demokrasisini geliştirdiğini belirten Bakan Soylu, Türkiye'nin etrafından oluşturulan ve içerisine çekilmek istenen ateş çemberine de düşmediğini aktardı.
Soylu, terörün dünyada seçim kurtarma malzemesi haline geldiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya'da yaşıyoruz, Avrupa'daki bazı ülkelerde yaşıyoruz. Türkiye üzerinden seçim propagandalarını yürüten ülkelerin aslında oluşturmaya çalıştıkları nefretleşmenin dünya üzerinde insanlığa çok büyük zarar verdiğini hep beraber görüyor ve yaşıyoruz. Kendi ülkelerinde başkalarının teröristlerini besleyenlere sesleniyorum, bu geleceğinize karşı en büyük vebaldir. Tarihte bunun benzeri olaylar olmuştur ve ülkeler geçmişlerine bakıp kararlarından utanç duymuşlardır."
"Özellikle söylemek istiyorum 2017'de dünya uyuşturucu raporunda, uyuşturucu ticareti yapan terör örgütleri sıralanıyor. Ama içlerinde PKK yok." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Bunun gerekçesi sorulduğu zamanda Birleşmiş Milletler raporunda PKK'nın terör örgütü olarak tanımlanmasına ilişkin birtakım sorunlar olduğunu ifade edip, saçma sapan bahaneler ileri sürüyorlar. Adamlar güya PKK'nın terör örgütü olduğuna ikna olmamış. Acaba bizim evlatlarımız dağlarda kimin peşinde operasyon yapıyor. Dün yine aslanlarımızın kanını yerde bırakmadıkları Özalp ilçe başkanlarımızın, Necmettin öğretmenimizin, Eren kardeşimizi, Aybüke kardeşimizin, bebeklerin canına kim kastetti. Ele geçirdiğimiz mağaralardaki silahlar, roket atarlar oyuncak mı? Küçücük çocukları, kızlarımızı dağlara kaçırıp ellerine silah verenler... 14-15 yaşındaki 15 genç kız bir yerde eşkıya kıyafeti giymişler. Onların yüzlerini okumaya çalıştım. 'Bu çocukları bu duruma kim düşürdü?' diye bakmaya çalıştım. Ben babayım, benim de kızım var. Kendi kusurlarımıza, kabahatlerimize de bakmalıyız. Nerede eksik yaptığımıza, imamın, öğretmenin, kaymakamın, siyasetin ne eksik yaptığına ve bu alçak ve hainlerin bu eksiklerden nasıl istifade edipte nasıl bu kızlarımızı dağa götürme konusunda onları ikna ettiklerini görüp birazda kendimize bakmamız lazım."
"İstanbul'a kadar yürüdünüz, tek bir söz söylemedik"
Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alman Focus dergisine yaptığı açıklamayı eleştirerek, şunları kaydetti:
"Bugün Kılıçdaroğlu bir söz söylüyor, hicap duyuyorum söylemekten, utandığımı söylemek istiyorum. Türkiye'nin güvenilir bir ülke olmadığını ifade etmek istiyor. Bugün on binlerce, yüz binlerce, milyonlarca Rus, Alman, İngiliz, Fransız Türkiye'ye tatil yapmak için geliyor. Türkiye güvenilir bir ülke olmadığından dolayımı geliyorlar. Bugün Antalya'daki otellerimiz yüzde yüze yakın dolulukta. Bir güven olmadığından dolayımı geliyorlar. Ne için geliyorlar? Türkiye'yi güvenilir bulduklarından dolayı geliyorlar. Ama bir muhalefet partisinin genel başkanı Alman dergisine Türkiye'nin güvenli bir ülke olmadığını eğer ifade ediyorsa bizi bir kaşık suda boğmak isteyenlere mazerettir. Talihsiz bir beyanattır. Çıkıp özür dilemesi gerekiyor ama dilemedi. İstanbul'a kadar yürüdünüz, tek bir söz söylemedik. Evlatlarımız, güvenlik kuvvetlerimiz etrafınızda bir tek kuş uçurtmadı. Güvensiz bir ülke olduğu için mi yürüdünüz? Çanakkale'de kamp yapacaksınız bir dağın tepesinde güvensiz bir ülke olduğu için mi bunu yapacaksınız. Siyaset yapabilirsiniz, eleştirebilirsiniz başımız üstüne. Bize kötü söyleyebilirsiniz ama milletimize ve ülkemize 'kötü' söylemeyin."
OHAL ile ilgili yapılan eleştirilere değinen Soylu, şöyle konuştu:
"Olağanüstü halden (OHAL) muzdarip olanlara, bazı iş adamlarına, entelektüel olarak kendisini ortaya koyan aydınlara söylemek istiyorum. AK Parti denilen parti aklınızdan geçirmediğiniz dönemde ve bugün konuşurken ağzınızı eğip büktüğünüz Recep Tayyip Erdoğan, aklınızdan geçirmediğiniz dönemde, bu ülkede hem de çok önemli tartışmaların yaşandığı OHAL dönemini elinin tersi ile çok kısa bir süre önce bitiren bir anlayış. Bugün OHAL'i biz keyfimizden mi yaşıyoruz. Tam bir yıldan beri bu ülke, zafiyete uğraması düşünülen güvenlik güçleri ile birlikte büyük bir mücadele ortaya koyuyor. Polisimizin, askerimizin, jandarmamızın içerisine sızdılar. Devletimizin her biriminin içerisine sızdılar. Ne yapmalıydık. İstiyorlar ki bu bu mücadeleyi tam bir şekilde gerçekleştirmeyelim. İstiyorlar ki zafiyet içerisinde olalım. Avrupa'dan ağabeyleri söylüyor. Oradan Markel söylüyor, öbür taraftan başka birisi söylüyor. Buradan koro toplu bir halde OHAL'i kaldırın diyor. Türkiye'de ilk çeyrekte büyüme yüzde 5 olmuş, OHAL'in bir zararı mı olmuş? Turizm ülkemizin her tarafında sürekli bir şekilde artıyor, sanayi endeksi yükseliyor, tüketici güven endeksi yükseliyor, işsizlik hızla iniyor. Bunların hepsi OHAL'de oldu. Hangisi ticareti engelledi, hangisi hayatın olağan akışını engelledi. Tam tersine güveni sağladı. Millet huzur buldu. Bilmenizi istiyorum, bunu söyleyenler samimiyetle söylemiyorlar. Bunu söyleyenler acaba Türkiye'yi nerede karıştırırız anlayışı ile söylüyorlar."
"Kendi arabamızı yapacağız"
Sinop'ta, Cizre'de, Çanakkale'de, Samsun'da endişenin değil, sevginin ve kardeşliğin, bayramın ve huzurun yükseldiği bir Türkiye olacağını belirten Soylu, bu idealler ve hayallere hep birlikte kavuşacaklarını ifade etti.
İçişleri Bakanı Soylu, çocukların okullarını bitirdiklerinde hemşire, doktor, mühendis olmasını istediklerini, sadece Türkiye'de değil etrafta bulunun coğrafyaya da kardeşlik veren zenginlik ve güçte olmak istediklerini dile getirerek, "İdeallerimiz ve hayallerimiz var. 500 milyar dolar ihracata ulaşacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar bunu PKK'ya, DEAŞ'a yaptıramazlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bunu bu FETÖ pisliklerine yaptıramayacaklar. Kendi arabamızı da kendi uçağımızı da yapacağız. Hiçbir zaman bizi hayallerimizden, ideallerimizden vazgeçiremeyecekler."
(Bitti)